4 entry daha
  • ataerkil toplumlarda sikca karsilasilan bir sorundur, simone de beauvoir'in 'the second sex' adli kitabinda dedigi gibi 'kadin dogulmaz, kadin olunur'. bundan de beauvoir'in demek istedigi ataerkil toplumlar, kadinlari ayri bir kategoriye koyarak onlara cinsiyete bagli gorevler yuklerler. boylece kadinin potansiyel gucunu kucumserler ya da kucumsemek islerine gelir, ne de olsa tek tanri'li dinlerin cogunda belirtildigi uzere kadin, erkegin kaburga kemiginden yaratilmistir! buna gore oncelikli ve ayricalikli olan cins erkektir! sosyo-kulturel acidan kadin cocuk dogurmak ve annelik gorevleri ile kosullandirilmistir. tabiiki de de beauvoir'in cikarimlarindan bu yana yarim asirdan fazla bir sure gecmis olsa da ataerkil toplumlarda, toplumumuz da buna dahil, halen bu duzenin yankilarina rastlanmaktadir. en basitinden televizyon reklamlarinda cogunlukla karsimiza cikan tabloda kadin genellikle ev isleri, cocuk bakimindan sorumluyken, erkek ailenin reisi olarak yansitilmaktadir. bu durumda gorev kadinlarin uzerine dusuyor. kadinlar bu duzene isyan etmedikce, degisimlerin olmasi dusunulemez. degisimin gerceklesebilmesi icin de egitimle beraber kadinin bilinclendirilmesi sart. ogluna toz kondurmayan, oglunun yatagini toplayan, bavulunu yerlestiren, oglunun tum istedigi yemekleri yapmak icin saatlerini mutfakta harcayan mazosist kadinlar oldugu surece cinsiyete bagli gorev dagilimi daha cok devam eder.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap