kenan usta

• çiğköftesinin tadını bilmem, yemedim, yiyemedim, yedirmediler. ama bir daha dükkanına uğrayıp çiğköfte isteme gafletinde bulunmayacağım mekandır efendim. niye? çünkü müşteri odaklı değiller. çünkü müşteriyi memnun etmek değil, sadece mallarını satmak istiyorlar.
  
  ben dürüm yemem efendim. rejim yapıyorum ve kesinlikle hamur mamulü yemiyorum. ne istedim sizden? bir porsiyon çiğ köfte. ne yaptınız? yanında 2-3 kişilik yazan ve fiyatı 9 ytl. olan küçük menüden almam gerektiğini söylediniz. daha küçüğü yok mu diye sorduğumda da "daha küçüğü 3 ytl.'lik dürüm" dediniz. porsiyon olarak alma çabalarımın hepsini boşa çıkardınız. bre hiç mi kafanız çalışmıyor. ben dürüm istemiyorum kardeşim. lök gibi lavaşı yedirmeyin bana. say bi kaç tane çiğköfte koyuyorsun dürüme? atıyorum 6 tane mi? o 6 çiğköfteyi tabağa koy ver. benim dürümümü dürme, bu kadar kolay. hatta lavaşını da istemiyorum, yemeyeceğim. dürüm getirsen de ben dürümü açıp içindeki çiğköfteleri yiyeceğim, lavaş da çöpe gidecek. hem sen lavaştan tasarruf et, hem beni memnun et. nah size bir daha gelirsem. denemek için ilk kez geldim, bu yüzden geri yolladınız beni. bir daha da gelen ne olsun.