8 entry daha
  • işte yılbaşı geliyor, ışıldayacak caddeler..
    kimi oyuncaklar köpük zerrelerini kar diye savuracak, dergiler kapaktan yeni yılı yeni resimlerle karşılayacak..
    sadece bir dergi gözlerini yumup bu ışıltıya, ölüm orucunu kapak yapacak..

    bazı insanlar vardır, uluslararası. bu tarzı çalışarak kazanmamışlardır.
    farz-ı misal bir diplomat yahut bir işadamı, belki pilot.. bu payeyi bunlar gibi sonradan almamışlardır. gözleri doğuştan ispanyol gibi bakar, kafaları bir alman intizamında işler, elleri güney afrikalı işçilerin inceliğindedir..
    canları tatlıdır.
    sadece teni muhafaza için değil ama. canlarını sıkan ne varsa, ağır mesafeler yaratırlar. sevmedikleri yemeğin yanından geçmezler, yalnız kalmak sırası geldiğinde bulamazsınız, başka bir dünyanın müziğini duymazlar bile,
    istediklerinde çizerler, istemediklerinde çizmezler..
    bir cevat prekazi olmuşlardır. gönüllü girdikleri her sahnede büyü saçıp, yanlış bir iş yaptıklarında ‘zaten o da olsa real madrid’de oynardım’ derler.

    çok saklanırlar..

    eski türkçe kelimeye tesadüf ettiğim vakit sevinirim. yılın yarısını gizlenerek geçiren çizgilerine rastladığım gün de aynısı olur. bir çizgi romanı orkestra olarak alalım. varsa kahramanları, meselesi, akıcılığı ayrı birer enstrüman olsun. yegane şef çizgilerdir. hikaye için farklı makaslar tecrübe eden, okuyanı içine çeken ya da bir an evvel tüküren bu işin çizgileridir.
    çok üstadlar vardır, tek karesinde yarım saat geçirirsiniz.
    ilköğretimde ne hikmetse zamanı dilim dilim sayfa süsü yapmaya ayıran kızlar vardır bir de.. önce içini noktalarla doldurdukları bir kalp çizip hemen akabinde iki şişko göz icat ederek biri iç organ olmak üzere iki değişik uzuvdan sincap-ayı karışımı sevimli imali yalnız bunlara mahsustur. içinizden gün boyu kafasını sıraya koyup metal müzik gruplarının logosuna çalışanları izlemek gelmez.

    merak ettiğimiz not defterini aşırırken yakalandığımız insandır kendisi, tüm okul tek tek aranırken biz iyi bir orijinalini kendimize saklayıp gerisini camdan aşağıya sallarız..

    siyah beyaz işleri dikkatimi çekmez. ya da dergide iyi görünmez, bilemem.. renkli çizdiği haftalar arka arkaya seyre daldığım işleri eğer siyah beyazsa, bir an önce bitirip çıkmak isterim.
    bu hissi amerikan askerleri de vietnam’da yaşamıştır.

    leman çizeridir.

    …behiç aşçı’yı kapak yapar leman. leman’ı diğerlerinden ayıran budur. ihaleyi de melike almış, kör bir ideolog olarak değil tabi, içeriğini de pas geçerek;

    büyük saadetlerden biridir melike’nin çizdiği haftalar leman okumak..
77 entry daha
hesabın var mı? giriş yap