3 entry daha
  • günümüzde artık tümden boku çıkmış, raconu bozulmuş bir meslek(?!)tir. güneydoğu asya, batı afrika, kızıldeniz ve latin amerika bu meslek erbapların, bu işe gönül vermiş nice delikanlının harman olduğu yerlerdir.

    efsanelerden, hikayelerden, özellikle de holivud filmlerinden bildiğimiz üzere korsanlar çok taşaklı ve racona uygun hareket eden insanlarmış. tavşan gördüler mi; kıstırır, bayraklarını çeker, "gadanı alacağım" mesajını net bir şekilde verirlermiş. durduk yere adam kesmez, rehin aldıklarını da limana yakın bir mevkiiye kadar konuk ederlermiş. kendi halkları ve çevrelerince çok sevilir ve yardımlarından dolayı şükran duyulurmuş. hepsi çok yakışıklı olurmuş, sürmeli falan olurmuş*.

    gelişen teknoloji ve bozulan global ekonomik denge* bu güzide mesleğin de kantarında bir topuz kaçırtması yaratmıştır. şöyle bir incelersek:
    - korsanların artık dev kalyonları, iskeletordan bayrakları yok. zodiacları hatta jet motorlu tekneleri var.
    - eski korsanlar saldırıyı çok önceden belli ederkene; şimdikiler asker üniformaları ve sahil güvenlik işaretleri kullanarak gemiye gayet resmi şekilde çıkabiliyor. ya da süpersonik botlarıyla pıss osuruktan sessiz şekilde gemiye yanlayabiliyorlar.
    - eski korsanlarda baba kılıçlar, bir miktar silah ve max. 1-2 top olurken; şimdiki korsanlarımız da ak-47'ler, sniperlar, hatta roketatarlar gibi nefis neşeli silahlar görebiliyoruz.
    - eski korsanlar kendilerine zarar verilmediği ve canın bağışlanması talep edildiğinde; din, dil, ırk, gassaray, fenerbahçe farketmeksizin ganimetleri alıp giderlermiş. şimdiki haydutlarımız nedensiz yere adam doğramayı çok sevmekteler. hiç mi hiç çekinmemekteler.

    her yıl 100'den fazla gemi adamı öldürülürken, 1000'e yakın insan da ciddi şekilde yaralanıyor. gemiye ya da armatörlere ait kayıplar umrumda değil ama bu insanların kişisel eşyaları/paraları da emzik alır gibi alınıyor ellerinden.

    e insan diyor tabi: "ulan elin herifinde teknoloji var da, gemide yok mu?", "yok mu gemide asker? yok mu polis? hani devlet?". var var olmaz mı! hemen anlatayım:
    - korsan bölgesine girileceği vakit ilk önce tüm mürettebata korsan bölgesine girildiği bildirilir. meali; kamaranızın kapıyı kitleyin, her daim tavşan uykusunda olun, ansızın alarm gelirse anonsa göre hareket edin. anons iki şekilde olur zaten: "boku yedik, kamarada sipere yatın, sakın çıkmayın!" ya da "hemen güverteye! gemiye çıkmasınlar". ikisi birbirinden afilli.
    - en önemli(!) ve en koruyucu(!) güvenlik önlemi geminin tüm ışıklarının yakılmasıdır. bazı bilim adamlarının korsanların vapurlardan korktuğu tezi bunun en önemli sebebi!?!. efenim güya o kadar aydınlık gemi olursa korsanlar gemiye sızamayacakmış. halbuki zaten ışıktan ve görülmekten korkup gemiye çıkmayacak olanlar bölgenin fakir balıkçı halkından başka kimse olmuyor. elinde roketatar varken ışıktan korkar mısın? ben şahsen meşaleyle çıkarım.
    - bir diğer etkili(!) yöntemi de gemicilerin greenpeaceçi kardeşlerimize uyguladıklarından hatırlayabiliriz. korsan bölgesine girildiğinde gemideki tüm yangın hortumları güverteye döşenir, hazır ve nazır tutulur. korsanlar sniper lazerini alnınıza tuttuğunda üzerlerine su sıkarsınız ve küser giderler. sudan çok korkarlar. ama buradaki önemli nokta olur es kaza abiler g-8'leri ak-47'leri konuşturmaya başlarlarsa, suyu iyi tazyikleyin ki kurşunlar da yetişemesin.
    - en eğlenceli korunma yöntemi ise ilkokul bilgilerini hatırlamayı gerektirmektedir. 3-4 tane tulum alınır. el ve ayak paçaları koli bandıyla kapatılır. yakasından içeri bez veya gazete kağıtları doldurulur. koli bandıyla gazetelerin paketlenmesinden oluşan toplar oluşturulur. istenirse kaş, göz, burun çizilir. doldurulmuş tulumun yaka kısmına bantlanır. korkuluğumuzun kafasına bir de baret geçirilir. geminin iki bordasına, başına ve kıçına 1'er adet yerleştirilir. iyicene bağlanır. ekstradan şekil verilir(düşünen adam pozu, tombala çeken adam pozu, dayı duruşu gibi..). ağzına sigara da yapıştırılabilir. eline bi de sopa verdin mi dünyanın en rahat uykusunu uyuyabilirsin artık. sabah bir çay götürüver dayıya senden hiçbişi istemez. öyle sesiz, öyle sakin...
    - bi de alarm var. denize, okyanusa çalmak için. balıklar duysun diye. çok severlermiş.
    - başka???? yok......

    vhf, hf, mf,inmarsat a-b-c gibi iletişim cihazları üzerinden alarm yollanabiliyor tabi. ama köprüüstü taranmaya başlamışken sesinizi iyi duyuramıyorsunuz. genelde ceset torbalarıyla gelirler yardıma zaten.
    silah di mi? neden yok? onu 11 eylüle soracaksın... eskiden zaten binbir zorlukla ve özel izinle alınan çok mühim belgeler eşliğinde sadece kaptana verilen 1 adet otomatik tabanca imkanı varken, artık islami terör şüphesi 45-46 ingiliz anahtarından öteye silaha izni vermiyor "bazı" ülke insanlarına. gizli, zula bir silah çıkarsa hele vay bana vaylar bana.

    haydutlarımızın ağız tadları da yerindedir. saldırı düzenlenen gemi/tekne tiplerine bakarsak:
    - özel yat/yelkenli/spor amaçlı tekneler.(dünyayı gezen kalantor takımı olarak ve az kişi oldukları düşünüldüklerinden en tatlı balıktır. dil balığı gibi. en az 50.000-100.000 dolarlık eşya/para/cihaz alınabilir)
    - container gemileri.(kısa süreli limanlama nedeniyle maaş/harcama/giderler gibi paralar her zaman gemi kasasındadır. yaklaşık 50.000 dolar civarı)
    - tankerler.(containerlara benzer niteliktedir. ayrıyetten yakıt dahi çalınabilir)
    - kuruyük gemileri.(limanlarda nispeten daha uzun kalırlar. kişisel eşya/para nispeten fazladır. 20.000 civarı bir hasılat. allah bereket versin)
    - diğer gemiler ya çok çok seyrek saldırıya uğrar ya da hiç uğramaz. kalabalık malum.

    bir resim: http://img.timeinc.net/…/2005/0511/pictured1108.jpg
    bir de güzel hikaye: http://linux.ada.com.tr/…kuler/korsanlar/index.html

    yine de: (bkz: jack sparrow)

    ahoy there sailor...
15 entry daha
hesabın var mı? giriş yap