9120 entry daha
  • virüs konusunda italya'dan kötü giden ve biraz daha halka güvenmeye devam edilirse dünya üzerinde en kötü şekli alacağını düşündüğüm ülke.

    italya ne yöneticileriyle ne de halkıyla bu mücadeleyi veremedi. aslında salt olarak italyanlar değil, dünya üzerinde hiçbir halk bu mücadeleyi veremeyecek durumda çünkü birçoğu işlevsiz ve kendini yetiştirememiş durumda. bu batı ülkelerinde de böyle doğu ülkelerinde de böyle. ülkenin gelişmişlik seviyelerini belirleyen şey yönetici kısım her zaman için, yoksa halk değil. bugün virüs sonrası zaten bunu görüyoruz.

    türkiye'nin ilgili yöneticileri virüsün çıkmasıyla birlikte ilk başlarda iyi bir süreç yönetti. takdire şayan şekilde kimse ciddiye almazken türkiye'nin durumu güzel yönettiğini söylemek gerekiyor ama... işte ama var. virüs avrupa'ya yayılmaya başladıktan sonra türkiye kontrolü kaybetti. zaten türk insanının savaş hariç özellikle bu tip durumlarda bir mücadele vereceğini söylemek mümkün değil. yani italya'ya evrilmiş olduk. hem yöneticiler çöktü hem halk.

    yani başlarda sürecin iyi okunması, ciddiye alınması ile virüsün türkiye'ye gelişi ötelendi. esas kısımda -yani virüs ülkeye geldikten sonra- süreç tamamen elden çıktı ve kontrol edilemez bir hal aldı. bunun için elbette yöneticilere tepki gösterilebilir, eleştirilebilirler fakat virüsün kontrolsüz şekilde yayıldığını, kontrol etmenin çok zor olduğunu belirtelim, bu şekilde değerlendirme yapalım.

    nerelerde yanlış yapıldı? birincisi 14 gün karantina kuralı halka bırakıldı. görüyoruz, ünlüsü de normali de halkın 14 gün kendini sınırlandırmadı bile. twitter'dan ona buna tavsiyede bulunanların, bilmiş gibi konuşanların bile 14 gün kuralına uymadığı ortaya çıktı. devlet olarak bu tedbiri vatandaşın veya ziyaretçinin inisiyatifine bırakmak vahim bir hataydı. zaten işin ucu da burada koptu. umreden gelen vatandaşlarımıza uygulanan tedbirler bu konuda devletin hiçbir düşüncesi olmadığını gösteriyor.

    yine sosyal medyadan bir algı oluşturuldu da o insanlar karantina altına alındı. ilk gün verilen yemek için birbirlerini ezecek durumdalarken şimdi odalarına kadar götürülüyor yemekler.

    devlet tedbir almadığı zaman nasıl, aldığı zaman nasıl adlı çalışmaya örnek olabilir. bu düşünülmeliydi. yurt dışından gelenler nasıl izole edilecek, nasıl bir yol izlenecek bunlar çok önceden açıklanmalıydı. virüsün yayılmasını engelleyecek temel konu buydu. burada sonradan bu önlemler alındı, öncesini bilmiyoruz.

    sonuç olarak öyle veya böyle devlet bir yere kadar götürdü, yapabileceğini yaptı sonra da yaptığı yanlış sonrası olay düzeltilemez duruma geldi. bundan sonra bunu düzeltmek için de devletin bazı adımlar atması gerekiyor. halka hiçbir şeyi bırakamazsınız, özellikle de türk milletine hiçbir şeyi bırakamazsınız. bakın çin bugün bu cendereden çıktıysa sebebi insanların devletine duyduğu saygı ve söz dinleme huyu. açıklama yaptılar, şu yapılmayacak dediler yapılmadı; bu olmayacak dediler olmadı. türkiye'de sağlık bakanı kendini yırtıyor, cumhurbaşkanı çıkıyor açıklama yapıyor bugün konya'da bağıra bağıra yan yana asker uğurlaması yapıyorlar. türkiye'nin bilmem kaç yerinde durum farklı değil.

    türk devleti çelik yumruğunu bir türlü yapamadığı şekilde kendi vatandaşının kafasına indirmelidir. normal zamanlarda halkın cahilliği, şımarıklığı, iş bilmezliği tolere ediliyor olabilir ama şu an anormal bir durumdayız. kurallara uymayan kişiler sadece kendi canlarını değil, direkt ülkenin geleceğini riske atıyor. devlet geleceğine engel koymaya çalışana müsamaha gösteremez.

    belki kural koyulmaması, rica olması halkı bu tip önlemler almaya itmiyor olabilir. devlet bunu sağlamalı ve çözüm odaklı hareket etmelidir.

    ben virüs konusunda uzman olmadığım için bugüne kadar bu konuda çok fazla yazmamaya çalıştım. okuduğum şeyler belirli bir birikim üstüne olmayacağı için, güncel bilgiler de değişebileceği için kimseyi yanıltmak istemedim fakat bu işin bürokratik boyutu hakkında konuşmak gerekiyor.

    yapılması gereken şey sokağa çıkma yasağı ilan edip türkiye'yi bölge bölge karantinaya almaktır.

    nasıl?

    burada belirtmek istediğim bölge türkiye'nin bölgeleri değil. 10 tane bölge de çıkabilir, 15 tane bölge de çıkabilir. nüfus oranına göre dengeli şekilde 5-6 şehir içerecek şekilde bölgesel bir karantina uygulanmalı. öncelikle bu bölgelerden diğer bölgelere geçiş tamamen durdurulmalı. hemen ardından bölgenin içinde kalan şehirler arasındaki bağlantılar kesilmeli. şehirlerin içinde de ilçeler arasındaki bağlantı kesilmeli. köylerle köyler, köylerle ilçeler arasındaki bağlantı da tamamen kesilmeli. atıyorum örneğimiz giresun olsun. ilçeler ortada. bu ilçeler arası bağlantılar tamamen kesilecek.

    sokağa çıkma yasağı "herkese" uygulanacak. kısmi bir sokağa çıkma yasağı değil, herkesi kapsayan sokağa çıkma yasağı uygulanacak.

    bu bağlamda türkiye'de hayatı durduracaksınız. sadece görevliler, sağlıkçılar çalışacak. bunlar için de gerekli önlemler alınacak.

    her ilçede ikamet bilgileri mevcut. tek tek bu kişilerin saatiyle birlikte hastaneye gelip test yaptırması gerektiğini söyleyeceksiniz. burada dikkat edilmesi gereken husus da ilçe içinde bölge bölge çağrılmanın olması gerektiğidir. mesela siz aynı evden bir kişiyi ilk gün diğer kişiyi üçüncü gün çağırmayacaksınız. bir binada bulunan vatandaşların hepsi aynı gün içinde bu testten belirli süre aralıklarıyla geçmiş olmaları gerekiyor.

    artık televizyondan tek tek isim mi okunur şehir şehir, telefonlara mesaj mı yollanır, radyolar mı çalışır nasıl yapılacaksa kişi saat kaçta hangi hastanede test olacağını bilecek. bu şekilde koskoca bir ilçeyi teste sokacaksınız. pozitif çıkanları hemen tedaviye alacaksınız. negatif çıkanlar da evine dönecek ve karantinaya devam edecek. bu şekilde ilçenin bütün nüfusunu kontrol ettikten sonra ilçeye bağlı köyleri tarayacaksınız. yani ilçe içinde kaç insan varsa tek tek bu testlerden geçecek. en sonunda bu testler bittikten sonra 14 gün sokağa çıkma yasağı devam edecek. olur da 14 günün sonunda ilçe içinde herhangi bir vaka bildirilmezse ilçe özelinde sokağa çıkma yasağı kaldırılacak ve hayat normale dönecek fakat diğer ilçelerden soyutlanmaya devam edecek. görele ilçesinde bu yapılırken tirebolu ilçesinde de, diğer bütün ilçelerde de (türkiye geneli) bu yapılacağı için tahmini 1. ayın sonunda birçok ilçe temizlenecek. emin olunduktan sonra temiz olan ilçeler arasında da karantina kaldırılacak ve hayat zamanla eskiye dönmeye başlayacak. sonunda artık giresun'da hastalar belli, tedbirler belliyken vaka bildirilmiyorsa şehir özelinde sokağa çıkma yasağı tamamen kaldırılacak ama diğer şehirlerden izole şekilde devam edecek. giresun'un içinde bulunduğu bölge şehirleri de giresun gibi temizlendiği vakit bu 5-6 şehir arasındaki karantina da kaldırılacak ve sadece diğer bölgelere karşı karantina uygulanacak. mesela örnek verecek olursak giresun'u ordu, gümüşhane, trabzon, bayburt ile aynı bölgeye koydunuz ve bu bölgede başarıyla sonuçlandı bu olay. diğer bölgede de kastamonu, çorum, amasya, samsun, sinop olsun. eğer bu bölge de giresun'un bulunduğu bölge gibi virüsten temizlenmişse ve vaka bildirilmiyorsa bu iki bölgeyi birleştirip tek bölge haline getireceksiniz ve diğer bölgelerle bağlantısının kesilmesi devam edecek bu şehirlerde de hayat tamamen normale dönecek. kurumlar işleyecek. diğer bölgeler temizlendikçe bu bölgeleri birleştire birleştire türkiye'yi temizleyeceksiniz.

    bu süreç içerisinde sınırlar çok iyi savunulmalı. özellikle iran sınırı tutulmalı. bu boşuna yapılmıyor, tahminlerime göre eğer siyasetçiler diplomasiyi yürütemezse bu iş için (sadece test) türkiye'nin toplamda 83 milyar lira harcaması gerekiyor. kamudan, özelden eksiye düşecek miktarlar, hastaların masrafları derken türkiye'nin buna 110 milyar lira civarında bütçe ayırması gerekiyor.

    yurt dışından gelen kişiler de bizzat devlet tarafından karantinaya alınacak. ülkenin içini temizlerken dışarıdan gelenleri de kontrol edileceksiniz.

    büyükşehirleri tek bölge olarak da sayabilirsiniz.

    bu süreç içerisinde bu kadar kritik şeyler yapılıyorken sokağa çıkanların gözünün yaşına da bakmayacaksınız. devlet ne diyorsa harfi harfine uygulanacak.

    yapılması gerekenin uzatmadan bu olduğunu, durumun daha fazla kontrolden çıkmasını beklememek olduğunu düşünüyorum.

    elbette bu çok detaylı bir iş. eğer buna cesaret edilemiyorsa virüsün çıktığı iller karantina altına alınıp bu süreç işleyebilir. her şehir (81) kendi içinde karantinaya alınır. başka şehirlere geçişler engellenir. vaka bildirilmeyen şehirlerde bu zahmete girişmezsiniz ve zamanla şehir birleştirme işini gerçekleştirirsiniz. bildirilen şehirlerde de sokağa çıkma yasağı ilan edip tek tek vatandaşı teste sokarsınız.

    bununla başka türlü mücadele etmek mümkün değil. böyle izleyerek, yapmayın etmeyin diyerek türkiye'nin kaybı çok çok ciddi olur. türk insanı dinlemiyor, anlamıyor. italya'dan beter ilerliyoruz. siz bugün 110 milyar lirayı çok görürseniz yarın nüfusun üçte ikisi bundan etkilenir masraflar 220 milyar lira olur. hem de kurumlar çökmüş, kontrolden çıkmış olur.

    eğer bunu bir kere yaparsanız 110 milyar lira kaybedersiniz. dünya ülkeleri bir bir kırılırken hayatı normale çevirip ilerlersiniz. virüsün nasıl ilerleyeceği belirsiz, devletler geleceğe bakarken sis olmasına izin veremezler. virüsün etkileri nasıl olacak, durum nasıl seyredecek bilmiyoruz. önceden önlemimizi alıp virüsten kurtulmak bize dünya kırılırken büyük fırsatlar da sunabilir. krizi fırsata çevirme şansınız da olur.

    türkiye'nin bunu yapacak gücü var mı bilmiyorum, çok detaylı bir iş. belki düşünüldü ama hayata geçirilemiyor fakat bu yapılamıyorsa en azından 81 il kendi içinde karantina altına alınmalı. virüsün olduğu şehirlerde bu test işlemi uygulanmalı. şehirler bir bir temizlenir. bunun yanında olmayan şehirlere geçişleri de engellemiş oluruz.

    fakat kesin sonuç isteniliyorsa yapılması gereken şey belli. en azından bugün illerden illere geçiş engellenmeli diye düşünüyorum.

    tabii bu benim yapmış olduğum üstünkörü bir hesap. eğer böyle bir şeye karar verilirse 1 aylık süreç saniye saniye planlanmalı. mesela adam ikamet ettiği yerde yok, bu kişinin devlete bildirmesi gerekiyor bunları falan bu sadece özet bilgi. eğer olur da böyle bir karar alınırsa her yönüyle düşünüleceğini umuyorum. işin sonunda buna benzer bir yöntemle karşılaşacağımızsa bana göre kesin ama umarım geç olmaz.
5716 entry daha
hesabın var mı? giriş yap