175 entry daha
  • küçükken oturduğum binanın hemen arkasında bulunan binaya süreklilik halinde gelirdi kendisi... fazla önem vermez ama bilirdik onun ''o'' olduğunu.
    yine fırtınalı bir maç yapıyoruz bülent ablamızın geldiği binanın bahçesinde. mükkemmel bir orta kestiler sol kanattan, gelişine bir abanmışım ''güüüüm'' top bülent ersoyun yepisyeni beyaz bmw'sinin sol arka kapısında patlıyor.. kapıda kafam kadar bir göçük, söförü zaptediyor bizi, kara kara düşünüyoruz... akabinde bülent ersoy geliyor, şöyle bir arabaya bakıyor, diyor ki ''yavrucum bir şeyin var mı ?''. ben anlayamıyorum haliyle, sonra takılarak ''ı ııh'' diyorum.. ''üzme kendini önemi yok, çocuksunuz kıracaksınız tabiki'' diyor, gerisin geri çıkıyor yukarı şen kahkalarıyla...

    (bkz: bu da boyle bir animdir)
1461 entry daha
hesabın var mı? giriş yap