355 entry daha
  • hırant dink. veyahut bu toprakların ortasından delişmen akan o güzelim nehrin adaşı fırat dink... fırat nehri'nin adaşı, aras nehri'nin kardeşi, nazlı dicle'nin ağabeyi, bizim ege'nin kumlu akan bakırçay'ının uzaktan akrabası, kızılırmak'ın komuşusu fırat ağabey.

    bu topraklarda zor olanın, bir insanın hayatını zorlaştıracak ne varsa onların kaderin olması, senin yıldırmadı aksine sen bu zorluklardan kendine has bir enerji yoğurdun. seni güzel kılan, eşşiz kılan, simge kılan da buydu zaten. eşşiz tarihselliğinin mirasını har vurup harman savurmak yerine bu mirası bu ülkeye vakfettin. bu adanmışlığın, bu çabanın karşılığının bir alçak kurşun olması beni şaşırtmadı. her güzel insan, her güzel cümle nicedir bu topraklarda böylesi bir alçaklıkla mukabele görüyor. buradan anlıyoruz zaten nice değerin, nice insanın evet doğru işler yaptığını.

    güzel insanlar güzel atlara binip giderler çünkü bu ülkede. en kötüsü de yaşarken tekme atan, çelme takan, küfür sallayan, parmak sallayan taklacı muktedirlerin, zampara siyasetçilerin, şaklaban kalem erbabının sen ölünce arkandan pis kokulu, kendilerinden menkul iltifatlarına şahit olmak. iyi ki arkandan edilen kimi sözleri duymadın, iyi ki şahit olmadın o rezilliklere.

    "bu topraklarda zor olan şeyler" dedim, bilirsin işte; ermeni doğdun, ana babadan ayrı düştün, yetimhanelerde büyüdün, üniversitede okudun, solcu oldun, gazeteci oldun, milliyetçiliğe meydan okudun; devletin, vasatın, ayak takımının el ele vererek kodladığı o yapış yapış ırkçı retoriği zarifçe tashih etmeye çalıştın. bunlar çok zor işler hırant ağabey, sen hakkıyla üstesinden geldin bunların. arkanda şimdi bizler için bir miras bıraktın. kardeşlik, dostluk, yarenlik hakkında zarif bir miras. o kurşun vücudunu deldi geçti ama o ayakkabının altındaki yoksul delik de bizim vicdanımızı deldi geçti. ama vicdanı delinmeyen aksine ayran gibi kabaran, köpüren birileri de var maalesef. sen lastik ayakkabı giyerken o birileri, kendi suratlarından beter kokuşmuş kösele ayakkabılarla arşınlıyorlar, böldürmedikleri vatanlarının her karış toprağını...

    lakin hırant ağabey, biz hâlâ insan kalmaya çalışanlar bu vatanı, bu toprakları icab ederse çıplak ayaklarla gezeceğiz, kayısısını, elmalarını, portakallarını tadacağız ve gün gelecek bu vatanı "çooook seven" vatan cephesinin kösele ayakkabılı dansözlerinin yanında değil senin yanında gömüleceğiz.
2064 entry daha
hesabın var mı? giriş yap