163 entry daha
  • karantina sürecinde ne zamandır ertelediğim planimi yürürlüğe koyarak, filmlerini izlemeye basladigim, filmlerinde kadın ruhunun en dip ve zor ulasolabilen dehlizlerinde gezinen ve kadınları, kadın ruhunu anlaşılabilir kılan sanatçı. muhtemelen freud baba, almodovar filmlerinden birkaçını izleseydi, kadınları o kadar bilimsel araştırmaya rağmen anlamadığını iddia etmezdi.

    her yönetmenin kendi kişisel tarzı, yoğurt yeme biçimi, olguları, oluşları ele alış biçimi vardır. yönetmenin tarzı belli bir zaman sonra oturur, endustrilesir, artık o yönetmenin filmine gidince senaryo, içerik anlamında değil belki ama, işleyiş anlamında nasıl bir şeyle karşılaşılacağını az çok biliriz. burada beni hem en çok korkutan, hem de en çok heyecanlandıran durumlar, yönetmenlerin istisnaen çektikleri ve özel addettikleri kisisel filmleridir. heyecanlanırım, zira sevdiğim bir yönetmenin kişisel deneyimlerine, fikirlerine, kendi şahsi dünyasına ortak olma imkanı yakalarım. korkarım, zira sevdiğim yönetmenin endustriyellesmis tarzı dışına ciktigimdan işleyiş olarak neyle karşılaşacağımı bilemem. işte almodovar öyle bir yönetmen ki, yaptığı filmlerin hepsinin kişisel dünyasına ait olduğunu sezebiliyorum, buna rağmen korkmuyorum, tersine su gibi, yasam gibi akıp giden filmin seyrine bırakıyorum kendimi.
45 entry daha
hesabın var mı? giriş yap