11 entry daha
  • gerçeklik paylarını bir yana bırakırsak (ki bırakalım, çünkü bunlara inanan biriyim ve umumiyetle tırsarım) izlediğimiz korku filmlerinin büyük bir yüzdesinin (son dönem uzak doğu korku sineması hariç-bir kaç bu şekil örneği olsa da-) konusu olması açısından bilinç altlarımıza işleyen bir fobidir bu.

    benim de yakın zamanda yeni bir eve taşındığım için en taze fobim. çünkü öncelikle, eve taşınmadan önceki hazırlanma aşamasında gerek yakın çevremden gerek evin tamiratı, badanası vs. ile uğraşan kişilerin yakın çevrelerinden ölüm haberleri almamız ile annemden ilk sinyalleri aldım. sürekli "lanetli mi bu ev yahu, nedir bu yahu" diyip durdu. "anne sus" dedim. "taşınamam bak o eve" dedim. ayrıca yeni taşınacağımız binadaki insanların yaş ortalaması siz diyin 110. ben diyeyim 120 filan. o derece! şu anda dolaşan bir ruh olmasa da bir kaç yıl içinde olacak. kesin. kafamda kurup duruyorum bunları. o sırada evin elektrik aksamıyla, prizlerle, kablolarla ilgilenen beyaz zenci ve bwh halen içinde bulunduğumuz eski eve geldiler. bwh "bacanak" dedi. "senin odanda yatır var her halde çivi çakılmıyor, matkap delmiyor". "lan" dedim, "bir susun lan, bir gidin lan". artık tamam dedim içimden de, o eve taşınıyoruz ve bir kaç gün sonra birimizin kafası 360 derece dönüyor. kesin.

    büyük gün geldi ve eve taşındık. ışığı sonuna kadar açık odamdaki ilk gecemde uyku uyanıklık arası yorganım havalanıp beni yatağa vurdu. uzun süre cebelleştik yastıkla, battaniyeyle. berbat geçen o gecenin sabahında, şokumu atlattıktan sonra ise, "o halimi kendim yarattım" ve "bu benim rutin karabasanlarımdandı" telkinleriyle, ayrıca ekstradan "om mani padme hum" filan, korkularımı atlattım. 2 aydır bir vukuatım yok. kafasını 365 dereceye en yakın açıyla çevirenler hala sadece kediler. süper olay. ışıklarımı sorarsanız, onlar açık yine. ama biraz kıstım.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap