23 entry daha
  • sadece toplum ölçeğinde değil, çok daha küçük ölçeklerde de görülen paradokstur. aslında küçük ölçeklerde tespit edildikçe bunun bi paradokstan ziyade basit bir sosyal dinamik olduğu görülebilir.

    şöyle ki:

    10 kişilik bir ev partisi yapacaksınız, içip azıtmadan önce doğal olarak bir şeyler yemek istiyorsunuz ve dışarıdan söyleyeceksiniz. pratik olsun diye de tek tip yemek söyleyeceksiniz. paranın sorun olmadığını düşünelim. aşağıdakilerden hangisinin eve söyleyeceğiniz yemek olma ihtimali en yüksektir?

    a) pizza
    b) kebap
    c) sebze yemekleri
    d) sushi

    düşünmenize gerek yok, cevap a). neden? b) elenebilir çünkü grubun içinde o yemeğin ağır geleceği biri olabilir, vejeteryan biri olabilir. c) elenebilir çünkü sebzeyi sevmeyen ya da onunla doymayacağını hisseden biri olabilir. d) elenebilir zira hayatında hiç sushi yememiş ve denemek istemeyen olabilir. sonuç olarak en güzel olmasa da ortak mutabakatı sağlayacak seçenek pizza olacaktır.

    ne oldu burada? 10 kişilik bir grupta belki diğer seçeneklerden herhangi birini tercih edecek 8-9 kişi bile olsa geri kalan 1-2 kişinin esnemeyen tercihi, çoğunluğun tercihini değiştirmesine sebep oldu. azınlık çoğunluğa hükmetti ve bunu sağladığı mekaniğin adı hoşgörüsüzlüktü. "kebap söylersen seni cimer'e şikayet ederim" ya da "sushi yiyen cehenneme gider" demedi ama "ya arkadaşlar ben sushi hiç yemedim şimdi macera olmasın" dedi, diğer herkes de buna uydu. aynı şey. çoğunluk, çoğunluk olmasına rağmen çoğunluk gibi davranamadı.

    bu dönüştürücü gücü sağlayan şey azınlığın tercihinin değişemeyecek ve aksine tahammülsüz olmasıdır. bu ev partilerinde herkesin pizza yemesine gider, mahalledeki kasabın helal kesim sertifikası alma zorunluluğuna gider (çünkü belki 100 kişiden 95'inin "zaten helaldir herhalde türkiye amk burası" diye geçeceği bir şeyi 5 kişi olay yapacaktır), okullarda mescit olmasına gider, ve evet, toplumda da belli kesimlere karşı hoşgörüsüzlüğe kadar gider. bunun karşısına "olabilir tabii ifade özgürlüğüdür :)" tepkisini koyamazsınız zira karşı tarafın talep ettiği şey sizin böyle bir şey dememeniz yönünde bir dönüşümdür, o dönüşüm olmadıkça talebi karşılamamış olursunuz: hoşgörüsüzlüğe gösterilen hoşgörü, hoşgörüyü hoşgörüsüzlüğe böylece dönüştürür.
43 entry daha
hesabın var mı? giriş yap