274 entry daha
  • erich fromm’un 1941 tarihli ‘escape from freedom* adli kitabinda; nasyonal sosyalizm ve hitler’in iktidara yukselisi bir sosyo-psiko-ekonomik analiz cercevesinde izah edilir.

    fromm, bir psikoanalist ve sosyolog olarak ozgurlugun cok kiymetli ama muhafaza edilmesinin cok zor olduguna inanmaktadir. ona gore insanoglu cok zorlu ve uzun bir surec sonucunda bireysel dusunceyi, duygulari, moral bilinci ve sorumlulugu gelistirmis ve bireyselligi yaratmistir.

    asil hurriyet bireyselliktir. ama, bireysellik, izolasyon, uzaklasma ve saskinligi da beraberinde getirmektedir. o nedenle, hurriyet muhafaza edilmesi zor olan bir olgudur ve dolayisi ile insanlarda ozgurlukten kacma egilimi vardir.

    fromm’a gore, insanlar ozgurlukten uc yolla kacarlar.

    birincisi, ‘otoriterizm’dir. kendi dolaysiz ve bireysel hak ve ozgurluklerini bir otorite’ye teslim ederek o otoritenin bahsedecegi dolayli bir hurriyete sahip olmaya calisirlar. dolayisi ile, pasif ve otoriteye tapar hale gelirler.

    ikincisi, ‘tahripkarlik’ tir. bu tur insanlara gore bireysel hurriyetlere sahip olmaya calismak insana aci verir. cunku, digerleri hep onlarin bireysel ozgurluklerine karsidir ve onlari sahiplenmeye calismaktadir. o zaman, yapilacak sey onlari ortadan kaldirmaktir. o nedenle, siddete, kaba kuvvete ve terorizme basvururlar.

    ucuncusu ise ‘otoriteye uyum’dur. otoriteye tapanlar otoriter hiyerarsi icinde yasarlar ve yiginsal kulturun guvencesi icinde saklanir ve yasarlar.

    fromm, buraya kadar psiko-sosyo duzeyde giden analizine ekonomik bir boyut katar ve ekonomik acidan cok uzun donemli zorluklar nedeni ile yasanan hayal kirikligi ve asagilanma duygularinin insanlarin bireysel ozgurluklerinden kacisini hizlandirdigini ve otoriteye siginma arzusunu yogunlastirdigini savunur. bu tur surecler sonunda yiginsal kultur ve tercihlerin ulke yonetimlerini fasizm, otokrasi, totalitarizm ve teokrasi gibi uc ideolojilerin kucagina ittigini belirtir.

    1930’lu yillarda almanya’da fasist milliyetci sosyalizmin yukselis surecini de bu tur bir psiko-sosyo-ekonomik analiz icinde izah eder. birinci dunya savasi’nda yenik duserek buyuk bir asagilanma ile baslayan psiko-sosyo surecin nasil almanya’nin icine dustugu derin ve uzun ekonomik kriz ile yogunlastigini; bu nedenle de alman halkinin hitler’in diktatorlugunun ve fasizminin kucagina dustugunu etrafli bir sekilde anlatir.

    turkiye, otuz seneden beri cok ciddi bir ekonomik bunalimdan gecmektedir. arada sirada olan iyilesmeler kimseyi cok fazla aldatmamalidir. genelde, bolgeler arasi ekonomik refah buyuk farkliliklar gostermektedir. gelir dagilimi bozuktur. goc ciddi boyuttadir. sonucsuz goc, insanlarin psikolojilerinde ve sosyolojik algilamalarinda buyuk carpikliklar yaratmaktadir. issizlik, fakirlik ve ozellikle de egitimsizlik bu carpikliklarin yarattigi etkileri yogunlastirmaktadir.

    (korkmaz ilkorur, http://www.radikal.com.tr/…=212394&tarih=08/02/2007)

    ki bu sartlar altinda (kara gomlekli cevval pasa'gillerin de hasmetlu sayelerinde) canim memleketimizin hareket i arz’la sarsilmaya baslamasindan ve firsat bekcisi milli zelzele suuru'na sahip ‘cilgin’lastirilmislarin bir yerlerden cikip ‘ya allah bismillah allahuekber’ * nidalariyla gelmelerinden
    artik korkmak gerekir.
14629 entry daha
hesabın var mı? giriş yap