19 entry daha
  • tum taksicilerin direksiyonu gereksiz bi sekilde surekli saga sola kirip durmasi ve new york daki hikayenin fazla utopik olmasi (bana oyle geliyor) disinda cok begendigim bir film oldu. eminim ki bircok insan sikilip "bu ne ya" diyecektir ya da demistir ama bu sonunda bir sey beklememek gereken, yalnizca basindan sonuna kadarki goruntusu ve hikayesiyle insani yakalamaya calisan (ve bence basaran) bir filmdi. birbirinden uzak cesitli cografyalarda yasayan insanlarin farklari ve benzerlikleri uzerine bir hikayeydi ve bunlari yansitmakta bir hayli basariliydi. los angeles'ta film yildizlari ile sokak yildizlari bir arada yasiyor, new york'ta bir taksici bile yollari bilmemeyi basarabiliyor ve insanlar bir zenciyi "parasina ragmen" taksilerine almayabiliyorlardi (her sey sokakta yasaniyor bagirilip cagiriliyor ama biri durup seyredince de kabahat oluyordu bi de). paris'te sorun irkcilik ve empati yoksunlugu gibi bir seyken italya dinin merkezinde bir ulke olmasina ragmen roma'da insanlar sokakta sevisiyor, adamin aklina gelebilecek en acayip fanteziler gerceklestirilebiliyordu. helsinki'de ise herkesin durumu birbirinden beterdi.. ve herkes cokk yalnizdi. bu sonuncuyu gercekten hissedebildim. hepsini hissedebildim. iyi bir filmdi.
116 entry daha
hesabın var mı? giriş yap