soysal ekinci
-
seni topluyorum denizlerde
seni topluyorum denizlerden bu kentin yorucu işyollarına ekilmiş vapur ve kuşizlerinden akşam yorgunluğunu kondulara taşıyan yokuşlarda kırılmış ihtiyar dizlerinden seni topluyorum, ey yüreğimdeki hüzünleri aydınlatan gökgüzeli
seni topluyorum denizlerden söyle bana ey gökgüzeli/uzakyıldız hangimizin yüreğidahageniş/daha sıcak sıcaklığımıza yağan karın soğukluğu neden bu denli ak gömüyoruz yüzümüzün coğrafyasında hangisinin kızıllığı daha parlak
ey gökgüzeli/uzakyıldız ey saçları özgürlüğe koşanların rüzgârında savrulan insankız nedir bizi yakın iken uzak tutan hangi yer altı kayasına takıldı dersin bu ağır kotan eşitliğin tohumunu ekmek için hepimizin koşulduğu nedir şimdi yürek çarpıntıları yüzlerimizden okunan bu korku
biliyorum sırtımızdaki hasret gömleği gibidir tenin dokunsam yanar ellerim dokunsam yanar dudağına dudağım kanar ve damağımdan dimağıma betimi bulunmaz bir tad akar
biliyorum, dokunsam akmaya başlar dizlerime yüreğimde eriyen gözyaşlarım gibi alnında kaynayan öpülesi bir ter
nerde ise bu tansığın gizilgücü bana göster
ey gökgüzeli/uzakyıldız indirir mi beni sana yıldız istasyonlarına düşyolcuları kaldıran bu ışıkvagonları indirirse silinir mi yürekçarpıntıları yüzlerimizden okunan bu korku kurtarır mı eledüşmez fırsat gibi eldeki bu mutluluğu
vurdum da gökgüzeline koşan gökatının terkisine duyguyükünün topun
sarar da ısıtır diye seviye hasret bu yaşlı çocuğu
soysal ekinci
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap