1147 entry daha
  • hollanda'nın en kara günüdür 4 mayıs.

    hollanda 'da 1940 -1945 ikinci dünya savaşı arasında çekilen zulmün, kaybedilen canların ulusal anma günüdür. ulusal televizyon kanalları hollanda saati 19 gibi başlayan ve tam 20.00'de olan iki dakika saygı duruşunu canlı yayınlar ve tüm ülke hüznü paylaşır.
    bu sessizlikte savaşta hayatını yitiren ve sonra dünya üzerinde herhangi bir yerde savaş vesilesiyle (günümüz savaşları da olmak dahil) hayatını yitiren herkes anılır.
    amsterdam'da 'dam meydan merkezi' olarak bilinen meydanda ki anma taşına çelenkler konur. konuşmalar yapılır. dünyanın her tarafından savaşı görmüş geçirmiş gaziler, auschwitz yaşayanları gelir (ki bu grup gittikçe azalmaktadır yaş vesilesiyle), hollanda kraliyet ailesi, ilkokuldan çocuklar gelir, şiirler okunur. binlerce insan meydanı doldurur. bu sene maalesef covid-19'dan dolayı daha bir sessiz olacak meydan, ama eminim herkes televizyonun başında evlerden dünya savaşlarında ölen tüm canları yürekten anacaktır.

    kısaca hollanda ve ikinci dünya savaşı:
    1939' da başlayan adolf hitler'in cani savaşı, 10 mayıs 1940'da hollanda'yı kapitülasyon ile devam eder. 14 mayıs 1940'da hollanda teslim olur. ve çok acı bir süreç başlar.
    yahudilerin ilk etapta sistematik bir şekilde önce sosyal toplumdan dışlanmaları ve sonra trenlere bindirilmeleri 1942'de başlar. bir kısım duyarlı yahudi olmayan hollandalılar durumu farkedip trenlere bindirilmeye başlayan anne babaların çocuklarını saklarlar. bazıları tüm aileyi saklar evin içine yapılan özel saklı bölgelerde. toplum ikiye ayrılır. nazileri destekleyenler ve direnişçiler. bu direnişçilerin içinde bir kız vardır ki - hannie schaft- kızıl saçlı kız olarak bilinir, küçük çapta da olsa gizli operasyonlar yaparak nazi askerlerini ortadan kaldırmasıyla savaşın en yürekli kızı olarak bilinir. (bkz: jannetje johanna schaft)

    amsterdam yerel gazetesi olarak bilinen 'parool' gazetesi gizlice savaş yıllarında başlamış bir gazetedir ve 'parola' anlamındadır. gazetenin sloganı halen 'özgür ve korkusuz' dur.

    hollanda'da o yıllarda yaşayan 140.000 yahudinin 107.000'i trenlere bindirilip önce westerbork, oradan auschwitz'e gönderilmiştir. onlardan sadece 5200 kişi geri gelmiştir ki, bu 73% demektir. amsterdam'dan giden çoğu yahudi geri gelememiştir. geri kalanlar ve çoğu insan hastalık ve 'açlık' senesi olarakta bilinen eylül 1944'te başlayıp eylül 1945' kadar süren senede ölmüşlerdir. bilindiği kadarıyla hollanda'dan eşcinseller gönderilmemiş auschwitz'e, fakat onlarda hollanda'da hapislerde çok eziyet görmüşler.

    savaş sonrası müthiş bir ödeşme süreci başlar. nazilerle yatan gençkızların saçları ulu orta kesilir, kel bırakılırlar, yandaşçılar bulunup hapise konulur ya da tek bir kurşunla öldürülürler. insanın ırkı, mezhebi, inançları, rengi için asla ama asla böyle bir vahşetin bir daha hortlamaması, yaşanmaması ve tekerrür etmemesi için hollanda'da en önem verilen eğitim alanı olmuştur bu savaş tarihi. bir sürü kitap yazılmış, bir sürü film çekilmiş, tiyatrolar yazılmıştır bu döneme ait.
    film bakmasını seviyorsanız, muhtemelen netflix'te bulabileceğiniz hollanda yapımı savaş filmi olan 'zwart boek' (= black book) ilginç olabilir.

    savaş sona erdiğinde 60 ile 65 milyon arası insan ölmüştür. bunların 27 milyonu sovyet, 10 milyondan fazlası çinli, 6 milyonu yahudi, 6 milyondan fazlası alman, 3 milyondan fazlası polonyalı, 2.5 milyonu japon ve 1.5 milyonu yugoslav.

    hollanda'nın ilkokullarında son iki senesi bu acı tarih anlatılmaya başlanır.
    sonra ki eğitim basamaklarında bu kara tarihi irdelemek ve asla unutmamak adına mecburi tarih, edebiyat kitapları ve auschwitz, westerbork okul gezileri ile sürdürülür. ilk defa ilkokulda duymuştum yahudilerin, eşcinsellerin, romanların ve diğer savaş esirlerinin hapislerde ve sonra o vahşi gaz odalarında başlarına gelen kaderi, hüznü. çok etkilenmiştim. sonra auschwitz'e gitmiştik okulla. oradaki soğukluğu, acıyı, hissettiklerimi anlatamam. ve küçüklüğümden beri 4 mayıs'ta mutlaka 2 dakika saygı duruşuna geçerim bu gereksiz savaşlarda tüm ölenler için...

    5 mayıs'ta da kurtuluşun ve özgürlüğün bayramı kutlar hollanda.

    amsterdam'da mutlaka görmeniz gereken üç müze vardır bu kara tarih hakkında:
    - tarihi yahudi müzesi (joods historisch museum)
    - direniş müzesi (verzetsmuseum)
    - anne frank evi (anne frank huis)
    müze sayfalarında ingilizce bilgi mevcuttur.

    savaşlar kötü...
    hüsranı ve zararı sözlere dökülemez.
    yürek ister ki söksün atsın bu cehaleti evrenden. olmuyor ama. olmuyor.

    bir gün bir yemekte eşlik ettiğim 85 yaşında ki hollandalı ester teyzenin auschwitz'te çocukken kalıp kaybettiği tüm ailesinin ve kamp kurtarıldığında tek başına çocuk haliyle hollanda'ya dönüp hayatına tek başına kırık dökük devam etme gücünün anısına...
2367 entry daha
hesabın var mı? giriş yap