48 entry daha
  • yunanca hippos at, campos ise deniz canavarı demektir. (bkz: hipodrom)
    yani hippocampus, denizatı dediğimiz canlıdır. beynimizde limbik sisteme dahil edilen bu yapıya denizatı isminin verilme sebebi, şekil olarak benzerliktir. bkz

    hipokampus, filogenetik olarak en eski beyin bölümlerinden biridir. üzerinde en fazla klinik ve laboratuvar çalışma yapılan beyin bölümüdür. sadece hipokampus üzerine yapılan çalışmaları yayımlayan “hippocampus” isimli bir dergi bile vardır.

    hipokampusun ilginç bir özelliği salgıladığı eksitatör nörotransmitter yoğunluğu nedeniyle hipereksitabilite göstermesidir. yani uyarılma eşiği çok düşük olup, hafif bir elektriksel uyarı bile uyarı kesildikten sonra saniyeler süren epileptik nöbetlere sebep olur. bu yüzden epilepsi cerrahisinde geniş bir yeri vardır.

    bir diğer ilginç özelliği nöroplastisitenin hipokampusta hayat boyu devam etmesidir.

    1948 yılına kadar hipokampusun yalnızca koku alma ile ilgili bir merkez olduğu düşünülüyordu. bunun sebebi, anatomik yakınlık nedeniyle olfaktor bulbustan direkt sinir lifleri aldığına dair kabul edilen görüştü. ancak daha sonra koku yollarının gelişmediği insanlarda, hipokampusun normal geliştiği gözlendi.

    1957 yılında scoville ve milner hipokampusun insan hafızasında önemli rol oynadığını keşfetti. bugünkü bilgilerimize göre hipokampusun temel olarak hafıza, duygulanım, konum, zaman ve yön bulmada yani uzaysal öğrenmede önemli rolü vardır.

    yakın hafızamızdaki bilgilerin kalıcı hale getirilmesi, uykunun rem safhasında gerçekleşir. derin uykuda neokorteksteki eeg kayıtları düzenli ve senkronize ritm gösterirken, hipokampustaki eeg kayıtları desenkronizedir. yani hipokampus uyanıktır.

    hipokampusun hafıza, özellikle de kısa süreli hafıza ile ilgili olduğu bilinmektedir. kısa süreli hafıza, yeni bilgilerin depolanma kapasitesi anlamına gelir. bu nedenle sağ ve sol hipokampus olmadan uzun süreli anıların kalıcı olması mümkün değildir. diğer yandan, sağ hipokampus görsel, sol hipokampus ise sözel hafıza ile ilgili fonksiyonlarda daha fazla aktivite göstermekte ve bu bölgelerin lezyonlarında da ilgili hafızalarda kayıp gelişmektedir.

    koku alma merkezi olmasa da, olfaktor korteksden başlayan bir takım lifler hipokampusa gelirler. bu bağlantı kokunun belleği etkileyebileceğini düşündürmüştür. günümüzde ise görme, işitme, koku, dokunma gibi her türlü uyarının hipokampusu aktive ettiği bilinmektedir.

    hipokampus, limbik sistemin diğer yapılarına sinyaller gönderir. bir hareket, davranış şeklinde dışarı yansımadan önce hipokampustan geçer. böylece hipokampus davranış biçimlerinin şekillenmesinde rol oynayan ek bir süzgeçtir diyebiliriz.

    kortizol, stres hormonu. tabi burada stresten kastımız yalnızca psikolojik stres değil. vücudu stres durumuna sokabilecek her şey: açlık, susuzluk, korku, enfeksiyon, hastalık, yaralanma...

    kortizol beyinde hipokampustaki reseptörlere bağlanır. bu reseptörler, yeterli miktarda kortizol ile bağlandığında, hipotalamus üzerinde negatif feedback etkisi yaparak, crh (kortizol salgılatıcı hormon) salınımını inhibe eder. böylece kortizolü belli seviyede tutarak, stres cevabını regüle eder. hipokampus yeterli oranda işlev görebiliyorsa, stres reaksiyonu durdurulabilir. ancak uzamış stres durumunda hipotalamustaki nöronların hasarlandığı ve işlevlerinin bozulduğu görülür.

    ***fizyolojik veya psikolojik uzamış stresin (örn: depresyon, kronik hastalık) neden hafıza fonskiyonlarını bozduğunu anladık sanıyorum.

    hipokampusta oluşan ciddi hasarlanmalar yeni hafıza oluşturma kapasitesini bozar. hasardan önce edinilmiş anılar (özellikle olay öncesi birkaç yıla ait anılar) da etkilenir. ancak daha eski anıların bozulmaz. bu da bize zaman içinde anıların, hipokampustan beynin diğer kısımlarına transfer edildiğini gösterir.

    hipokampus hasarları, yeni motor ve bilişsel 'becerileri' öğrenme gibi hafıza faaliyetlerini etkilemez. bu şu anlama gelir: yeni anı oluşturmada zorluk yaşasanız da yeni bir müzik aleti çalmayı veya yeni bir dil öğrenmeyi başarabilirsiniz. demek ki hafıza dediğimiz şeyin çeşitleri var ve bunlar beynimizin farklı kısımlarında işlerlik gösteriyor.

    ***çocukluğumuzda kendimize sorduğumuz sorunun cevabı burada. madem hafızasını kaybetmiş, neden okuma-yazmayı unutmamış? çünkü entelektüel kapasitemizi oluşturan belleğimiz ile epizodik belleğimiz aynı yerde değil.

    yeni hafıza oluşumunda hipokampusun major rol oynadığı konusunda artık bilim dünyası hemfikir. epizodik hafıza, her gün yaşanan binlerce tecrübenin kaydedildiği hafızadır.

    henry molaison, hipokampus konusunda üzerinde en çok araştırma yapılan hastadır. bu hastaya 25 ağustos 1953 tarihinde tedaviye dirençli epilepsi nedeniyle, william beecher scoville tarafından “bilateral medial temporal lobektomi” yapılmıştır. hipokampus medial temporal lob yapısı olduğundan, bu ameliyat hastanın iki taraflı hipokampusunun çıkarıldığı anlamına geliyor. hastanın kalan 55 yıllık ömrü boyunca anterograd amnezisi olmuştur. zeka ve anlık hafıza ise korunmuştur.

    gelelim hipokampusun uzaysal konumumuzla ilgili işlevlerine...
    hayvanlarda yapılan deneyler, hipokampustaki birçok sinir hücresinin 'yer hafızasını' taşıdığını ve hayvan bildik yerlerden geçerken bu nöronlarda aktivasyon olduğunu göstermiştir. gerçekten de sağlam bir hipokampus olmaksızın insanların nerede olduklarını bilmesi ve gidecekleri yolu saptaması olanaksızdır. beyin görüntüleme teknikleriyle, yön bulma çabasındaki insanların hipokampuslarının çok aktif bir şekilde çalıştığı görülmüştür.
    ayrıca hipokampus bilinen mekanlarda kestirme yolların bulunması konusunda da role sahiptir. london college üniversitesi’nde yapılan araştırmada taksi şoförlerinin hipokampuslarının ilgili kısımlarının daha büyük olduğu, şoför deneyimi arttıkça bu büyüklüğün daha da arttığı saptanmıştır.

    konum hücrelerinin bazılarının organizma belirli bir konumda iken aktivitelerinin arttığı ve canlı bu konuma daha sonra tekrar gelirse yine aynı hücrelerin aktivitelerinin arttığı gösterilmiş. eğer canlı bir konumdan başka bir konuma geçerse bu sefer hipokampusun başka bir bölümündeki konum hücrelerinin etkinlikleri artıyor. yani canlının iki konum arasındaki farkı bilmesi, farklı konum hücrelerin aktive olmasıyla mümkün oluyor. bu durum, özellikle hayvanlarda yiyecek ile su bulma ve daha sonra yuvalarına geri dönmeleri açısından hayati öneme sahip.

    ***alzheimer hastalığında, beyinde ilk etkilenen bölgelerden biri hipokampustur. bu bilgiyle alzheimer’da en erken belirtilerin neden hafıza bozuklukları ve dezoryantasyon (yer-yön, zaman karmaşası, evden çıktıktan sonra geri dönememe) olduğu açıklığa kavuşmuş oluyor. bununla birlikte alzheimer hastalarında, yakın zamana ait belleğin bozulmasına ve yeni anılar oluşturulamamasına rağmen neden eski anıların korunmuş olduğu konusunu da açıklamış oluyoruz.
8 entry daha
hesabın var mı? giriş yap