• üst edit: olayı bilmeyenler entry ile belirtilen yerden itibaren okumaya başlayabilirler.

    pekala... çok yüksek ihtimalle burayı kontrol eden kimse kalmamıştır ama şu an bunları bir yere yazmam gerekiyordu, birine anlatmam gerekiyordu. pek içinde tutamıyor insan başına böyle şeyler gelince.
    nasıl şeyler? yani yine benzer şeyler işte, puşt puştluğunu yapıyor. ben kardeşimin yanında oldukça "şunu kayırma, seni kullanıyor." diyor annem bana, kardeşime de "onunla oynarsan bir daha da benim yanıma gelme." falan. bu sebepten dolayı iki gün önceki kavgamızdan beri zaten kızgındı bu kadın, bugün gece geç saatlere kadar oturdu, giderken onu uyardım, dedim ki "kardeşim sen yatmadan yatmıyor, saat çok geç oldu.". bu tabii yine bana laf attı falan. odama girdim, bu kardeşimi yatırmaya götürürken kardeşimin ağladığını duydum., kapımın önünden geçerken kapımı çaldı falan. dedim ki "gideyim de kardeşimle konuşup onu uyumaya ikna edeyim." çünkü saat gerçekten geç olmuştu, 2 buçuk civarı. zaten esneyip duruyordu, uykusunun geldiği de belliydi. ben gidince kadın üzerime kapıyı kapatmaya başladı, ben dedim ki "onu yatıracağım.", bu beni itekliyor, kardeşim orada ağlıyor ama. onu öyle bırakmayacağım tabii, "sadece konuşacağım." dedim, kardeşim de "abimle konuşmak istiyorum." diye ağlamaya başladı, annem yine geçit vermedi ama ben onu ite kaka girdim, kardeşimi aldım, yanına yattım ama kardeşim "korkuyorum." dedi, içeriye gitmek istedi, annem "gidersen kapıyı kilitlerim." dedi, kardeşimi kalmaya ikna etmeye çalıştım ama korktuğunu söyleyip içeri gitmek istedi, aldım salona götürdüm, arkamızdan kapı kilitlendi tabii. bir süre sonra çocuk sakinleşti, "uyuyalım." dedim, kucağıma gelmek istedi kucağımda götürüp kapıyı çalmaya başladım ama açmadı uzun süre. sonra dayanamayıp açtı, kardeşime "defol git gelme buraya." dedi, ben kardeşim sadece yatsın zaten çok uykusu var diyorum ama tabii dinlemiyor. kapı önünde kavga ettik, kapıyı açık tutan kolumu ısırdı falan, ben karşılık vermedim ta ki tutup kardeşimin kolundan kafasından tutup onun canını acıtarak sarsana kadar. çenesinden tutup babamın yattığı yatağa yatırdım ve o an elimde ölümcül bir cisim olsa şu an durum çok farklı olabilirdi. siktiğimin kendi çocuğuna nasıl davranıyor ya kafayı yedim. vurmadım ama. bu içeri gitti, ben kardeşimle yatmak istedim, kardeşim "kapıyı kilitle" dedi çünkü annemden korkuyor çocuk. kilitledim, babam kalktı "bu kapı kilitlenmeyecek." falan diye, dedim ki "çocuk korkuyor.", "kilitlenmeyecek." dedi. "sadece çocuk uyusun." deyince sesini yükseltti, kalktı falan, elini kaldırıyor, elini tutuyorum, kardeşimi tehdit ediyor. orada dayak yeme ihtimalimi de göze alıp onun ağzını suratını sikmeyi çok istedim böyle sinirli sinirli bakıyor falan, kardeşim tabii çok korktu yine, onu bu sefer odama getirdim, odamda sakinleştirip uyuttum. babam da kapının önüne gelmiş "benim yaşadığım evde sen sözünü geçiremezsin, benim kolumu tutamazsın." falan diyor bırakayım da çocuğu da beni de döv tabii. bu adam zaten karı kız muhabbetlerinden sıkılıp "ben aseksüelim." dediğimde "sen ibne mi olacan?" deyip de telefonunda "gay saxo" diye bir arama bulunan. kardeşim uyuduktan 1 saat sonra annem gelip kucağına aldı ve yatağına götürdü. benim gideceğimi falan söylüyordu. ben bu çocuğu burada bu ruh hastalarıyla bırakıp bir yere gideceksem orası sadece mezar, o kadar. zaten burada kaldığım süreç sonunda da ya kurban olacağım ya katil. ya bana istediklerini yapsınlar ama kardeşimin canını acıttıklarında, ona bağırdıklarında çileden çıkıyorum, çok ciddi konuşuyorum hiçbir şekilde şaka değil, bir gün elime bıçağı alıp bunlardan en az birini öldürebilirim.

    --- entry ---

    nasıl bir başlık açacağımı bilemedim özür dilerim ancak verilebilecek her türlü tavsiyeye açığım. ben 22 yaşındayım ve 4 yaşında bir kız kardeşim var. annem de babam da 48 yaşında.
    kardeşime hiçbir zaman iyi ebeveynlik yapamadılar. annem sürekli tehdit ediyor kardeşimi, mesela yemek yemesi için zorluyor yemek istemeyince de "tamam bundan sonra yemiyorsun." diyor, istemediği bir şey yapınca "bundan sonra seni dışarı çıkarmak yok." diyor vesaire ama her şey konusunda hep tehdit ediyor. kardeşimin ağlamadan geçirdiği tek bir gün yok ve bu bir abartı değil. "sen bana karşı çıkamazsın, ben senin annenim." diye sürekli tehditler savurup azarlıyor. "geç içeri gözüm görmesin." falan diyor, kardeşim ağlayınca "kes sesini! git sakinleş sonra gel." falan, kardeşimin ağlamasına asla katlanamıyor. ben de katlanamıyorum ama farklı anlamda. babamsa kardeşim yanlış bir şey yaptığında ona hakaretler edip aşağılıyor. "mal!", "geri zekalı!" gibi hakaretlerle bağırıyor. kardeşimin ağladığını duyunca gidip onunla oynamaya çalışıyorum ve mutlu ediyorum ama diğer zamanlarda onunla oynayarak çok uzun zamanlar geçirdiğimi söyleyemeyeceğim. bu gerçekten yorucu ve yıpratıcı bir şey, sıkıcı da, yani kaçınmak isteyeceğim bir şeydir normalde ama annesiyle babası oynamadığı için ona ben bakmak zorundayım. çocuğu en başından neden yaptıklarını anlayamıyorum.

    bugün ise kendime hakim olamadım. annem yine kardeşimi tehdit edip onu ağlatıyordu ve ben dayanamayıp gittim ve annemle kavga ettim, ona bağırdım, "sen annesin, anne gibi davran." gibi çok şey söyledim ve bunu söylemekten utanıyorum fakat o sırada kardeşim de bizimle aynı odadaydı. iyi bir abi olduğumu iddia etmiyorum ancak bu durumda kardeşime en çok yardımcı olabilecek kişi benim. daha sonra ağlayan kardeşimi alıp içeri götürdüm, oyunlarla aklını dağıtıp sakinleştirdim, çizgi film açtım vesaire. daha sonra annem girdi odaya ağlayarak ve bana dedi ki "seni de geberteceğim onu da geberteceğim." kardeşime dönüp "ona sığınırsan seni gebertirim bebe!" dedi. ben de ona yine sert bir şekilde kendi çocuğuna bunu söyleyemeyeceğini söyledim. "bu çocuğu senden kurtaracağım." dedi, "o zaman sevgi göster ki sana gelsin." dedim, "sana mı soracağım sevip sevmeyeceğimi, ona ne söyleyip söyleyemeyeceğimi sen mi söyleyeceksin?" dedi. daha sonra kardeşimi alıp başka bir odada oynamaya başladım ben kapıyı kitlerken annem kardeşime "onunla girersen bir daha çıkma oradan!" diyordu, kardeşim de "abi" diye ağlıyordu ki onları en çok delirten de bu zaten. daha sonra kardeşime yemek yedirdim, bilgisayardan bir çocuk filmi açtım, beraber izledik falan. kardeşim çıkıp annemle konuşmaya çalıştı, annem "bundan sonra abinle yat, o yedirsin, o oynasın benim yanıma gelme." dedi. babam "git abin ilgilensin seninle." diye başından savdı. kardeşim benimleyken uğraşıp güldürüyorum keyfini yerine getiriyorum, içeri gittiğinde yine üzüyorlar yine ağlatıyorlar. "bundan sonra seni görmezden geleceğim." diyor mesela o ruh hastası kadın sanki telefonundan başını kaldırıp ilgi isteyen kardeşimle konuşuyormuş gibi.

    hep aklımdaydı zaten, dün dişim için hastaneye gidecektim fakat geç kaldım, eğer gitseydim çocuk ruh sağlığı'nın hizmette olup olmadığını öğrenip kardeşim için bir muayene randevusu alacaktım. aklımda kardeşimde oluşmuş olabilecek psikolojik olumsuzlukları tespit etmek, eğer ikna edebilirsem annemle babamı da psikolojik muayeneye tabi tutturarak geri zekalı ve manyak olduklarına dair belgelerle gerekeni yapmak vardı. şu an işler daha acil gibi, yani bu çocuk yine bu manyaklarla konuşmaya çalışacak, belki yine bu manyaklarla yatmak isteyecek. ben şu an ne yapmalıyım hiçbir fikrim yok, akrabalarımın uzun süre bakmayacağından, ebeveynlerimin tarafını tutacağından (annem çok manipülatif bir insan ve ben kimseyle konuşmadığım için beni çok rahat bir şekilde şeytan ilan edebiliyor, beni saçımı taramadığım için evden attıkları bir zaman bile çıkarken küfür ettiğim için "herkese söyleyeyim de kimse evine almasın seni." deyip bunu yapabilen biri.), baksalar bile bir süre sonra annemle babama geri vereceklerinden hiç kuşkum yok. dövmediler, hapsetmediler ("döverim", "içeri kilitlerim" çok dendi gerçi) bu yüzden pek bir yasa çiğnemiş gibi görünmüyorlar. yani bilmiyorum ne yapacağımı şu an ama kardeşimin bu insanlarla yaşamaya devam etmesini kardeşimin akıl sağlığı için hatta belki fiziksel sağlığı için çok tehlikeli buluyorum. işleri kötüleştiren en başında benim tepkimdi, sakince planladığım şeyi gerçekleştirmeye çalışmaya devam edebilirdim bunun farkındayım fakat o an için kendimi tutamadım ve maalesef geçmişi değiştiremem, bundan sonrası için ne yapabileceğime dair yardıma ihtiyacım var.

    edit: cevaplarınız için çok teşekkür ederim. gelen tavsiyeler üzerine şimdilik planım çarşamba gününe kadar durumu idare etmeye çalışıp çarşamba günü sosyal hizmetler il müdürlüğüne gitmek. ne kadar kısa sürede çözüme kavuşturulur, bu süre içinde bunu nasıl idare edebilirim, nasıl bir çözüm getirilir bilmiyorum ancak şimdilik yapabileceğim bir şey yok.
    (bkz: #107671203) bu yazara da söylemek istediğim bir şey var: bunlar sadece örnekti, aklına gelebilecek her türlü konuda annemin kullandığı "teşvik" yöntemi tehdittir, hep cezalandırılmakla korkutmayı amaçlar. bu bir kere olan ve benim abartı tepki verdiğim bir olay değil, bu kadının "seni gebertirim bebe!" demesi artık çok normal bir şey haline geldi. ben de sürekli aşağılanarak büyütüldüm. babam sürekli başından savmaya çalışıyor "şu çocuğuna bak." falan diyerek, annem de bana yönlendiriyor tabii. ayrıca "olay bundan ibaret" dediğin şey de çok sıradan bir şey gibi. yıllardır bu konuda tartışıp mantıklı bir şekilde konuşmaya çalışıyorum ailemle ama asla anlamıyorlar. çocuğun daha sağlıklı yetiştirilmesi için arada pedagoglarla görüşmeyi, tavsiye almayı teklif ediyorum "kendi çocuğumu nasıl yetiştireceğimi onlar mı söyleyecek? sor bakalım onların çocuğu nasılmış?" diyor, kafa bu yani.

    edit: soranlar olmuş, ankara'da yaşıyorum. kusura bakmayın her mesaja dönüş yapamıyorum ve her şeyi hemen okuyamıyorum çünkü şu an kardeşimin yanındayım ve koşturup duruyoruz, hem onunla hem burayla ilgilenemiyorum, müsait bir vaktimde cevap veremediğim mesajlara da cevap vereceğim.
    bir de kurgu diyenler olmuş, hatta annemin sözlerinin ergence olduğunu söyleyenler falan. sizlere kurgu gibi gelen bu senaryoyu bir de yaşıyor olmayı düşünün. eski entrylerim de sadece bu durumu destekliyor, yani annemden nefret ediyorum evet, babamdan da. intihar etmek istiyorum, bu da nasıl yazdıklarımın kurgu olduğunu düşündürür anlamıyorum. ingilizcemin iyi olması kendi çabalarımla, annem de babam da türkçe'yi bile doğru düzgün bilmeyenler insanlar. neyse aslında pek üzerinde durmamam gerekiyor, birileri çıkıp böyle saçma şeyler söylemeseydi çok ilginç olurdu zaten.

    edit: yani bazen hayret ediyorum, hiçbir şekilde desteğe açık olmayan, laftan asla anlamayan insanlardan bahsediyoruz. ben bunları karşıma alıp ciddi ciddi konuşmaya da çalıştım ancak haksız olabilme ihtimallerini düşünmüyorlar. kardeşimin davranışlarını değiştirmek, eğitmek istiyorum ama bu yaştaki bir insanı eğitemiyorum özür dilerim. iyi niyetli yazanlara da teşekkür ederim ancak o seçenek maalesef çalışmıyor, hatta daha saldırgan hale geliyorlar gerçekten düzgün bir şekilde anlatmaya çalışsam bile.
    "onlar senin annen baban, bir insanı annesinden daha fazla sev-" aynen öyle evet gerçekten cevap vermeyeceğim yani.
    yahu "sakinleşmesini söylemesinde ne var ki", "yemek yemiyorsa öyle demesinde sorun yok" falan yahu 4 yaşındaki çocuğunun gözlerinin içine kocaman açtığı gözleriyle bakıp parmağıyla göstererek dişlerinin arasından "seni geberteceğim" diyen bir "anne" bu, ya bunu lütfen normalleştirmeyin. ayrıca bunlar sadece örnek her şeyi ama her şeyi tehditle yaptırmaya çalışıyor bu insan bakın her şeyi diyorum. gerçi bir keresinde çocuğun yaptığı yanlış bir hareketi önlemek için "senin yüzünden oldu" diye suçlamaya çalışmışlığı da var. sürekli korkutarak terbiye etmeye çalışıyor, istediği şekilde davranmazsa onu cezalandıracağını söylüyor ve bunu sürekli ama sürekli yapıyor hiç abartmıyorum. yani her gün defalarca kez tehdit ediyor. bu konu hakkında düzgün düzgün konuşmaya da çalıştım, "elini yıka yoksa şöyle yaparım" demek yerine "hadi gel beraber ellerimizi yıkayalım da hastalık kapmayalım" demesini tavsiye ettim kendim de öyle yapıyorum çünkü. kardeşimle hiç oynamadan, onu sevdiğini söylemeden, yüzüne bir kere bile gülümsemeden geçirdikleri çok gün var ama bir gün yok ki hiç kızmamış, parmaklarını sallamamış olsunlar. her gün, istisnası olmaksızın her gün ağlıyor diyorum bu çocuk ya bunun normal olduğunu söyleyenler var. yani sizin de kötü çocukluk geçirmiş olmanız hatta sizin daha kötü çocukluk geçirmiş olmanız ailemin yetiştirme tarzının doğru olduğunu göstermez, hatta yetiştirmiyorlar ki. taraflı anlattığımı düşünüyorsunuz çünkü cümleleri özellikle kötü göstermek istemişim gibi görünüyor değil mi yani sanki bu kadar sert bir şey söylememişler de ben sertleştirmişim gibi.
    ailemin yetiştirme tarzı kötü olsaydı ben sağlıklı olmazmışım. kendi hakkımda hiçbir şey söylemedim, bütün suçu da aileme yüklemek istemiyorum ama çocukluğumdan beri yalnızlıkla, depresyonla, içe kapanıklıkla boğuşuyorsam ailemin biraz olsun sorumluluğu olduğunu düşüneyim lütfen, rica ediyorum düşünebileyim bunu, teşekkür ederim.
    belki gerçekten de bazı entry'leri hiç yazılmamış gibi düşünmeliyim, umursamamalıyım ama yapamadım maalesef.
    yardımcı olmaya çalışan insanlara teşekkür ediyorum. bazı insanlar yardımcı olmak için pek de doğru olmayan şeyler önermiş, lütfen daha mantıklı olalım. tekrar teşekkürler. şimdilik yatağımı başka bir odaya taşıdım ve kardeşimle birlikte yatmayı düşünüyorum bugün, annemle babam da bana sinirli oldukları için kardeşimi dışlamaya devam ediyorlar. oynamıyorlar zaten, yemek de vermiyorlar ama daha önemlisi "seninle bundan sonra konuşmuyorum, git abin ilgilensin yanıma gelme bir daha." gibi sözlerle üzmeye devam ediyorlar. kardeşimi parka götüremediğim için, arkadaşlarıyla oynayamayacağı için bu sokağa çıkma yasağı sürecini biraz zor geçireceğim gibi görünüyor ancak elimden geleni yapacağım.
    resmî dairelerin pek yardımcı olmayacağını düşündüğünü söyleyenler var, yani en azından denemeliyim, psikolojik analiz yapılacaksa eğer bana hak vereceklerinden neredeyse eminim. edecekleri yardımın kardeşim için iyi olmayacağını söyleyenler var, açıkçası şimdilik bu hastalıklı insanlardan daha kötü bir şey düşünemiyorum kardeşimin başına gelebilecek. özellikle şu sıralar kardeşimi annemle babamla yalnız bırakmam kardeşim için epey kötü olacaktır.

    edit: şu an annemle babam ilk andaki sinirlerini atmış olacaklar sürekli terslemiyorlar çocuğu. akılları başlarına gelmedi elbette ama yine önceki gibiler işte. bugün 183'ü arayıp gerekli görüşmeyi yaptım, bilgilerimi verdim. o an itibariyle şiddet olup olmadığı soruldu, "hayır" dedim. 7/24 arayabileceğimi söylediler ve ailemle konuşmak için görevlilerin gelebileceğini bildirdiler. hastanelerde halen psikoloji bölümleri kapalı, bugün hacettepe'ye sordum, daha sonra bilgi almak için arayabileceğimi söylediler (önce pediyatriye götürmem gerekiyor kardeşimi, gerekli görüldüğü taktirde çocuk ruh sağlığına sevk ediyorlar). gelişmeleri editleyeceğim. (aramayı 27 mayıs'ta yapmıştım)

    edit: birkaç kez arandım, durumumuzu takip ediyorlar, henüz kimse gelip görüşme yapmadı, yapıldığında girimi düzenleyeceğim.

    edit: annemle babam işe tekrar başladı dün (1 haziran) itibariyle. kardeşimi komşuya verdim yine sabah, başka biri de kızını oraya bırakıyor, kardeşim orada onunla oynayabiliyor. bugün kapı çaldı, bir kadın bana bazı sorular sordu, kardeşimi çağırdım, onunla da konuştu. annemle babamın numaralarını aldı, yaptığım aramadan onların haberi olup olmadığını sordu, olmadığını söyledim ama şu an ailem eski haline dönmüş olduğu için öğrenmelerinin çok sorun olmayacağını da belirttim (tabii bana kızarlar ama zaten beni pek de sevmedikleri için büyük bir sorun olduğunu düşünmüyorum.). gelişme oldukça düzenlemeye devam edeceğim.

    edit: şu an annem de babam da işte, annemin sosyal hizmetler tarafından arandığını öğrendim. beni aradılar, en başında aramayı benim yaptığımı söyledim, tabii "ya çocuğu alırlarsa" gibi şeyler söylüyorlar. akşam yine büyük bir tartışma bekliyorum (10 haziran)

    edit: büyük bir tartışma olmadı, annem şu sıralar çok katı ve "o benim çocuğum, istediğim gibi davranırım." düşüncesi daha bir güçlenmiş durumda. sosyal hizmetlerden aranınca görüşmeye çağrıldığını ama görüşmeye gitmediğini söyledi annem. "yanlış bir şey yok ki neden gideyim?" diyor.

    edit (21 haziran): üzerinden çok zaman geçti, yaklaşık bir haftadır bazı kayıtları düzenlemeye uğraşıyorum. bunlar bahsettiğim olaylar olmadan önce hatta çok önce, farklı zamanlarda alınmış bazı kayıtların birleşimi. daha fazla kayıt var fakat pek de gerekli olduğunu düşünmüyorum, bu video bile yeterince uzun. kimseye çaktırmadan iyi kayıtlar alamıyorum maalesef, bu yüzden pek kaliteli, anlaşılır kayıtlar değiller genel olarak. 2 kere farklı programlarda düzenlemek zorunda kaldım, isimleri sansürledim, çok gerek yoktu ve zaten bazı yerlerde isimler anlaşılabiliyor ancak ne olur ne olmaz. bazı yazılarda bazı türkçe karakterleri kullanamadım. video: https://streamable.com/hp0jbl
    videoda babamın pek yeri yok çünkü babam genelde kardeşimle ilgilenmez. kardeşim onu kızdırdığında bazen hakaret edip onunla muhatap olmayı keser, uzun süren bir durum olmadığı için yetişemiyorum onlara. bu videoda izlediğiniz de en çarpıcı örnekleri değil. burada bilmenizi istediğim şey bunun annemin kardeşime karşı genel tavrı olması. ona sıkça bağırır ve sıkça tehdit eder. ağlamasına asla dayanamaz. kardeşim artık gizli gizli ağlıyor, bazen kendini bir odaya kapatıp kendi kendisiyle konuşarak, sessizce. aynı zamanda, kardeşim çevresinde gördüklerinden öğrendiği için artık üzüntüsünü öfkeyle dışa vuran bir insan olmaya başladı, bağırıp bizi dövmekle tehdit ediyor hatta vuruyor da. bunu hayal kırıklığına uğradığı zamanlarda yapıyor, mesela benimle oynamak istediğinde ben yorgunsam "benimle oyna yoksa seni döverim." gibi konuşmalar geçiyor.
    bense, daha fazla bu evde yaşayabileceğimi sanmıyorum açıkçası. daha bugün tavanı delmeyi denedim ancak yarısından sonrasını hangi uçla denediysem de delemedim, yaşayacaksam da burada yaşayamam. daha önce istemediğim bir bölümde zaman harcadığım için terk edip buraya geldim, yalnız yaşamak güzeldi gerçi. bu sene de burada devamsızlıkla boğuştum, hâlâ birinci sınıftayım ve açıkçası geleceğimden pek umutlu değilim. askere gitmek ve sürem dolduğunda orada kalıp meslek olarak askerlik yapmayı düşünüyorum ama galiba onu yapamıyorum. yine de en azından aradan çıkarmak ve ailemden uzak kalmak için gitmem gerekebilir. sorun şu ki, halen ekonomik olarak bu insanlara bağlıyım ve işe girmek istiyorsam da askerliğimi yapmam gerekecek.
    ailem sosyal hizmetlerle görüşmeyi reddettiğinden beri pek bir şey olmadı. kardeşime karşı tavırları değiştiyse de bu olumsuz yönde oldu. kardeşimin pek arkadaşı yok, bundan daha önce de bahsetmiştim. tek bir arkadaşı var ve daha iyi arkadaşlar edinebilir, daha fazla arkadaş da edinmelidir. vaktinin çoğunu yapayalnız geçiriyor ve kocaman insanlar olan bizlerle oynamaya çalışıyor ya da yalnız başına oynamaya çalışıyor, üzülüyorum onun için. canı sıkılınca benimle ve annem/babamla muhatap oluyor, bu da kardeşim için genelde pek iyi olmuyor. her gün muhakkak şu veya bu sebepten ağlıyor, ailem genelde asık suratla karşılıyor onu ve tersliyor. çocuğun ısrarcılığına da bağırarak karşılık veriyorlar. eve bir kedi getirmeyi düşünüyorum. bu konu kesinleşirse evde kalabilmesi açısından iyi huylu olup da sahiplendirilmek istenen bir kedi bulmak için yardım isteyebilirim ama şimdilik bu konuda emin değilim. bir evcil hayvan kardeşim için mükemmel olur, sıkılmaz, onunla oynayabilir. sorumluluk duygusunu da ona verebilirim, daha sakin kalmasına da yardımcı olur, eskisine göre çok daha mutlu olacaktır. onun bu şekilde yaşamaya devam etmesine göz yummak istemiyorum, sürekli ailemden fırça yiyerek yaşamamalı, evcil hayvan bu konuyu değiştirebilir, bu yüzden bunu yapmak zorundaymışım gibi hissediyorum. öte yandan, hayvanın her şeyinden ben sorumlu olacağım, ben askere gideceksem eğer ailemin kediye nasıl bakacağına dair şüphelenmekten öte ona bakıp bakmayacağını bile bilmiyorum. bir evcil hayvan sahipleneceksem bunu onun için de yapmalıyım sonuçta, o kardeşim için bir oyuncak değil, bunun farkındayım. bu yüzden ne yapacağımı bilmiyorum. açıkçası, herhangi bir konuda ne yapacağımı bilemiyorum şu an. kendimi tamamen çaresiz hissediyorum, sanki ne yaparsam yapayım kardeşimin hayatını iyileştiremeyecekmişim gibi. kardeşimin çaresizliği ve yalnızlığı deneyimlemesini istemiyorum, hep "en azından abim var" diyebilsin istedim ama yeterince faydalı olabildiğimi düşünmüyorum. birileriyle tanıştığında, özellikle yaşıtlarıyla, çok utangaç oluyor, benim arkama saklanıyor, kimseyle konuşamıyor. kardeşimin ruh sağlığı için çok endişe ediyorum ama sanki bütün çabalarım boşuna. öyle bir durum ki her şeyi arkamda bırakıp gitmek bunun üstesinden gelmemi sağlamaz, suçluluk hissini ve üzüntümü, endişelerimi artırır. ne yapacağım, ne yapacağım?..
93 entry daha
hesabın var mı? giriş yap