656 entry daha
  • bir kısım paragraf paragraf erkeklere döşemiş: "eskiden mert, tek kadını seven, doğru adam vardı." - bir kısım da paragraf paragraf kızlara döşemiş: "siz piç erkeklerle gönül eğlendirirken düşünecektiniz."

    takdir edersiniz ki böyle bir hadisenin sebepleri sadece mahalle kavgasında dile getirilebilecek üstteki cümlelerden birisi değil. zaten sebep hiçbir zaman kadın cinsi veya erkek cinsi olmadı. yine değil.

    ciddi ilişki diye nitelendirilen şey esasında biraz da; evlilik arifesidir. evliliğin temeline inmek lazım. son 20 yıldır evlilik müessesinin ne durumda olduğunu biliyor musunuz? türkiye’de günümüzde yapılan evliliklerinin %30’undan fazlasının boşanmayla sonuçlandığını? avrupa’da 20’lerde olan ortalama evlilik yaşının 40’lara dayandığını?

    evlilik bitiyor. insanlığın en büyük icatlarından biri olan, bugüne kadarki düzeni kurmamızı sağlayan, devletlerin en çok desteklediği bu fiilin sonuna geliyoruz. ben diyeyim 20 yılı var, siz deyin 50 yılı. ama daha fazlası yok. zibilyon tane sebebi var ama; en önemli sebeplerinden bir tanesi çıkış amacının anlamını yitirmesi. toplumda düzeni sağlamanın en kolay yoluydu evlilik. üstelik evlenen insanların suça, belaya karışma oranları inanılmaz düşüyordu. sağlık, ekonomi… her anlamda medeniyetleri geliştirdi. hiç yoksa nüfus çıkarttı. daha 50 yıl önceye kadar “çok nüfus = büyük askeri güç” denklemi olduğunu düşünürsek, ne demek istediğimi anlayacaksınız. ve şimdi; nüfus geldi tavana vurdu, toplumda düzeni sağlamanın yeni yollarını bulduk, suçla mücadelede çok ilerledik, ekonominin dinamikleri değişti.

    özellikle 90 ve sonrasında doğan nesil, gelecekteki dünya düzenimizi belirleyecek kesim. ve şekillendirmeye başladılar bile. bir sürü araştırma yapılıp çiziliyor. gelecek “kiracı” bir nesil. mülkleşmeyi anlamsız gören, birikim yapan belki ama arsaya, tarlaya gömmek gibi bir fetişizmi olmayan, düzenli bir memur hayatı yerine hareketli bir expat hayatını hayal eden, 10 yıl sonrasına yatırım yapmak yerine bugünden daha yoğun haz almak isteyen farklı bir nesil. bu neslin neden böyle olduğu hakkında sayfalarca yazı yazılabilir. ama konumuz o değil.

    evliliğin bitmesi doğal olarak ciddi ilişkileri de bir hayli azaltıyor. yeni dünya düzeninde “havalı” olan şey eve geldiğinizde bir tas çorbanızın hazır olması değil. bayramlardaki o sevimli aile ziyaretleri değil. 15 yıl bir yerde çalışıp, “sadık” bir çalışan olmak değil. emekliliğin hayaliyle müthiş düzenli bir hayatı idame ettirmek hiç değil. artık insanlar; bomonti’de loft bir evde, bit pazarından aldıkları ucuz ama şekil mobilyalarla kreatif direktör gibi (?) şekil şukul meslekler icra edip, bol bol flörtler yaşayıp, otunu tüttürmenin hayalini yaşıyor. insanların bu hayale erişip erişememesi önemli değil. zaten hayallerindeki aile hayatının da %20’sine erişemiyorlardı. mevzu, ideallerin değişmesi mevzusu. yeşilçam filmlerinde en doğru adam; tek kadını seven - en doğru kadın da hayatını adayacağı tek erkeği bekleyen kadındı. insanlığın toplum için yarattığı propagandalar sanata tahminimizden daha çok yansır. şimdi bohem seviyoruz. ıssız adamı, farklı kadını. bugünkü çoğu insan 30 yıl önceki türkiye’de “marjinal” diye nitelendirilirdi. şimdi normaller. yeni normalde “hayatımın aşkı” klişesi yok. “her ilişki yeni bir tecrübe” sloganları var.

    bence ilişkiler adına çok kaotik bir dönem bizi bekliyor. bireyselliğin bu kadar öne çıktığı, teknolojinin bu kadar hayatımıza girdiği şu dönem; yepyeni bir düzene giriyoruz.
1447 entry daha
hesabın var mı? giriş yap