bilinen en şaşırtıcı tarihi bilgi

• - vikinglerin amerika kıtasını keşfi -
  
  1001 yılında, kanlı eric kolonisiyle beraber yeşil ada ismini verdiği buzullarla kaplı grönlandı yönetirken oğlu leif de "yeni bir ada bulursam babam gibi kendi kolonimi oluşturabilirim" diyerek batıya doğru sefere çıktı. bu seferin ardından nova scotia kıyısına ulaştı. yeni iskoçya olarak adlandırılan bu bölge kanada'nın kuzeydoğusundadır.
  
  babasının izinden giden leif bu kıyıya bereketli anlamına gelen vinland ismini verdi. ardından grönland'e gelerek oradaki halka "ben çok bereketli topraklar keşfettim, gelin sizi de götüreyim." dedi. bu sözler buzullara lanetler okuyan halkın ilgisini cezbetti.
  
  fakat kader ağlarını ördü. leif hedeflerine ulaşamadan babası kanlı eric küt diye ölüverdi. artık yönetmek zorunda kaldığı koskoca bir ada ve altında yaşayan uyruklara sahipti.
  
  yine de böyle bir yeni kara keşfedilmişken ilgilenmemek enayilik olurdu ve bu görevi kız kardeşi freydis'e verdi. freydis az gitti uz gitti dere tepe düz gitti ve sonunda ağabeyinin kıtasına ulaştı. hemen çalışmalara başladı. orada ilk defa amerika yerlileriyle karşılaştı.
  
  baştan sorun yok gibiydi. yerliler, onlara "geldikleri gibi giderler" diyordu ama sonra vikingler taş ev yapmaya başladıklarında gelecekteki sıkıntının farkına varmış oldular ve yavaş yavaş vikinglerin çevresini sarmaya ve onları kontrol altında tutmaya çabaladılar.
  
  özel konseyi topladılar bu elemanları bu kıtadan "siktir etmeliyiz" dediler ama tabii bu iş kolay değildi. vikingler savaşçı bir topluluktu. ilk etapta 50 kadar viking gemisini geri püskürttüler. ama freydis kararlıydı ve kıtayı tamemen bırakmaya hiç mi hiç niyeti yoktu. önce anakaraya geri döndü, ordusunu topladı ve çok iyi silahlandırdı.
  
  amerika'ya geri geldiğinde ise karaya çıkan başkalarının da olduğunu gördü. bunlar onun erkek kardeşleri ve aileleriydi. buna katlanamazdı. yıllardır bu kara parçası için emek vermişti, şimdi kimseyle paylaşamazdı.
  
  erkek kardeşlerini bir çırpıda öldürttü. sonra ailelerini de öldürtmek istedi fakat bu sefer askerleri buna yanaşmadı. freydis zembereği boşalmış bir ok gibiydi. eline savaş baltasını aldı ve bu işi kendisi gördü.
  
  o yıl kışı geçirmek için grönlanda geri döndüler. herkes bu yüz kızartıcı olayın duyulmaması için yoğun çaba harcıyordu fakat ne mümkün. birileri dayanamaz mutlak öterdi. leif bu yaşananları duyunca yoğun bir teessüre kapıldı. "korumakla mükellef olduğum aileleri koruyamadım, yazıklar olsun bana" dedi.
  
  ama kız kardeşini de öldüremezdi. bu yüzden onu sürgene gönderdi ve "bir daha vinland'a adım atarsan bacaklarını kırarım" dedi. belki vinland'ı lanetleyip oraya bir daha gidilmezse bu kötü anılar unutulur ben de huzura ererim diye düşünüyordu. ölümüne kadar oralara gitmeyi kimse teklif edemedi. ölümünden sonra da bu durum lanetlendi.
  
  böylece kolomb'un sözde keşfettiği amerika'yı binli yılların başında bu boynuzlu elemanların keşfettiği ortaya çıktı. sadece oranın amerika olduğunu bilmiyorlardı.
  
  bu kız kardeş gururuna yenik düşmeseydi belki de tüm kuzey amerika'yı denetimi altına alacak, bu karayı soyup soğana çevirecekti. kim bilir? bazen kısmet olmuyor işte.