5 entry daha
  • iki ucu boklu değnektir bu durum.. "abi pantolonu değiştirirken unutmuşum, bana bi yemek ısmarlayıp bi de yirmi kaıt versene.. yarın veriyim sana geri" durumundan bahsetmiyorum.. bikaç yüz milyondan, bikaç milyara değişebilen miktarlardan bahsediyorum.. böyle bi durumda olup da vermeme gibi bi lüksünüz vardır.. ama bahaneniz yoktur pek.. ortada bi vukuat yoksa paranoyaklıkla, zor gün dostu olmamakla ve benzeri bi çok şeyle suçlanabileceksinizdir.. diğer taraftan da oldu ki o para dönmedi, dönmeyecek ve içten içe hissediyosun, aptal gibi hissedeceksin verince.. neticede benim kendimden çevremden gördüğüm altın kural şudur :
    - borç, başka bi borcu kapatmak için alınıyorsa, miktarı ne olursa olsun geri alamayacaksın..
    - borç, bi işe girme, ortaklık, sermaye, yatırım vb bişey için isteniyorsa %90 geri alamayacaksın..
    - diğer şartlarda da %99 olasılıkla verdiğin gibi tek seferde ve zamanında geri alamayacaksın.. verdiğin parayla araba alan adam, 3 sene sonra iyi bi gitar bile alamayacağın parayı 6 taksit halinde verecek sana enflasyon cart curt demeden.. 2 milyar aldımdı abi senden 97de, al sana 2 milyar.. sene olmuş 2006..

    bu minvalde vereceğiniz parayı borç değil hibe olarak görüp, onu da sonradan arkadaşlığınıza halel getirmeyecek bi miktarla sınırlayarak, (adamı her gördüğünüzde içinizden ana avrat sövmenizi gerektirmeyecek bi meblağ diyelim) sonradan surat asmamak üzere vermeli, ya da temiz temiz "olsa dükkan senin be abim, ben de zordayım varsa sen bana ver" pişkinliğiyle karşılayıp savuşturmanız en mantıklısıdır.. çok arkadaşlıkların çok akrabalıkların çıkmaza girdiğini gördüğüm bi noktadır bu.. isterken de verirken de dikkat etmek lazımdır..
525 entry daha
hesabın var mı? giriş yap