31 entry daha
  • yazarın anlatmak istediğini ben anladım.

    eli sürekli karnında gezen, oturup kalkarken aslında hiçbir sorunu olmamasına rağmen ah'layıp uh'layan, sürekli ilgi ve ihtimam bekleyen, sofada ayrı yemek isteyen, gülerken bile eliyle karnını tutup "ay güldürmeyin!" diye ciyaklayan kadınlar var etrafımda; bir dolu! ülkem kadını her şey gibi gayet sıradan bir olay olan hamileliğin de bokunu çıkarmayı biliyor. rutin şımarıklığına karnındaki çocuğu alet ediyor bizimkiler, dünyada bir tek kendileri hamileymiş gibi davranıyorlar; herkesin kendilerine hizmet etmesini ve ayrıcalıklı davranmasını istiyor, şımartılmayı bekliyorlar; kimse bana bu saçma ruh halini savunmasın gerçekten.

    kezbancigim hamile kalır, hiçbir tıbbi sorunu yoktur ve karnındaki bebek daha mercimek kadardır: "kocam temizlikçi tutsun, anam gelsin evime yerleşsin 7/24 peşimden koşsun, kaynanam görümcem ara ara gelsin işe güce yardım etsin ama çok da gözüme gorunmesinler, elimi sıcak sudan soğuk suya sokmayayim; babam heeer şeyini benim seçtiğim en pahalisindan son model çocuk odasını boyasin, dizsin; kocam akşam iş dönüşü ayaklarıma masaj yapsın ve sonrasında aşerdigim şeyleri alıp gelsin, hamilelik çok zor diye az ağlayıp omuzlarına birtakim vicdani yükler ve acıma duyguları bindireyim, ileride lazım olur; arkadaşlarım üstüme titresinler çünkü maazallah ben yalnızlık hissedebilir, herhangi bir bir şeye uzulebilirim, hep mutlu edilmem lazım; ay güldürmeyin şimdi dogurucam, ay ağlatmayın şimdi dogurucam, ay araba zıpladı şimdi dogurucam, ay 100 metre yürüdüm şimdi dogurucam; ay kocacım elimi tut oturmam lazım, ay babacım uykum geldi beni az salla da uyut (gözümle gördüm!)... " vay amk bu nasıl iş lan?

    edit: tıbbi zorunluluklardan ve ihtiyaçlardan değil, bariz şımarıklıktan bahsediyorum. etrafınızdaki hamile türk kadınlarını gözlemleyin, neyi kastettiğimi anlayacaksınız. bu kezbanlığı savunuyorsanız da edecek lafım yok; muhtemelen kendiniz de aynı kezbanlığı yaptığınızdandır.

    bir edit daha: "ay şunu çektim, ay bunu çektim... ay şöyle bir mucize doğurdum, ay böyle bir muhteşem duygu yaşadım, ay hayata bir insan getirdim..." ya bana ne kardeşim? çekiyorsan da kendine, kocana; doğuruyorsan da kendine, kocana... bana ne? kaldı ki çocuk yapmak istediysem, o zorlukları da çekeceksin yani, kimse zorla çektirmiyor, kendi arzun. ilaç içmemişmiş, yok bir de icseydin! basın ağrıdı ama fedakarlık edip ilaç bile içmedin diye bana şımarıklık yapma hakkı mı kazanıyorsun? bana ne? hem bizi de getirdi birileri dünyaya, o kadar sıradan bir şey bu... bana karşı şımarma hakkı mı veriyor sana, kendin için çocuk doğururken çok çekmiş olman ya da sana göre mucize niteliği taşıyan bir canlı dünyaya getirmen? bana ne ya sahi? ben de dünyanın eziyetini çektim, okudum, avukat oldum; ya da ne bileyim geçenlerde hastalandım anamdan emdiğim süt burnumdan geldi; sana şımarma, tepeden bakma, tip atma hakkım var mı?
213 entry daha
hesabın var mı? giriş yap