58 entry daha
  • bu aptallıklar çağında "bilgide konforumuza hapsolmus durumdayiz", kesinlikle öyle. modern insanın emrine amade bütün imkanlarının bir zaman sonra, nihai hedefte veya sonda bulunan değerin, etkisini yitirmesine sebep olduğu o temel sorunun altını çizen bir ifadedir. yani biraz daha anlaşılır olmaya çalışayım; bilgiyi hazmetme, sindirme aşamalarına geçebilmek için artık eskilerin geçtiği yollardan geçme zorunluluğunun yitirilmesi, insanın rasyonel dünyada en az bedelle en fazla mutluluk elde ettiği gerçeğiyle bütünleştiğinde ilginç bir şekilde bilginin değerinin kaybolmasına sebep oluyor, ya da olmuyor, başka bir başlıkta tartışırız ama buradaki örneğimiz rene descartes.

    isveç kraliçesi kendisine ders versin diye descartes'ı çağırıyor, zaten o çağ, salt bilgiyi edinebilmek için kendini yiyen, bütün bilgilere ulaşabilmek için elinden geleni ardına koymayan insanların çağıdır. öylesine bilgiye tutkun olanların, bilgili diye kabul ettikleri kişilerden sürekli ders aldıkları çağda descartes 'ın payına düşen öğrencilerden biri de isveç kraliçesi oluyor. tipik bir akdeniz çocuğu olan descartes'ın bünyesi bu kimliğiyle doğru orantılı olarak zayıftır. ılık iklimlere alışık olduğundan, hava değişimlerinden etkilenip çok çabuk hasta olabilmektedir. e hal böyleyken, isveç kraliçesinin yanına gidip de ona ders vermeye kalkıştığında, bünyesi isveç'in o sert havası karşısında adeta kırılıyor, çaktırmıyor. ama işte bilgi sunacak, öbürü de alacak ya, hiç problem değil, dışarda buz, kara kış, sarayın içinde ise gelişmemiş ısıtma sistemi tabi ki adamımızın kırılgan bünyesinde pek ağır bir etkiye sebep oluyor. hele ki; kraliçenin güneş ağarır ağırmaz, bir germen disipliniyle uyanıp adamımızı da uyandırması, bilgiye açlığını gidermesinde sonuna kadar onu kullanması, yorması zaten kırılgan olan bünyenin haliyle yıpranmasına sebep oluyor ve sonunda adamımız descartes bir güzel verem oluyor.

    "bu aptallıklar çağında.." diye başlayan bir entiride, rene descartes'ı verem ederek bilginin kıymetini bilen zihinlerin çağından veremsiz günümüzün pek konforlu deri koltuklarından ulaşageldiğimiz her bilginin ters orantılı olarak değerli olmadığına dair böylesi cılız bir sententia sunmak istemezdim ey okuyucu. ama bir şeyin farkına var; burada yazılanlar, -son paragraf hariç- aslında yazarı tarafından bilgide konforumuza hapsolmus durumdayiz başlığı için yazılmış olmasına rağmen, ani bir manevrayla rene descartes başlığına kayıvermiş olmanın kırgın mutluluğunu yaşamaktadırlar. valla öyle.

    bir charlie mottosuyla kapatalım bu ne dediğini bilmez entiriyi:

    "polar bears are meant to be clever, very clever. they're like the einstein's of the bear community."
251 entry daha
hesabın var mı? giriş yap