• assassin's creed: odyssey'de oluşturulmuş olan antik hellen dünyasının phokis bölgesinde yer alan biricik yerleşim.

    iki yıl kadar önce başka bir yere gitme niyetindeyken doğanın tenha bir köşesinde yolumu kaybetmiş ve lalaia'yı bulmuştum. o zamandan bu yana hayat beni alıkoydu ve ancak geçtiğimiz günlerde oyuna yeniden dönebildim. zihnimin bir köşesinde ismini unutmuş olduğum bu güzel yerleşimin hulyası da vardı. kahramanımıza verilen bir görevi yerine getirmek üzere at sırtında yolu çıkmışken tüm sorumluluğu ata yükledim ve beni görev yerine götürmesini bekledim. görev yerine yaklaşan at, önce yanlış sapağa döndü ardından biraz ilerledi ve sonra daha ve daha derken artık görev yerinden bambaşka bir yere sürüklendiğimizi gördüm. atın kontrolünü elimi alıp yuları sağa büktüğümde yine karşımda lalaia'yı buldum. gerçekten de bulmak istenilen kaybolmadan bulunmuyor. beyhude değil bu minvaldeki sözlerin söylenegelişi.

    lalaia ile ikinci kez karşılaşmamda bu kez yerleşimin mimarı ile de tanıştım. kendisi eserini şöyle tanımlıyor: "this little part of dream hidden in the mountains, a moment of peace in a war setting, a magical place living in harmony with nature." reddit

    lalaia halkı yalnızca kadından mürekkeb. içeride ne bir erkek ne de doğadan kopuk bir nesne, bir iş var. kapılarında bu doğaya kast eden bozguncuların isimleri ve fenalıkları listelenmiş. ben kendimi onların bu işlerini görmeye adıyor ve böylelikle hem onların dış dünyadan bağımsızlığını koruyor hem de bu güzel doğayı temaşa etmenin keyfini sürüyorum.
hesabın var mı? giriş yap