1 entry daha
  • dr. dre prodüksiyonlu müstakbel albüm god's country'den dinlemeye sunulan ilk şarkı, wash us in the blood, kanye west'ten geçen seneki jesus is king'den farklı, nispeten safkan bir hip-hop bekleyen dinleyicileri şaşırtırken, elektronik ve endüstriyel bir altyapı üzerinde yükselmesiyle beni de 7 sene geriye, kanye west'in 2013'te yayınlandığı ve elektronik ile endüstriyel müziğin yanı sıra acid house, punk ve chicago drill türlerini de bir araya getirdiği zirve albümlerinden yeezus'a döndürdü. döndüğüm yerden ne denli memnunsam buna vesile olan, travis scott katkılı wash us in the blood'dan da o denli memnunum. mısra tekrarlarıyla, (videosuyla paralel biçimde) akla polis/ambulans/itfaiye sirenlerini getiren ses burgaçlarıyla, travis'in ciyaklamalarıyla neredeyse henüz bir taslak niteliğindeki şarkı, ikinci dinlemeyle birlikte kendi içinde bir ağırlık merkezi yaratıp insanı her 3 dakika 10 saniyede bir yeniden kendisine çekmeye başlıyor.

    şarkı, west'in «they don't want me to kanye / they don't want kanye to be kanye» diye rap yaptığı üçüncü kısmında ise 2016 tarihli the life of pablo'da yer alan i love kanye'ye geri dönüyor: «that's all it was kanye, we still love kanye / and i love you like kanye loves kanye.» bu geçmişe dönüşlerde uğranan duraklar şahsen sevdiğim ve zaten sık sık uğradığım duraklar oldukları için keyfim yerinde ama umarım albüm geçmişe döndüğü kadar geleceğe çapa atmayı da başarır.

    west'in kişiliği her ne kadar merkezkaç kuvvetiyle arasında benzerlik ilişkisi kurulabilecek bir iticilik sergiliyor olsa da müzikal yaklaşımının yarattığı manyetik alan öyle güçlü ki, 808s and heartbreak'i yayınladığı 2013'ten bu yana kendimi sokak lambasına tutulmuş bir güve gibi hissediyorum.

    kendimi bugünlük wash us in the blood'a teslim ettim ve 15. defa oynat'a tıklıyorum.

    rain down on us...
    rain down on us...
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap