1 entry daha
  • kendisi gibi kamu görevlisi bir yardımcıdan ve siyasi parti gözlemcilerinden oluşan sandık kurulu'na başkanlık eden, görevli olduğu sandıktaki işlemlerin yürütülmesinden ve oy verenlerin kimlik tespitinden sorumlu kişi.

    bu görevliler genellikle devletimizin en sevdiği memur çeşidi olan öğretmenlerden seçilir. seçim tarihinden önce ilçe seçim kurulu tarafından görevlendirilen bu kişilere kısa bir eğitimden sonra seçim malzemelerinin bulunduğu torba teslim edilerek bütün sorumluluk üzerlerine atılır. evet, başkanımız o torbaya artık seçim tarihine kadar gözü gibi bakacak, gece eve hırsız falan girerse çalınmasın diye yatağının altına koyacaktır.

    seçim tarihi gelince bu sandık kurulu başkanı diye tabir ettiğimiz kişi, sandığın konulacağı binaya gelerek ortamı hazırlar. oy kullanılacak kabin, sandığın, pusulaların, evrakların üzerine konulacağı masa ve sıralar, rahatlatıcı bir müzik (new age gibi), ferah bir aydınlatma, ekiz yatak.. ahahaha.. yok lan şaka şaka.. keşke olsa..

    bu arkadaş mekana gidip sıraları ve kabini ayarlar. tabi kabin dediğimiz şey de, sınıfın sıraları üst üste konulup, yine sınıftan sökülmüş perdelerle kapatılarak yapılır. memur işini bilir.

    her neyse, seçim günü kurban sabah erkenden (burada da karga ve dışkısıyla ilgili bir deyim kullanabilirdim ama yapmadım. o derece erken yani) olay yerine gider ve diğer üyeleri beklemeye başlar. tabi siki taşşağına denk (demin karga bokunu yazamadım ama buraya da başka bir deyim olmuyor valla, kusura bakmayın) diğer üyeler, fazla bir sorumlulukları bulunmadığından daha geç gelirler, yahut hiç gelmezler. (keyif meselesi, o deyimi boşuna kullanmadım)

    orada olan üyelerle sandık kurulu oluşturulur, görevler dağıtılır ve seçmenler beklenmeye başlanır.

    bu seçmen dediğimiz kişiler halkın her tabakasından oluşabildiği için çoğuna yardım etmek ve olayı ayrıntısıyla izah etmek gerekir. ama bu iş son derece sakıncalıdır. zira siyasi partilere üye olan sandık kurulu üyeleri bu işe karışırsa gözlemciler kıllanır ve seçmeni baskı altına alıyorlar diye sizi şikayet edebilir. bu yüzden bu işler sandık kurulu başkanı ve yardımcı üye tarafından yapılmalıdır. zordur yani, bütün gün tırmalar durur bu garibanlar.

    sandık olayının hoş tarafı, yeme içme tedariki konusunda partilerin birbiri ile yarışmasıdır. gün boyu sıçana kadar yiyebilir, hatta gözünüze kestirdiğiniz partiliye "yavrum, git bize kuşbaşılı pide yaptır, benimki bir buçuk olsun" diyebilirsiniz.

    oy verme işlemi bitince işin diğer bir kıllı boyutu ortaya çıkar. sayım işlemi. bu işlem son derece nazik bir şekilde yapılmalı ve hiçbir ayrıntı atlanmamalıdır.

    sandıktan çıkan oylar, kullanılan oy sayısı ve imzalarla birbirini tutarsa fazla sorun olmaz. sayılır, döküm yapılır, tutanaklar tutulup imzalanır ve bütün malzemeler tekrar paketlenir.

    ama sayıları tutturamadıysanız işiniz var demektir.

    bütün bu işlemler bitince diğer tüm üyeler, seçim neticelerine göre mutlu, üzgün evlerine ya da kutlamaya giderken bu başkan dediğimiz kişinin asıl derdi başlar. zira seçim evraklarını ve sonucu "ilçe seçim kurulu" na teslim etmek zorundadır. torbasını sırtladığı gibi buraya gider.

    aslında gidemez;

    zira binadaki bütün sandıkların sonuçlarının beraber gitmesi gerekir. bu yüzden, işiniz bitse bile öyle çıkıp gidemezsiniz. mazallah, biri gelip torbanızı çalar, bir şey olur. o yüzden, kolluk kuvvetlerinin korumasında gidilmelidir. başkan da diğer bütün sandıkların işlemlerinin bitmesini sigara içerek bekler, kullanmıyorsa o gün başlar.

    bütün herşey hazır olup da ilçe seçim kuruluna ulaşabilen başkanlar, sırtlarında torbalarıyla takım elbiseli noel babalar gibi kuyruklarda beklemeye başlar. tabi saatin gece yarısını geçmiş olacağını hatırlatalım.

    bitmek bilmeyen bu kuyruğun sonuna erip, sorunsuzca evraklarını teslim edebilen sandık başkanı evinin yolunu tutabilir. o, görevini yapmış, ülkesinin geleceği için kişisel sorumluluğunu yerine getirmiş, yorgun ama mutlu bir sandık başkanıdır.

    evraklarında sorun olanlardan bahsetmeyeyim. benim bildiğim bazıları 2003 yerel seçimlerinden beri ilçe seçim kurulunun mahzeninde yaşıyorlar.

    son olarak, sandık başkanı bütün bu hizmetlerinin karşılığı olarak 3 x gündelik alır. hatta diğer üyelerin ücretleri de bu kişiye teslim edildiğinden söz konusu paraları verebilmek için hepsinin peşinden epey koşturur ki bu da oldukça zor ve kıllı bir durumdur. olası bir "paranın üzerine yattı" lafına engel olmak için paraları tam olarak herkese ulaştırmanız gerekir. hatta işi bittiği için, "ben şuradayaım, paramı getiriver" diye arayan siyasi parti gözlemcileri de mevcuttur.
59 entry daha
hesabın var mı? giriş yap