6 entry daha
  • "truffaut önyargılarını yıkma kuşağı"nda izlenmiş, fakat önyargılara mesnet olabilecek oldukça fazla malzeme sunan, vasat bir "aile" övgüsü.

    günümüzde metresi/sevgilisi olmayan eşin dövüldüğü fransız sinemasının nereden, ne zorluklarla geldiğini görmek adına haşin bir örnekken, cinsel devrimini yaşamamış fransa burjuvazisinin çankırı'dan hâllice olduğunu da gösteren film.

    jules et jim gibi sınırları müspet anlamda zorlayan bir filmden sonra, bu kadar "aile ocağı"nın kucağına düşen bir yapım olmasıyla truffaut, çokça aşina olduğumuz aşk üçgeninin kenarlarını parçalamak, olmadı aşındırmak yerine kara bir yeniden uyarlama yapıyor. elbet burada, beyaz, burjuva ve kültürel sermayesiyle her şeye hakkı olduğunu düşünen* bir adamın "çıtır" hûlyalarıyla tam da çatırdamaya başlayan eril tahakkümü nasıl yeniden ürettiği olgusuyla şaşırtan film.

    nitekim, nouvelle vague furyasında her şeyi parçalayıp yıktıktan sonra kendisini de parçalayarak çılgın bir dedeye dönüşen godard'ın bayramda elini öpmeye sevk eden yapım.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap