9 entry daha
  • çok ilginçtir ki bu organizasyondan övgüyle bahsedenler, kendilerini emperyalizm karşıtı olarak tanımlarlar. robert kolej'i misyonerlik yuvası, fransız okullarını da sömürgecilik uzantısı olarak görürler. (hadi biraz abarttım diyelim, en hafifinden "pek hoşlarına gitmez") eurovision'a ingilizce şarkıyla gitmeyi eleştirir, ingilizce isimli ticari mekanlara burun kıvırırlar. (buradan bu son ikili benim de çok hoşuma gidiyor anlamı çıkmasın. durum tesbitidir.)

    ama efendim iş zencisinden çekik gözlüsüne insanlara türkçe konuşturmaya, yurtdışında türkçe eğitim veren okullar açmaya geldiğinde yürecikleri kabarır, duygulanırlar.

    aynı şeyi "batılı sömürgeci devletler" yaparken hiddetlenip onlara "emperyalistlikle" suçladıktan sonra bu oluşumu desteklemenin de, aslında "benim emperyalistim iyidir" demekten bir farkı yoktur. ("yok artık daha neler"leri duyar gibiyim. tabi şu an teşkilatlanma kıyaslanamayacak bir durumda olduğundan bir "türk-islam emperyalizmi" yaratmaktan çok uzak. ama temel mantık olarak bana aradaki yedi farkı göstersin biri)

    keşke bunun iyi niyetle, sadece türkçe'yi ve türk kültürünü tanıtma ve öğretme amaçlı bir organizasyon/kurum olduğuna inansam. yoksa biz de açalım tabi cervantes, goethe institut ayarında dil-kültür kurumları. ama az düşünen insan sormaz mı kendine bu "sevgi okulları" neden madagaskar'da, etiyopya'da, moğolistan'da, moldova'da açılıyor diye. işte beni de rahatsız eden bu iki yüzlülük (bir de "islamiyeti tanıtma" olayı var tabi. aynı iki yüzlülük burada da geçerli; hristiyanlık olunca misyonerlik, müslümanlık olunca tanıtma öyle değil mi?)

    (bkz: kötüleneceğini bile bile entry girmek)
293 entry daha
hesabın var mı? giriş yap