7 entry daha
  • gelecek on yılımı ipotekleyerek bugün gerçekleştirdiğim eylem. tabii ki ipotekle bitmiyor, emekli anne * ve babamın * ikramiyeleri ile, evlerin fiyatının en düşük olduğu zamanda aldıkları daireyi satarak peşinatı yatırması sonucu gerçekleşti bu eylem. muadillerinin %15-20 daha ucuzuna bulduğumuz ev için önce çok sevinmiştik, kredi de alınca ucu ucuna evin parası denkleşecekti. hatta eşya almak için bir miktar da paramız artacak diye düşündük *. tabii ki gerçek dünya kuralları devreye girdi, evi satanlar altı ay daha evde oturacaklarını söylediler ve bunu şarta bağladılar. kabus dolu bir altı ay geçirmeyi göze aldık. daha sonra banka son kuruşumuza kadar elimizden almaya yemin etti, dosya masrafları, ekspertiz, hayat sigortası, deprem sigortası, bina sigortası diye diye milyarlarca liralık bir hesap koydular önümüze, paşa paşa ödedik. bitmedi, tapuda vergiler, harçlar ve ne olduğu belirsiz bir sürü makbuzu elimize tutuşturdular, satanların ödemesi gereken vergi ve harçlar da bize kaldı, milyarlarca lira da ziraat bankasının gri koridorlarında avuçlarımızdan vezneye döküldü. en son tapu aşamasında önümüze bir blok not kağıdı koyup, içimizden geçeni belirtmemizi söylediler. ben delirmişcesine içimden çok kötü şeyler geçtiğini belirtince, satıcı içinden geçen elli ytl'yi kağıdın arasına sıkıştırdı. bankaya döndüğümüzde, zorla kredi kartı da soktular. cebimizde kalan son kuruş da kapıcılara komisyon olarak gitti. artık bir tapumuz var, yemeğe gidelim dedik, sonra hemen vazgeçtik. öğretmen evinin salonunda hamburger yemeyi beklerken diyalog şöyleydi:

    romica: mutfağı biraz yıpranmış ama olsun, birkaç sene idare ederiz.
    koca: evet, davlumbaza da ihtiyaç yok, adana kebap mı pişireceksin!
    romica: ya deri koltuk da neymiş, eskilerinin yüzünü kaplatırız, olur biter.
    koca: evet, ilay çizerdi onları zaten.
    romica: lcd tv de çok saçma, ne gerek var değil mi ama?
    koca: evet, bizim televizyonun tüpünü değiştirdik mi tamam.
    romica:evet, yemek odası da gereksiz, hem ben fazla eşyayı sevmiyorum, kitaplıklarımız da var zaten.
    koca: kitaplığa da cam kapak yaptırmayalım, çocuklar için tehlikeli.
    romica: ben öyle süslü püslü perde sevmem zaten, pazardan tül alırız, annen dikiverir.
    koca: hayalindeki ev olmayacak.
    romica: ne diyorsun, tapu çantamda, daha ne hayal edebilirim ki?
    koca: evet.
    romica: ya ödeyemezsek??
    koca: arabayı satarız, sen işe girersin, ben ek bir iş yaparım... *
324 entry daha
hesabın var mı? giriş yap