42 entry daha
  • rahmetli annem bize bir kaş göz hareketi yapardı, oturduğumuz koltuğa yapışır, yerimizden kalkamazdık korkudan. kaş gözle anlamazsak terlik gelirdi kafamıza. terlikle de anlamazsak etlerimizi çimdiklerdi. bu sebeptendir ki, küçükken ne evde koşuşturduğumu bilirim, ne misafirlikte yaramazlık yapıp bir şeyler kırıp döktüğümü. oyun oynardım muhakkak, ama kimseyi rahatsız etmeden, olması gerektiği gibi. verirlerdi önüme oyuncakları, ya da oturturlardı beni atarinin, commodore'un başına, sessizce takılırdım.

    ben o gürültü yapan, evde tepinen çocuğa kızmam, kızamam, çocuk nihayetinde. ama o sorumsuz ana ve babaya kızarım, gerekirse söverim, eğer şartlar gerektirirse döverim, kimse kusura bakmasın. şimdiki anne babalar evlat yetiştirmeyi bilmiyor maalesef; çocuğu pamuklara sarıp sarmalamayı, her istediklerini yapmayı, şımartmayı, yaptıkları hataları şirinlikle karşılamayı analık, babalık zannediyor.

    o çocuğa insanları rahatsız etmemesi gerektiğini gerekirse bağırarak, gerekirse çimdirerek, gerekirse döverek öğretmezsen, ileride gecenin bir köründe müziği son ses açmasının, insanlara rahatsızlık verecek hanzoluklar yapmasının önüne asla geçemezsin. bize bunları okulda öğretmediler, kitaplarda da yazmıyor. aile terbiyesidir bu, herkese nasip olmuyor.
357 entry daha
hesabın var mı? giriş yap