21369 entry daha
  • hayat rutininde, diğer insanlarda fark edeceğiniz hoşunuza gitmeyecek iyi/kötü kişilik özelliklerinin bile çekici gelmesini çok normal bir durummuş gibi gösteren patolojik bir duygu.

    -aslında tıbbi durumunu açıklamak gerekse belki de o kadar patolojik görünmeyebilir, sonuçta üç beş hormonunun kontrolünde, esasında neslin devamını sağlamak için varolan bir mevzu bu-

    patolojik diyorum çünkü; bu süre zarfında tutarlılık allah'a emanet yaşarsınız. bugünün yanlışı, yarının vahiyle inen sorgulanamaz doğrusu olabilir.

    bir de yarattığı illüzyon var ki o en kötüsü o aslında, hafızanız kötü yaşanmışlıkları en alt katmana atar, onların üzerini güzel ve iyi anılarla örter. aklınıza aklınıza gelen şeyler yalnızca iyi ve sizi aptalca sırıtacak olaylar olur...
    yapılan hatalar da "o kadar da hata değil aslında yaa" diye düşünülür...

    neyse ki aşk bittiğinde ayağınız yere basar, karşıdakinin de "insan" olduğunu, o kadar da komik espriler yapmadığını, o kadar da zeki olmadığını, o kadar da "vazgeçilmez" olmadığını anlarsınız.
    üzücü olanı şu ki: sizde yarattığı ruhi yorgunluğa değmediğini fark edersiniz. halbuki "neler neler yaşayabilirdik" diye düşününce, bir de aradan geçen yıllara bakınca, hayatınızdan ne büyük çaldığınızı anlarsınız. ama aşk gibi uğruna belki de her şeyin feda edilebileceği bir olayın bile zamanla tükenip biteceğini bilmenin verdiği olgunluk hissiyatı... orgazm kadar haz verici, garip.
    herkesin, her şeyin bir gün biteceğini bilmek, ve yaşanılan olaylara artık bu gözle bakabilmek...
    (bkz: hayatta level atlamak)
    (bkz: herkes gider mi)
4387 entry daha
hesabın var mı? giriş yap