1 entry daha
  • hürriyet yazarlarından tokat gibi bir cevap gelmiştir bu öneriye

    oktay ekşi
    sayın başbakan hiçbir türkiye cumhuriyeti vatandaşına böyle bir şey söyleme hakkına sahip değildir. türkiye cumhuriyeti vatandaşları ve bu arada bekir coşkun da yeni cumhurbaşkanını isterse "tanıyorum bağrıma basıyorum" der isterse "ben o adamı tanımıyorum" türü bir söz söyler.
    bu herkes gibi bekir coşkun'un da en tabi hakkıdır. sayın başbakan böyle bir değerlendirme nedeniyle bu kadar büyük bir tepki göstermeye hakkı olmadığını öğrendiği zaman demokratik sistemin başbakanı sıfatını da kazanabilir.

    yilmaz özdil
    ahmet necdet sezer’i yuhlamak, serbest...
    abdullah gül’e itiraz etmek, vatana ihanet...
    böyle bundan sonra...
    tarikatlar iktidar
    laikler azınlık
    hem de anlaşılıyor ki, hakları lozan tarafından korunmayan azınlık...
    işin kötü tarafı kktc’ye de gidemeyiz artık, orası da gitti malum...

    cüneyt ülsever
    başbakan olmakla padişah olmayı karıştırıyor sanırım. bu ülkenin nasıl kendisi vatandaşı olunacağı ve vatandaşlıktan nasıl çıkılacağına hukuk karar verir. kendisi değil. başbakan bir kez daha hem özde hem sözde demokrat olmadığını göstermiştir. zamanın da süleyman demirel rahmetli özal'ı benimsememiş ve kabul etmemişti. demek ki bu ülkenin bir cumhurbaşkanının da bu ülkede vatandaşlık yapmasını da hoş görmemektir. seçim hemen ardından bana oy vermeyenlerin sesine de kulak vereceğim sözü fos çıkmıştır.
    başbakan'a bir söz söylendiğinde hassasiyetle gazetelerimizi de bekir coşkun'a sahip çıkmaya davet ediyorum. onların demokrasi anlayış da benim indim de böyle ölçülecektir.
    bekir coşkun'a koruma verilmesi gerekir. başbakan böyle bir çıkış yaptıktan sonra kendisini bilmez birisi "bize de göbeğini kaşıyan adam demiştin" diye lüzumsuz bir şeye girişebilir.

    tufan türenç
    başbakan'ın üslubunu ve mantığını son derece yanlış bulduğumu özellikle belirtmek istiyorum. bir başbakan eleştiri yapan gazeteciye "vatandaşlıktan çık git" deme hakkına sahip değildir.
    bu üslup başbakan'ın ne kadar demokrat olduğunu da ortaya koymaktadır. onun için demokratlığı kimseye bırakamayan başbakan'ın bu yaklaşımını onaylamıyorum.

    yalçin bayer
    akp'nin hedefi olan ab'nin insan haklarına ilişkin en üst hukuksal normu olan ve bizim de taraf olduğumuz avrupa insan hakları sözleşmesinin 'eleştiri' hakkına ilişkin hükümleri sınırları içindedir. özellikle gazeteciler söz konusu olduğunda kamuoyunu bilgilendirmek ve tavır koymak kaydıyla bu eleştiriler gerektiğinde çok sert olabilir. özellikle bilim adamlarının ve gazetecilerin kamuoyuna karşı sorumluluğu olarak nitelendirilir.
    aksi durumda bilim adamları ve gazeteciler yasal yaptırım ve tazminat yükümlüklerinden çekinerek, topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmemiş olurlar.
    kaldı ki coşkun'un yazısı 'eleştiri' dahi değildir; bir kanaat ve vicdan açıklamasıdır.
    bekir coşkun'un düşüncelerini benimseriz veya benimsemeyiz ama bu tavrı takdir edilmelidir. akp'nin siyasal meşruiyet sorunu dile getirmiştir.
    başbakanın 'vatandaşlıktan çık' sözü, coşkun'un "gül benim cumhurbaşkanım olamaz" sözünden çok daha ağırdır. coşkun ortaya konuştu. başbakan'ın ise 'ortası' yok. yinelemek gerekirse, bu sözler ya ironu ya da ciddi bir tehdit!
    vatandaşlık doğrudan yaşama bağlı bir haktır ve kimse bu yüzden kolay kolay vatandaşlıktan çıkarılamamalıdır; terörist dahi olsa.
    coşkun'un bir tek gidebileceği midilli varmış, ama teknesinin mazotu bile yetmiyormuş.
    o'nun özel uçağı yok.
129 entry daha
hesabın var mı? giriş yap