8 entry daha
  • austin’e göre eylem ve dil sıkı sıkıya birbiriyle örülmüştür.bu enrtyde kendisinin söz edimleri kuramından kısa bir şekilde bahsetmeye çalışıp ardından "söylemek ve yapmak" düşüncesi üzerine fikirlerini belirtmeyi amaçlıyorum.
    austin söz edimleri kuramıyla bahsetmek istediği şey eylemle iç içe olan dile değinmektir.

    edimseller ve saptayıcılar olarak dildeki ifadeleri ikiye ayırır.edimseller bir tür eyleme eşlik eden sözlerdir.saptayıcılarda gerçekliğe dair bir bildirimde bulunan ifadelerdir.örnek vermek gerekirse birinin kafasına tuğla düşecek olsa saptayıcılar şöyle der:kafana tuğla düşmek üzere! edimseller ise şöyle der:dikkat et! kafana tuğla düşmek üzere.

    bu ayrımdan sonra aralarındaki ayrımı ortaya çıkarabilmek adına ortadaki farkı belirtmek istersek şöyle diyebiliriz:saptayıcılar doğru veya yanlış olabilir.edimsellerin özelliğiyse isabetli yada isabetsiz olmalarıdır.isabetlilik ve isabetsizlik söz ediminin koşullarıyla da ilgilidir.

    isabetlilik ve isabetsizlik söz edimlerinin başarılı yada başarısız olması anlamına gelir.bunun içinde belirli koşullar vardır.hakimin evlenenleri karı koca ilan etmesi için hangi koşullar gerekiyor mesela? iki tarafında evli olması,belgelerin yeterli olması,niyetlerinin gerçekten rızası olması,yetkili bir hakimin olması gibi sebepler isabetli olması için gereklidir.başka bir örnek daha verecek olursak;senden alacağım borcu haftaya ödemeye söz veriyorum dediğimizde isabetli olması için öncelikle borcu almam gerekiyor,verdiğim sözü tutma niyetimin olması gerekiyor. bunlar söz ediminin başarılı olmasını sağlayan zorunlu koşullardır.

    austin gündelik dil çözümlemesi yapar.gündelik dilin yapısını inceler ve böylelikle söz edimleri kuramının adını koyar. ad vermek rica etmek randevu almak gibi şeyler söz edinimleridir.

    dil sadece içinde bulunduğumuz dünya ile ilgili belirleme yapma işine yaramaz.dilin bunun dışında kalan büyük işlevleri de vardır austine göre.

    mantıkçı pozitivizme karşıdır.çünkü mantıkçı pozitivizm gündelik konuşma dilinin anlamsız olduğunu iddia ediyor ama austin dilin pratikte anlamlı olduğunu, gündelik dilin işin içinde anlamlı olduğunu söylüyor ancak dilin bildirimde bulunmak gibi bir özelliği olduğu içinde tam anlamıyla mantıkçı pozitivizmi reddetmiyor.

    daha sonra bu konuyla ilgili görüşlerini oturtmak adına austin iki kavramdan daha söz ediyor.bunlar uzlaşım kavramı ve edimsellik.
    uzlaşım kavramı dediği şey söz edinimlerinin gerçekleşmesi için bir pratiğin herkes tarafından en azından ilgili taraflardan kabul görmüş olmasını gerektiren kuram.yani bir konu üzerinde genel bir kabul olduğunda bu kabul olma durumuna uzlaşım kavramı diyor.
    edimsellik dediği şeyse.eylemlerimiz gibi kimi sözlerimizde dünyada bir şeyler meydana getirmektedir,bir şeyleri gerçekleştirmektedir ve bir şeylere varlık kazandırmaktadır.bu eylemlerin tümüne edimsellik der.edimsellik ancak uzlaşımla mümkünolur.uzlaşım edimselliğin ana koşuludur.uzlaşım olmadan edimsellik olmaz.
    edimseller(edimsözler)in kabul olması için belli başlı şartlar vardır austin’e göre.bu şartlar başlıca şu şekildedir;öncelikle bir uzlaşım ve uygun kişiler olmak zorundadır.daha sonra işlevin doğru ve eksiksiz şekilde olması gerekir.niyetine uygun bir şekilde yerine getirilmesi son şarttır.nikah ve evlenme son örneğinde belirttiğimiz gibi.

    son olarak edimsözleri 3’e ayırır;
    -edimsöz edimi:bir şey söylerken yaptığımız işlere denir.örneğin “söz veriyorum borcumu ödeyeceğim” gibi.
    -düzsöz edimi : burada bir bildirimde bulunuyoruz.örneğin “bugün hava güzel.”gibi.
    -etkisöz edimi.: burada da bir şey söylerken aynı zamanda gerçeklikle ilgili bir değişiklikte bulunduğumuz işlere denir.söylenilen şeyin karşıda bir etki yaratması olayı da diyebiliriz.örneğin “dikkatli ol! denildiğinde karşıdaki insanın kendini koruması gibi.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap