3 entry daha
  • serol teber'in melankoli adlı eserinde şöyle geçer ;
    acedia sözcüğünün kökeninin antikçağa, grekçe'ye değin uzandığı izlenmiştir. bu sözcük temelde ''sorunu olmayan ruhsal durum'' anlamında kullanılmıştır. ancak bu ''sorunu olmayan ruhsal durum'' ile ''sorunsuz'', ''sorumsuz'' ruhsal durumlar ikili anlamda birbirleriyle karşılaştırılarak kullanılmıştır. cicero, olasılıkla ilk kez olumsuz anlamda, hiçbir şeyi kendine sorun yapmayan - sorunsuz ve sorumsuz- gamsız,anlamlarında kullanmış. zaman içinde sözcüğün olumsuz anlmamda kullanımı artmış. giderek salt olumsuz anlamlarda kullanılmaya başlanmıştır.
    acedia sözcüğü - cicero'dan sonra- tembel, uyuşuk, üşengeç, çalışmayı sevmeyen, enerjisi-vitalitesi tükenmiş, toplumsal yaşamdan geriye, kendi kabuğuna çekilmiş insanları tanımlamak için kullanılmıştır. özcesi bu tanımlamalarla, bir tür oblomov yaşam tarzı anlatılmak istenmiştir.
    ortaçağın başlangıcında, acedia, önceleri birbirinden ayırt edilmesi oldukça zor, hatta çok kez olanaksız, üç ayrı anlamda kullanılmıştır. bunlar: 1) tembellik ve üşengeçlik, 2) cin bilimciliği, spiritüel deneyimler 3) melankolidir.
    zaman içinde ayrıntılar silinmiş. acedia genel olarak, geçimini sağlayamayan, toplumsal ve dinsel görevlerini yapmakta kusur gösteren, hüzünlü, melankolik insanlar anlamında kullanılmıştır. ayrıca, iç ve dış etkilerle ortaya çıkmış, sıkıtı, çaresizlik, kederli durumlara ilgisiz, yorgun, canından bezmiş, tükenmiş mizaçları/kişilikleri tanımlamak için de hep acedia sözcüğü kullanılmıştır.
24 entry daha
hesabın var mı? giriş yap