ankesörlü telefon

• küçükken elimize bir iki tane jeton alır doğru ankesorlu telefonların içini doldururduk. elimizdekiler genellikle küçük jetonlardan olurdu biz bunları büyük jeton gözünden atar tıkır tıkır alttaki hazneye düşmesini keyifle beklerdik. bizim çocukluğumuzda ne çoğumuzun evinde telefon vardı; ne de oynayabileceğimiz çeşit çeşit oyuncaklarımız. mahallemizde bulunan tek ankesorlu telefonun yanında aynı zamanda mahallemizin karakolunun bulunması dolayısıyla bu oyunlarımız çoğunlukla polis amcaların bizi kovalamalarıyla son bulurdu. biz de kirikir kikir gülerek karakolun bahçesinde ki süs havuzunda oynardık.
  heyt be ne günler... şimdi mahallemizdeki tek ankesorlu telefonun önünden hergün işe giderken geçiyorum ve onun eskimişliği karşısında çocukluğumdan uzaklaşıyorum.