4389 entry daha
  • yıllardır doğru düzgün yazmadığım sözlüğe sadece şu konu ile ilgili bilgi kirliliğini bir nebze olsun azaltmak için düzenli olarak yazmaya çalışıyorum. çünkü bildiğimiz dünya elden gidiyor kimse farkında değil.

    son yıllarda eşi benzeri görülmemiş bir bilgi kirliliği var. sosyal medya sağolsun 7'den 70'e herkes kendini konu hakkında uzman zannediyor. bu da yetmez gibi üstüne bir de bu insanların mahalle baskıları başladı.

    bugün virüsün ilk tanımlandığı zamandan şu zamana kadar olan değişiminden biraz bahsetmek istiyorum. öncelikle daha önce bir arkadaş yazmış, tekrar etmekte yarar var. coronavirüs, covid-19'a neden olan sars-cov2 virüsünün bağlı olduğu virüs ailesinin adıdır. aynı influenza, adenovirüs, herpes, poliovirüs vesaire gibi. sars-cov2 virüsü de daha önceki sars (severe acute respiratory syndrome) hastalığına yol açan sars-cov virüsünün önemli ölçüde mutasyon geçirmiş halidir. yani neymiş? hastalığın adı covid-19 (corona virüs disease 2019), virüsün adı sars-cov2 (severe acute respiratory syndrome - coronavirüs2 ), virüsün çeşidi de coronavirüs (şeklinden ötürü bu ismi alıyor).

    şimdi beraber bazı grafikleri inceleyelim, kararı siz verin;

    italya mart-mayıs arası günlük covid-19 vaka sayısı: görsel

    italya eylül-kasım arası günlük covid-19 vaka sayısı: görsel

    çok korkutucu gözüküyor değil mi? en kötü zamanında günlük 5.000 vaka açıklayan italya şu an 40.000 vaka açıklıyor. peki 5.000 vaka döneminde sağlık sistemi çöken italya bunun tam 8 katı ile nasıl baş edebiliyor? bakın %50-60 bir artıştan bahsetmiyoruz. tam tamına %800'lük bir artış. işler biraz garipleşti di mi?

    o zaman bir de covid-19'a bağlı ölüm grafiklerini inceleyelim;

    italya mart-mayıs arası günlük sars-cov-2 pozitif ölüm sayısı: görsel

    italya eylül-kasım arası günlük sars-cov-2 pozitif ölüm sayısı: görsel

    bu işte bir gariplik var gibi, di mi? mart mayıs arasında en kötü gününde 919 ölüm açıklayan italya, tam 8 katı daha fazla vaka açıkladığı eylül-kasım ayı aralığında en fazla 446 ölüm açıklamış. yani vakalar 8 katına çıkarken, ölümler yarıya düşmüş. herhalde yaz aylarında bir tedavi yöntemi bulunmuş olsaydı bu durumu tedavinin başarısına bağlardık değil mi? ancak bu derece etkili herhangi bir tedavi olmadığını biliyoruz. peki ne oldu da hastalığın italyanlar için ölüdürücülüğü tam 16 kat azaldı? belki italyanlar veri tutma işinde başarısızdır, olabilir mi? diğer ülkeler bakalım o zaman. fransa, ingiltere, almanya, isveç aklınıza gelen herhangi bir avrupa ülkesine bakın hepsinde aynı oranları görürsünüz. o zaman verilerde bir hata yok. başka bir şey olmalı.

    ilkbahar aylarında avrupa'da covid-19 vakalarında sıçramaya neden olan sars-cov2 ile sonbahar aylarında covid-19'a neden olan sars-cov2 virüsü genetik olarak aynı değil. bu benim yorumum değil, tespit edilmiş bilimsel bir gerçektir. buyrun nature'dan kaynak;

    spike mutation d614g alters sars-cov-2 fitness

    salgının başında tespit edilen sars-cov 2'nun genetik dizilimi için verilen isim g614. içinde bulunduğumuz aylarda avrupa ve amerika kıtasında salgına neden olan sars-cov-2'nun genetik dizilimi için verilen isim ise d614g. içinizden "hay sıçayım virüsüne, yeter artık" dediğinizi duyar gibiyim. ancak bu şaşırtıcı bir bilgi değil. rna virüslerinin en önemli özellikleri inanılmaz bir hızla mutasyona uğramalarıdır ve bu nedenle sizin bağışıklık sisteminizi kandıracak seviyede bir mutasyona uğramaları aylar içerisinde gerçekleşebilir. bu nedenle binlerce insan ikinci kez pozitif test sonucu görüyor. hastalığın başında gözlemlenen semptomlarla şu an gözlemlenen semptomlar bire bir aynı mı? nasıl ki mutasyon nedeniyle her sene grip kısmen farklı semptomlarla, farklı ağırlıklarda geçiyorsa, covid de bu şekilde ilerleyecek. çünkü bundan önce de zaten bunu yapıyordu.

    insanda girip benzeri hastalıklar diye tanımlanan hastalıklara yol açan yüzlerce farklı virüs mevcut. muhtemelen insanlık varolduğu sürece de olmaya devam edecek. rna virüsüyle savaşamazsınız. o her zaman sizin 100 adım önünüzde ilerler. bu nedenle her yıl yenisi çıkan grip aşıları sadece %19-60 aralığında koruyuculuğa sahiptir. veya antibiyotik gibi alıp da iyileşebileceğiniz bir ilacı yoktur. yakın veya orta vadede bu durumun değişmeyeceğinden emin olabilirsiniz.

    peki ne oldu? ne olacak?

    ilk olarak çok enteresan bir virüs filan çıkmadı ortaya. kısmen sert diyebileceğimiz bir corona virüsü her zaman olduğu gibi mutasyonla hayvandan insana geçti ve bütün dünyaya yayıldı. salgın aldığımız önlemlerden bağımsız bir şekilde zirveye ulaştı ve toplum bağışıklığının oluşmasıyla haziran aylarında söndü. evet, sizin bildiğiniz covid-19 haziran ayında bitti. bağışıklığımız tarafından tanımlandı ve hafızaya atıldı. insanlık bunu test yaparak anlayamaz. isterseniz 8 milyar insanı her gün test edin. mevcut testler %100 sonuç veren testler değildir. asemptomatik bir çok insanı tespit edemez. bu hastalıklar için test yapmak, içinde boyutunu bilmediğiniz bir delik olan kovayla yağmurda dolaşıp sonra da ne kadar yağmur yağdığını damlaları sayarak tahmin etmeye benzer. size hiçbir zaman doğru sonuç vermez. aksine yanlış tahminlerde bulunmanıza ve yanlış önlemler almanıza neden olur.

    şu an sars-cov 2, bağışıklık sistemimizi kandırabilecek kadar farklı, başka bir alt mutasyon tarafından yeni bir salgın olarak yayılıyor ve tekrar toplum bağışıklığına ulaşacağımız seviyeye çıkıyor ve tahminimce en geç 1 ay içinde (muhtemelen 1-2 hafta) vaka sayılarının tekrar inişe geçtiğini göreceğiz. not alın geçmezse dalga geçmek için mesaj atarsınız.

    hastalık söndükten sonra biz eğer test yapmayı bırakmazsak muhtemelen bir süre sonra hastalığın tekrar artışa geçtiğini göreceğiz ve biz mikroskopla bakmayı bırakmadığımız sürece bu döngüden hiçbir zaman çıkamayacağız.

    bilim sizin çevrenizdeki kontrolsüz ve subjektif gözlemlerinizle ilerlemez. bilim kontrollüdür ve objektifir. dağ gibi amca oğlunuzun 1 hafta yataktan kalkamamış olması inanın herhangi bir bilim insanı için dikkate alınır bir veri değildir. siz şu an covid-19'un değil, algıda seçiciliğin kurbanlarısınız. dikkatinizi sadece bu vakalara yönlendirdiğiniz için enteresan bir durum yaşanıyormuş gibi hissediyorsunuz. ben böyle diyince de "gripten bu kadar insan ölmüyordu?" diye cevap geliyor hemen. iyi de sen bundan önce gripten ölenlerin çeteresini mi tutuyordun? influenza için günde kaç tane test yapılıyordu, coronavirüs için şu an ne kadar test yapılıyor biliyor musun? işte bunun gibi sayısız birçok nedenle üzgünüm ama senin veya benim veya covid-19 klinik hekiminin subjektif gözlemlerinin bir anlamı yok.

    9 aydır salgın hastalıklar alanında akademik anlamda parmakla gösterilen yüzlerce bilim insanı afedersiniz ama kıçını yırtıyor ve devlet müdehalelerinin, alınan önlemlerin işi nasıl daha kötüye götürdüğünü anlatmaya uğraşıyor. şu an devletler dahil herkes sosyal medya akımının kucağına oturmuş haldeler. ve sosyal medya tarafından geleceğimiz şekilleniyor. şaka gibi ama gerçek. sosyal medyanın anahtarı da üzgünüm ama sizin elinizde değil. parmakla gösterebileceğiniz bir anahtar sahibi bile yok. yokuş aşağı büyüyen bir kartopu gibi kendini güçlendirecek algoritma üzerinden, büyük oranda kişilerden bağımsız olarak güçleniyor. radikal müdehalelerde bulunulmadıkça da kontrolü bir daha elimize alabileceğimizi hiç sanmıyorum. beni en çok üzen de, çocuklarıma özgür bir dünya kalmayacağını bilmek...
10742 entry daha
hesabın var mı? giriş yap