1140 entry daha
  • türkiye'de pek bilinmeyen ve bundan dolayı da yanlış tanınan masallar ülkesi. buradan bir arkadaş edindim kendime, birkaç haftadır konuşuyoruz ve arada merak ettiklerimi soruyorum. o cevapları klasik vikipedi bilgileriyle derleyerek hakkında ufak bir bilgilendirme yazısı yazacağım, umarım faydalı olur.

    başkenti yeni delhi olup resmi dilleri hintçe ve ingilizce'dir. bunun yanı sıra sadece hükümet tarafından bölgesel dil olarak tanınmış 22 dil bulunur ki bunların çoğu da güney bölgesindedir. oraya daha sonra geleceğiz. toplamdaysa 447 farklı dil konuşulur bu ülkede, öyle de çılgın bir yerdir.

    ülkenin mottosu "satyameva jayate" yani 'gerçek daima kazandırır'dır. jana gana mana isimli milli marşları türkçe altyazılı olarak bu linkten dinlenebilir.

    siyasi durumu:

    brezilya, almanya ve japonya'yla birlikte birleşmiş milletler'de birbirini desteklemek üzere kurulmuş olan g4 ülkeleri topluluğuna üyedir. bunun yanı sıra ingiliz uluslar topluluğu'na üyedir. bu üyelikten dolayı hindistan vatandaşları için diğer kolonilerde oturma ve çalışma izni almak daha kolaydır ve avustralya ülkeden kaçmak isteyenler için cazip bir nokta olarak görülmektedir. 2016 yılı verilerine göre avustralya'da 619 bin hindistan kökenli insan yaşamakta olup bunların neredeyse tamamı gene hindistan doğumludur. öğrenciler bu sayıya dahil değildir.

    ülkemizdeki genel kanının aksine doğu bloğuyla iyi ilişkileri yoktur. biricik cahillerimiz tarafından sürekli yapılan üçüncü dünya savaşı taraf listelerinde çin'in altına yazılan ilk ülke olsa da aslında durum tam tersidir. çin, keşmir sorununda pakistan'ı desteklediğinden hindistan'la araları epey bozuktur.

    inançlar:

    hayır, hintliler ineklere tapmazlar. inek yememelerinin sebebi bu hayvanlara, yavrularına vermek için ürettikleri sütü insanlarla paylaştıkları için kutsiyet atfetmeleridir. tavuk ve balık eti koyu dinci olan brahmanlar'a yasak olsa da daha seküler olanlar bunları yerler. fare, yılan gibi pek çok hayvanın da kutsal kabul edildiği doğrudur ancak bunlara tapmazlar.

    edit: bu konuyu biraz daha açıklayayım zira anladığım kadarıyla kafa karıştırmıs.
    tapma olayını bizdeki gibi düşünmeyin, bizde allah vardır ona ibadet ederiz. allah gibi bir tanrıları onların da var, maymundur yılandır bunların kutsiyeti de o tanrıdan ve reenkarnasyonlarından geliyor. hepsinin bir hikayesi var. mesela farenin bazılarınca kutsal kabul edilmesinin sebebi eski bir zamanda reerkarne tanrılardan birine yoldaşlık etmiş olması. ben bunu duyunca bir nevi evcil hayvan gibi demiştim ve kızmıştı ama en nihayetinde bir nevi evcil hayvan. redkit ve duldul misali.

    bunun yanı sıra ülkenin yaklaşık %10'unu müslümanlar oluşturmakta olup bunları çoğu katı dincidir. öyle ki bir grup hintli müslüman bilerek korona kapıp ülkenin dört bir yanına giderek kafirleri öldürmek için üzere çıkmışken polis tarafından yakalanıp tedavi edilmiştir.

    sosyal hayat:

    hindistan'da sosyal hayat kadınlar için epey zordur. öyle ki toplu taşımada taciz olayları epey sıradandır, kadınlar dekolteyi geçtim vücut hatlarını belirten kıyafetleri bile giyemezler. tahmin edebileceğiniz üzere tecavüz de çok yaygındır. daha fazla bilgi edinmek isterseniz şu iki kaynağa bakabilirsiniz. ikisi de güzel ingiliççe

    what is behind ındia's rape problem?
    ıs ındia the worst place in the world to be a woman?

    bunun dışında hindistan'ın, tıpkı güzide ülkemiz gibi sokak köpekleri sorunu vardır ama bu bir şey değildir zira daha beter bir problemleri var: sokak maymunları

    bunların halk tarafından beslenmesi kesinlikle yasaktır ve yerel belediyeler tarafından kısırlaştırma faaliyetleri yürütülmektedir ancak gördüğümüz kadarıyla yeterli değil. öyle ki, bahsettiğim arkadaşımla sabahlarken daha önce sözünü ettiği maymunları göstermek için görüntülü aramaya geçti ve balkondan dışarısını gösterdi. size yemin ederim en az 10 tane maymun saydım. bunlarla da sınırlı değil, daha önce öğrenci evindeyken biriken çöpleri balkona koymuşlar yarın atarız diye. birkaç saat sonra 15-20 maymun balkonu adeta yağmalamış, yaklaşanlara saldırmış ve nihayet tüm yiyecekler bitince gitmiş. ondan sonraki birkaç hafta boyunca da gelip yemek var mı diye kontrol etmeye devam etmişler. başka bir anısını daha anlatayım, geçenlerde konuşurken balkonunda bir kedinin miyavladığını söylüyordu, dinledim baya acıklı miyavlıyor. bir şeyler ver karnı açtır dedim, yarım bisküvi koymuştu. işte kedinin yemediği o yarım bisküvi yüzünden dört gündür her sabah maymunlar balkonunu ziyaret edip yiyecek arıyormuş. son derece saldırgan bu hayvanlardan kurtulamamaları gerçekten üzücü.

    aşağılık kompleksi:

    ben birkaç aydır ispanyolca öğrenmeye tekrar başladım, pratik yapmak için de uygulamalar indiriyordum. bu uygulamalardan birinde hint bir kıza denk geldim, normalde siklemem ama biosu çok dikkatimi çekti.
    "boys from these countries send me message" yazmış ve sırayla şu ülkelerin bayraklarını eklemiş.

    (bkz: birleşik krallık)
    (bkz: liberya)
    (bkz: avustralya)

    şaşırdım ve komiğime gitti açıkçası. (gbkz: yeni zelanda)'yı unutmuşsun o da ingiliz kolonisiydi yazdım. biraz sonra cevap verdi sen nerelisin diyor. dedim beni siktir et ama bilgin olsun o ikinci bayrak birleşik devletler'in değil liberya'nın, hadi kips bye. hemen cevap verdi dur gitme senin ülkeni de ekledim diye ahahahaha.

    neyse, tabii bu epey garibime gitti. güzel ülkemizin ekstrem batı hayranları sağolsun aşağılık kompleksine epey aşinayım ama bu kadarı da garibime gitmişti. bunu da sordum arkadaşıma, çoğu kız böyle dedi ama sebebi biraz daha farklıymış, öğrenince hak verdim. daha önce bahsetmiştim ya taciz, tecavüz, kıyafet olaylarından. televizyondan, internetten batılı yaşam tarzını gören insanlar da doğal olarak özeniyormuş.

    dil mevzusu:

    hindistan'ın ortak dili hintçe değil ingilizce imiş. ben de ilk duyduğumda epey şaşırmıştım ama sonradan mantıklı geldi. şimdi şöyle ki, tarih boyunca göç alan ve tam bir kültür cümbüşü olan hindistan'ın özellikle güney bölgelerinde neredeyse her bölgenin ayrı bir anadili varmış. bunların bir kısmı hintçe bilse de bir o kadarlık kısmı da hintçe'yi ya bilmiyor ya da iyi konuşamıyormuş. hatta öyle ki bir kuzeylinin bir güneyliyle konuşurken ingilizce yerine hintçe tercih etmesi çok büyük bir kabalık sayılırmış.

    bunu bana arkadaşım söyledi ama götümden sallamadığımı göstermek için birkaç kaynak daha vereyim.
    https://www.quora.com/…s-the-lingua-franca-of-india
    https://www.quora.com/…gions-use-as-a-lingua-franca

    öyle işte, fazla da bir şey yok. tarihi hakkında yazmak isterdim ama çoookkk uzun ve karışık bir tarihleri var, o yüzden şimdilik yazmayı düşünmüyorum. sorunuz varsa sorabilirsiniz, ben de arkadaşıma sorarım.

    debe editi:
    anaa, debeye girmişiz ya la. hiç huyum değildir ama iki tane entry bırakmak istiyorum affınıza sığınarak. epey emek verdim, belki merak edip okumak isteyen olur.

    öykü yazmaya başladım, bu ikincisi. okuyup eleştirirseniz çok minnettar kalırım.
    #115383740

    bu da büyük iskender hakkında ciddi bir emek harcayıp yazdığım yazı, damat bey istifa edince - artık damat diyebiliyor muyuz lan? - arada kaynadı, belki ilginizi çeker.
    #115328144
672 entry daha
hesabın var mı? giriş yap