1 entry daha
  • giulia tophania 1600’lü yıllarda italya’da yaşamış profesyonel bir zehirleyiciydi. yaptığı zehirleri, tacizci kocalarını öldürmek isteyen kadınlara satmasıyla tanınırdı. kızının, bir grup güvenilir arkadaşının ve muhtemelen bir rahibin yardımıyla, giulia eczacı dükkanından bir yeraltı suç çemberi başlattı. bilmeyenler için işi kozmetikti. kadınların güzelliğini arttırmak için pudralar ve sıvılar sattı. eczacılarla oldukça vakit geçirdi ve zehirler hakkında eczacılar tarafından bilgi topladı. ‘aqua tofana’ adlı kendi bulduğu iddia edilen zehir ile tarih sayfalarına kendi ismini yazdırdı. bir rivayete göre de bu zehri tophania’nın annesi ona vermişti.
    tophania, evinde ürettiği zehri; sağlıksız ve tehlikeli evliliklere sahip italyan kadınlarına satıyordu. kadınlara, aqua tofana’yı genellikle lekeleri iyileştiren popüler bir merhem olan "st nicholas of st nicholas manna" olarak etiketlenen bir şişe veya toz kutu içinde veriyordu. kurşun, arsenik ve belladondan oluşan bir karışımdan yapılan aqua tofana, o zamanlar normal kozmetiklerin içindeki bileşenlerden çoğunu içeriyordu ve bu da bir kadının komodininde, dikkat çekmeyen herhangi bir makyaj olması için yeterliydi. hazırladığı zehri genellikle evli kadınlara, yüz kremi ve kozmetik yağ preparatında satıyordu. tüm kocaların ise görünürde ölüm sebebi aynıydı: ‘cinsel ilişki sırasında aşırı heyecan’. bu işi o kadar büyüttü ki dönemin büyük ticaret merkezlerinden biri olan napoli ve roma’da bile bu zehrin satışı başladı.
    giulia'yı bu kadar bulunamaz yapan nokta, kurbanlarını nasıl zehirlediğiydi. normalde bir tür sıvı ile seyreltilen ilk doz, yorgunluğa ve fiziksel halsizliğe neden olurdu. ikinci doz mide ağrıları, kusma ve dizanteri getirecekti. üçüncü veya dördüncü doz geri kalanı halledebilirdi. zehir ve onu uygulama yöntemi, doktorların ve araştırmacıların ölümün bilinmeyen bir hastalıktan kaynaklandığına inandıkları anlamına geliyordu. zehirlenmenin yavaş doğası, kadınlara; kocalarının değişimlerini görebilmek için şans tanıyordu. kocasının hala değişmediğini gören kadınlar, üçüncü veya dördüncü dozu uygulamaktan çekinmiyorlardı. erkeklerin ölümlerinin, genç yaşta gelen trajik bir ölümden ötesi olduğuna asla inanılmadı.
    tophania’nın yaptığı iş bir müşterisi tarafından papalık yetkililerine açıklandı; ancak halk tarafından o kadar popülerdi ki birçok kişi tophania’nın yanında yer aldı. kendisine sığınma hakkı tanınan bir kilise açıldı. çok uzun bir süre geçmeden roma’daki sulara ‘aqua tofana’ karıştırdığı iddiası ile polisler tarafından tutuklandı.
    işkence altında, yalnızca roma’da altı yüz erkeği öldürdüğünü itiraf etti ve roma’da idam edildi. kendisinin ölümünden sonra, zehri 17. yüzyılda kendini tekrar gösterdi. fransa’da, kral louis xıv'in öldürülmesine sebep oldu. bir başka iddiaya göre ölüm döşeğindeki ünlü besteci wolfgang amadeus mozart’ın ‘zehirlendiğime eminim. bu fikirden kurtulamıyorum. birisi bana aqua tofana verdi ve kesin ölüm zamanımı hesapladım’ sözleri ile hesapladığı saatte ölmesinden aqua tofana zehri sorumlu tutuldu.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap