1676 entry daha
  • yazmayı çok erteledim, ama artık ben de dayanamayan tayfadayım. spoilerla bezeli bir yazı olacak.

    dizinin en başından beri izliyorum, unuttuğum ufak ayrıntılar olsa da büyük çoğunluğuna hakimim. zaten bu son sezondaki saçmalıkları görmemek için ağır hafıza kaybı yaşamak lazım.

    --- spoiler ---

    bu şahika denen kadın, yıldız'ın bodruma kapatılmasına sebep olmadı mı? hem de hamileyken? yetmedi, yıldız'ın bebeğini kaçırmadı mı? yıldız'ı ve diğer herkesi zehirlemeye çalışmadı mı? allah'ım bak şu son iki cümle bile yeter ya. hadi kimse şahika'nın yaptığına inanmıyordu, yıldız biliyordu be yıldız. yıldız'ı öldürmeye ??? bebeğini çalmaya ??? çalışan kadınla yıldız yemeğe filan gidiyor?? başkasını bilmem de ben değil onun masasına oturmak, onunla aynı sokakta bile yürümem. yani akıl sır erdiremediğim başlıca konu bu. gerçekten bunu anlayamıyorum. yıldız gibi biri bunu nasıl yapar ya? yani yıldız'ı geç, hiç kimse bunu yapmaz. biri senin bebeğini çalıyor, üstüne zehirliyor, ama sonra sen onunla yatıp kalkıyorsun. anlayamıyorum ya gerçekten. yıldız bence bir nörolog ile görüşsün, ciddi hafıza kaybı var gibi duruyor. ender'le yıldız'ın küsmesi ise apayrı bir konu, ama ondan daha önce çok bahsedildiği için artık girmiyorum. yani aslında bir sonraki paragrafta değineceğim ama yine burada da söyleyeyim: bu karakterler birden aptallaşmış. hiçbiri de "bu, şahika'nın oyunu olabilir" demiyor. birbirleriyle konuşmadan küsüp gittiler. senaryo icabıysa daha farklı şekilde olamaz mıydı yani?

    sonra bir de yıldız'ın, zehra'nın ve erim'in aptallaşması var. özellikle zehra. ya bu kız 1. sezon neler yaptı, ender'le bile neredeyse baş ediyordu. şimdi ne oldu da karikatüre döndü? neden karikatüre döndü? tamam komiklik katıyor, ama komiklik katacak diye bu kadar da değiştirilmez ki. zehra'nın sahnelerini neredeyse atlıyorum, o kadar boş birine döndü. artık bence komik bir yanı da kalmadı. bu kadar süzme salak değildi, olmamalıydı, yakışmıyor. yıldız da aynı. 1. sezon gayet plan yapan, arada bir de olsa ender'i alt eden, sonra onun oyunlarına yardım eden biriydi. sonra o da herkesin kuklasına dönüştü, asuman hanım bile ondan daha akıllı.

    erim konusunda o kadar sinirliyim ki ayrı bir paragraf açmak istedim. la bu çocuk, yıldız'a yapılanları gördü. anasına yapılanları gördü. daha doğrusu tam olarak şöyle oldu: anası, aldatıldı. üstüne anasını aylarca göremedi. sonra yıldız'la erim barıştı, hatta erim yıldız'ı çok sevdi. sonra halit, yıldız'ı leyla ile aldattı. erim buna tepki gösterdi şimdi yalan yok. ama sonra yıldız sadece birini sevdi diye (ortada aldatma yok?) yıldız'ı bir kaşık suda boğmaya kalkıştı. hayır babasını ne sanıyor, böyle aşırı yakışıklı ve genç falan mı? bütün kadınlar parası için birlikte olmuşken, yıldız'dan beklentisi tam olarak neydi? daha doğrusu çocuk haklı, ama benim kızdığım şu: babasına asla böyle tepkiler vermedi. hatta neredeyse babasını destekliyordu. sonra saçma bunalımlara girdi falan. yani başkası yapınca olmuyor da babası yapınca mı oluyor? üstelik kendisi anneden ayrı kalmanın ne olduğunu iyi bilirken, el kadar bebeği annesinden nasıl ayırabilir? hadi halit megoloman, iğrenç biri. erim de mi sırf bebeğin annesi başka bir adamı sevdi diye ondan ayrılmasını destekliyor? ayrıca yeni kast yerine odun koysalar ve seslendirseler de fark etmezmiş, bu kadar rezalet bir oyunculuk olamaz. ya en çok izlenen dizilerden biri bu, nasıl böyle bir seçim yaparlar ya. ay vallahi oyuncu değil botulinum toksin yutmuş 70 kiloluk bir organizma ya.

    sonra şu meşhur dava. gümüş takımlarını çalmak, yıldız'ın evinin olmaması, haneye tecavüz falan anlarım. anlayamadığım ise, birçok insanın bahsettiği gibi yıldız-kerim ilişkisinin bir koz olması. yıldız, boşanmış bir kadın. istediği kişi ile görüşür, isterse de sevişir. çocuğun kendi evi var mı? hem duygusal, hem de fiziksel anlamda yeterli besleniyor mu? onu belli ki çok seven bir annesi var mı? yıldız'ın görüştüğü kişiler de bebeğe iyi davranmıyor mu? ben o metin'in ettiği yemine sıçayım affedersiniz. hadi halit aşırı ataerkil biri, ulan metin demez mi ya "yalnız hatırlarsanız yıldız hanım *boşanmış* biri. istediğiyle görüşür. bebeğe iyi bakıldığı sürece sorun yok." o fotoğraflar ne öyle ya? kerim ile yıldız 2 arkadaş. bir erkekle kadın arkadaş olamaz mı? birlikte sahile gidemez mi? hadi bak metin de b*k gibi avukat, lan kimsenin mi aklına gelmedi şunu demek: hadi yıldız seninle evlilik arifesinde başka biriyle görüştü. ulan sen evlendin ??? hem de 2 farklı kadınla *daha* görüşmüşsün ??? üstelik bunlardan birine de evlilik teklif etmişsin ve yıldız'la (çocuğun annesi olan) aynı gün onunla nikâhlanmak için çağırmışsın. sonra da yine aynı gün, bambaşka bir kadınla, bu söz konusu bebeğin önünde nikâh kıyıyorsun. yıldız aldattıysa, sen daha fazla aldatıp 2 farklı kadınla görüşmüşsün? yani evlilik, 2 tane dostane fotoğraftan çok daha büyük bir kanıt değil mi? allah'ım çıldıracağım ya. hangi hakim, şu durumda geçici velayeti bile halit'e verir ki? sizin yazacağınız senaryoya sıçayım ya. gerçekten yani. hangi ataerkil akıldan çıkıyor bu fikir acaba? yani halit evlenince aldatmış olmuyor da yıldız sahilde 2 dakika konuşunca mı aldatma oluyor? biliyorum son bölümde halit ölüyor, ama ölmese ne olacaktı? yani şu sahne bile utanç. böyle bir şey asla ve asla olmamalıydı. ayrıca bebek o daha bebek! ay bak yine sinirlendim; bu kadın, halit'in yapmadığı ne yapmış da elindeki 1 yaşındaki bebek ondan alınıyor!? tekrar edelim: yıldız bekâr bir kadınken, sadece ve sadece sahilde bir arkadaşıyla buluşmuşken halit, yıldız'la olan düğününe 2 farklı kadını daha evlenmek üzere çağırıp biriyle zaten evlendiğini bildiriyor. ama 1 yaşında olmayan bebek, yıldız'dan alınıp halit'e veriliyor.

    halit'e de kadınların katlanması ayrı bir mesele. hiçbiri de sktiri çekemiyor. şahika bile onun aşağılamalarına katlanıyor. arkasından kimse iplemiyor o ayrı, ama yüzüne de söylemeliler. söylemeliler ki o iğrenç adam da bunları yapamasın. bir noktada yanlış olduğunu anlasın. mesela yine yıldız'ın onu aldatma meselesi. bak küfretmek istemiyorum ama çok zorlanıyorum. halit bugüne kadarki her evliliğinde diğer kadını aldatmış. bunu kendine hak görmüş. ama yıldız onu aldatınca hiç dinlemeden kapının önüne koyuyor. insan kendine bakar önce be, utanır. tamam insan tabii ki kızar, ama bebeğini elinden almak?? sanki kendisinin tek aşkı yıldız'mış gibi. ay bak yine sinirlendim. la halitcan yeni doğmuştu; bu, leyla ile yatıp kalmadı mı? yıldız'ın ayrılmasının sebebi bu değil mi? hem halit kendisini ne sanıyor ki? 60 yaşında kocamış adam artık, yıldız ise genç ve güzel. tabii ki daha yakışıklı ve sempatik, yıldız'ı aşağılamayan birini sevecek. ama tabii halit'teki bu egoyu anlıyorum. kendisini âşık olmaya uygun biri olarak görebilir. ama insan kendi yaptıklarına bakmaz mı ya? of vallahi daraldım.

    bir de halit'in hâlâ bitmeyen parası. ne paraymış arkadaş ya gerçekten bitmiyor. şahika'dan daha fazla hissesi nasıl var? bir de ender bu şirkete ortak değil mi, neden hiç işe gitmez oldu?

    kaya-ender var bir de bak şimdi aklıma geldi. ender'in hisseleri kaya'ya neden battı? ender, çok güçlü bir kadın. kaya bunu bilerek evlendi. aslında kaya da bir tip halit. sürekli "benim istemediğim şeyler olmayacak, anlaşıldı mı?", "ben bunu istemiyorum, yeter." gibi şeyler söyleyen biri. kendisi de ataerkilin kitabını yazar. ender'in hisselerinin bu kadar batmasından belli. modern falan değil, şahika kocaman kadın ama hâlen daha ona nasıl davranacağını falan söylüyor, "geç kalma, o adamla görüşme, bana haber vermeden bir iş yapma" falan diyor. ha şahika yine yapıyor, ama ender yapamadı mesela. çünkü onun da güçlü olması ona battı ve ayrıldılar. kaya da bana artık tiksinç geliyor açıkçası. ve mesela ender-yiğit olayı. ender o zaman 18 yaşında, lise mezunu, bir şey bilmeyen, parasız bir genç kızmış. herkes ender'e yiğit'i terk ettiği için kızdı, ama bir allah'ın kulu da "sen korunmasız cinsel ilişkiye girdiğin gencecik kadını kenara attırmışsın, sonra akıbetini sormamışsın, üstelik kadın sana ulaşmaya çalışmışken" demedi. ben buna da anlam veremiyorum. yiğit; tanrı'nın ender'e isa gibi bahşettiği bir lütuf mu yani, ortaya çıkmasında hiçbir 46+xy kromozomunun parmağı yok mu? kaya da aynı pozlarda, "haberim yoktu" falan. ender haricinde kimse sorumluluğu almadı, suçlanan yine ender oldu. düşündükçe yine sinirlendim.

    aslında bu dizide ne kadar saçmalık varmış. rtük de hâlâ "ahlâksızlık" falan diyor. ataerkil düzeni daha iyi koruyan dizi var mı piyasada? yani bu dizi bence bu konuda mafya dizilerinden bile iyi, zira tüm bu "kadın, erkeğin sözünden çıkmamalı." mesajını bilinç altına mükemmel şekilde yerleştiriyorlar. kadın, erkekle arkadaşça sahile çıkıp fotoğrafları çekilince çocuğun velayetini kaybediyor; ama erkek gidip evlense bile bir şey yok. kadın, hisse sahibi; ama erkek sırf bu yüzden sıkıntı çıkarıp boşanıyor. kadın, istediği adamla buluşmadan önce abisinden izin almak zorunda. erkek, kadına istediği zaman bağırabilir; ama kadın kendi istediği bir şey yapınca olay olur. yani daha unuttuğum çok şey vardır eminim, ama bunları yazarken bile ruhum daraldı. her sahnede gözlerimi devirmekten yoruldum. ben gideyim de böyle saçmalıkların daha az olduğu ya da hiç olmadığı 'ahlâksız batı' dizilerini izleyeyim. bu da çok güzel başlamıştı halbuki...

    babay canım.

    edit: dur bak son bölümü izlerken hatırladım. halit, eşlerinin çalışmasını istemiyordu. yıldız'ın kaç tane girişimi oldu, hepsini baltaladı. yıldız'ın bu isteğine asla saygı duymadı. ama velayet davasında "yıldız'ın işi yok". allah allah niye yok?! hayır bu velayet davasında asıl sinirlendiğim şey bir de yıldız'ın bebeği asla görememesi. bu kadın ne yapmış acaba da bebeği asla göremiyor? dövmüş mü ne yapmış? mahkeme jet hızıyla velayet kararı çıkartırıyor, ama bebeğin annesinin görmesine izin vermiyor. tekrar ediyorum: böyle senaryoya sıçayım.

    edit2: hırsımı alamadım. halit, bebek doğunca yıldız'a ev almamış mıydı? yıldız, neden o eve geri taşınmıyor?

    bir çift lafım da sıtkı'ya. sen de aynı diğer paragözler gibisin, sıtkı. halit düşünce yıldız ona evini açmıştı, o zaman "yıldız hanım şöyle iyi böyle iyi." sonra da yıldız'ın kuyusunu kazmaya ilk sen gittin. yazıklar olsun. halit'e bunları nasıl hatırlatmazsın? üstelik yıllarca halit, eşlerini aldatırken onu her yere taşımışken? bırak kovarsa kovsun. yanlışa yanlış demezsen diğerlerinden hiçbir farkın kalmaz.

    ayrıca akın'a ne oldu ya bilen var mı?

    bir de bu caner'le emir neyle geçiniyorlar?
    --- spoiler ---
2111 entry daha
hesabın var mı? giriş yap