4255 entry daha
  • her türlü canavarla tanıştığımız, onları öldürmenin ve onlardan kaçabilmenin yollarını öğrendiğimiz, melekler ve şeytanların savaşında doğumundan itibaren avcı, melek bedeni ve şeytan bedeni olarak yetiştirilen kardeşlerin atlattıkları badireleri izlediğimiz, onlardan ailenin kan bağı ile oluşmadığını öğrenmekle birlikte onlarla bir aile kadar yakın olduğumuz, hepimizin şarkı yelpazesini geliştiren winchester kardeşler yanında john, bobby, jo, ellen, ash, bela, ruby, meg, azazel, gabriel, castiel, lucifer, michael, crowley, rowena, jack gibi karakterleri bize izleten tanrı'nın en sevdiği dizi. supernatural 5. sezonda sonlanmalıydı ve bu dizi halen bitmedi mi diyenler artık bu entry'leri yazmayı sonlandırabilirler. bundan sonra onlar için dizinin bittiği 19 kasım, dünya supernatural 5. sezonda bitmeliydi diyenleri anma ve bu dizi halen bitmedi mi diyenleri yaşatma günü olmalı.
    ilk defa bu başlığa detaylı bir entry yazdığım için supernatural kadar uzun bir entry olacak o yüzden şimdiden entry'i okuyacakları uyarmakla bu yazıya başlamış olayım.
    --- supernatural spoiler'ı ve supernatural izleme serüvenim ---
    öncelikle 19. bölümün kolajı ve sepya hali
    20. bölümün kolajı ve sepya hali
    önce benim diziyle nasıl tanıştığımdan bahsetmek istiyorum. aslında çok salakça bir hikayedir. fox kids, jetix gibi kanallarda çocuklukluğumdan beri çizgi filmleri ve animasyonları eksiksiz izlerdim. bu kanallar kapatıldıktan sonra ise cnbc-e'de akşam 6 civarında olan çizgi dizileri izlemeye başladım. bu diziler arasında spongebob squarepants, avatar the last airbender gibi çizgi filmler vardı. cnbc-e'de avatar the last airbender'ın yeni bölümlerinin yayınlanması geciktiğinden 3. sezonun kalanını internetten indirip izlemeye başladım. daha sonra cnbc-e'deki yabancı dizilere de sardım. 2010 yılının haziran ayıydı. bu zamanlarda doctor who ve merlin gibi dizilerle tanıştım ve onları da o yaz izledim. o zamanlar büyük ihtimalle izleyecek yeni bir dizi ararken veya aldığım cnbc-e dergisinde çocukluğumda annemin cnbc-e'de açıp izlediği diziyi gördüm: smallville. şimdi diyeceksiniz ki bunu neden bize anlatıyorsun? öncelikle diziyi bitirdiğimde diziden çok etkilendiğimi söylemeliyim. evet, dizi şimdi herkes gibi bana da kötü geliyor ama herhalde daha önce 10 sezonluk ve 200'ü aşkın bölümlük bir dizi izlemediğimden diziyi bitirdiğimde dizi beni çok etkilemişti. belki finalin doyurucu olmamasından, belki de yeni bir uzun soluklu dizi aradığımdan dizi bittiğinde hemen izleyecek yeni bir dizi aramaya başladım. yanlış hatırlamıyorsam 1 ayda smallville'i bitirmiştim ve 2011'in ya temmuz ya da ağustos ayıydı. arayacak yeni bir dizi ararken imdb'deki arama kutusuna "super" yazdığımı hatırlıyorum. herhalde super yazdığımda yeni bir superman dizisi falan bulacağımı ergen aklımla düşünmüş olsam gerek. fakat yeni bir superman dizisi bulmadım. supernatural diye bir dizi buldum. işin ilginci smallville ve supernatural aynı kanalda olduğundan ve ben, smallville'in televizyon yayınından riplenen hdtv sürümünü izlediğimden bu dizinin reklamını hep aşağıda görüyordum ama supernatural'a oradan bakıp da hiç araştırma gereği duymadım. konusuna baktığımda mükemmel bir konusu var gibiydi.
    "two brothers follow their father's footsteps as hunters, fighting evil supernatural beings of many kinds, including monsters, demons and gods that roam the earth."*

    hemen 1 mbps'lik internetimle 350 megabytelık sürümünü indirdim ve izledim. ilk bölüm beni etkilemişti. yanlış hatırlamıyorsam o gün 8 bölüm izledim. daha sonraki bölümler olan wendigo, phantom traveler, bloody mary, hook man gibi bölümler de güzeldi fakat 8. bölüm olan bugs bölümü berbattı. öyle ki diziyi o gün bırakabilirdim. yanlış hatırlamıyorsam bir kasabaya arı sürüsü mü ne musallat olmuştu da sam ve dean bir aileyle birlikte evin birinde kapana mı kısılıyordu ne? işte öyle bir şeydi. yanlış bilmiyorsam bugs dizinin geçtiğimiz gün yayınlanan finali dışında en düşük puanlı bölümüdür*. daha sonra diziye ara verdim ve birkaç gün sonra 9. bölümü izledim. ilk kez john winchester ile tanıştığımız bu bölüm diziye tekrar beni bağladı ve ondan sonra da devamı geldi.

    sayamayacağım kadar çok efsane bölüm izledim. bunların önemli bir kısmı filler diyebileceğimiz bölümlerdi. sayamacağım kadar çok kötü bölüm izledim. bunların neredeyse hepsi filler diyebileceğimiz bölümlerdi. the cw adlı boktan kanal tarafından kendilerine verilen bütçeyi aşmamak için sezonluk 6-7 tane sağlam bölüm yapıp gerisinde filler bölüm çekiliyordu. dizinin ilk sezonlarına baktığımızda bu filler bölümlerin birçoğu dizinin efsane bölümleri arasında sayabileceğimiz bölümlerdi. dizinin şu anda akılda kalan birçok efsane sahnesi de bu bölümlerden çıkmıştı.
    - dean'in her şeyden korktuğu bölüm olan yellow fever,
    - kötü şansla mücadele ettiği bölüm olan bad day at black rock,
    - dean ve sam'in cin tarafından yaratılan farklı bir gerçeklikte yaşadıkları bölüm olan what is and what should never be,
    - tımarhaneye düştükleri puding nidalı bölüm olan sam, interrupted,
    - dean'in hayvanlarla konuşabildiği bölüm olan dog dean afternoon,
    - hapishaneye düştükleri bölüm olan folsom prison blues,
    - sam'in dean'in ölümüyle sonuçlanan her bir günü tekrar yaşadığı bölüm olan mystery spot,
    - sam ve dean'in birbirini tanımadıkları bölüm olan it's a terrible life,
    - gabriel/trickster ile tanıştığımız bölüm olan tall tales,
    - televizyon şovlarına hapsoldukları bölüm olan changing channels,
    - bir karakolda kapana kısıldıkları bölüm olan jus in bello,
    - bir banka soygunu sırasında etraflarının polisle çevrelendiği bölüm olan nightshifter ve
    - halen net hatırladığım roadkill bölümü...

    supernatural'ın son sezonlarda en çok şikayet edilen konusu olan filler bölümlerin fazlalığı, eskiden bugs gibi bölümler yerine mükemmel bölümlerin çıkmasına ön ayak oluyordu. son sezonlarda ise bu filler bölümler diziyi 15. sezon finaline doğru iten en önemli unsurdu. filler bölümlerin kalitesizliği izleyicinin diziden aldığı tatmin duygusunu azaltıyordu ve bu fazlalık, diziyi tekdüze bir hale sokuyordu. filler bölümlerin kalitesi azalınca da izleyiciler merak ettikleri ana hikayenin devamını izlemek istediklerinden dolayı diziyi en çok bu bağlamda eleştirmeye başladı. tabii ana hikayenin de sapıttığı zamanlar oldu. lucifer ile dean'in havada çarpıştığı zamanları, leviathanlar'ı, ruhsuz sam'i, ingiliz men of letters ile maceraları, ruhsuz jack'i, doğuştan ruhsuz mary'i vs. izleyen birçok izleyici diziyi bıraktı. diziyi bırakanların bıraktıkları tarihlerin çoğu da bu tarihlerle örtüşüyor.

    dizinin kötü olduğu bu anlarda bırakamayanlar ise başladığı diziyi bırakamama, dizinin karakterleri ile kendini özdeştirme ve diziyi izlemenin izleyicinin geleneği, onun anıları yad etme turunun bir parçası olması gibi sebeplerden diziyi bırakmadı. ben bugs bölümünden sonra bir an bile diziyi bırakmayı düşünmedim. sadece 9. sezonda olduğunu tahmin ettiğim kısa bir süre bölümleri biriktirdiğim bir dönem oldu ama dizilere tekrar başladığımda ilk izlediğim dizi yine supernatural'dı. o dönemde neredeyse bütün the cw dizilerini izliyordum. arrowverse, the vampire diariesverse, the secret circle, the tomorrow people, the 100... bu saydıklarımdan sadece the tomorrow people ve the 100'ün sonunu getirdim. diğer hepsini bıraktım. supernatural'ı ise neden bırakmadığımı bilmiyorum. belki benim için supernatural izlemek bir gelenek haline gelmiştir, belki dizileri bırakmayı sevmiyorumdur* ya da belki de bu kadar yıl izledikten sonra dizinin karakterleri ile kendimi özdeşleştirmişimdir. bana göre bu nedenlerden her birinin diziye devam etmemde etkisi var. dizi benim için bir gelenekti çünkü diziyi izleyen herkes gibi müzik zevkime büyük etki etmişti. supernatural izlemeyen bir adamken dinlediğim sanatçılar rihanna, lady gaga, katy pery gibi popüler sanatçılar iken dizi sayesinde ac/dc, bon jovi, kansas gibi gruplarla tanıştım. dizinin kendisi de benim hayatıma etki eden birkaç işten biridir. doctor who ve assassin's creed ile birlikte ergenlik dönemime etki eden üç işten biridir. belki de dean, sam, john, crowley, castiel, lucifer, gabriel, balthazar, death, bobby, jo, ellen gibi karakterlerle kendimi özdeşleştirdim, bu karakterlerin akıbetlerini merak ettim, serüvenin sonuna kadar da bu karakterleri izlemeyi bırakmadım. peki neden bu finali sevmedim?
    --- supernatural spoiler'ı ve supernatural izleme serüvenim ---
    --- final bölümü spoiler ---
    supernatural finali oynatma listesi
    öncelikle acelecilik en önemli sebebi. şimdi bildiğiniz gibi dünyada bir salgın var ve supernatural da salgın yüzünden son 7 bölümü geç yayınladı. 17. bölüme kadar az oyunculu filler bölümler görsek de 17., 18. ve 19. bölümler ile bu işi kotardıklarını düşünüyordum. 19. bölüm de gayet iyi bir final bölümüydü ve 14. sezon ve 5. sezon finallerine yaklaşacak kadar da iyiydi. yalnız bu bir final değildi, sezon finaliydi ve bir bölüm daha vardı. finalle ilgili haberler bölümün bir av bölümü olacağı ve sade olacağı izlenimi veriyordu. büyük ihtimalle önceki sezonlardan oyuncuları da göremeyecektik. bu da tabii beni kuşkulandırdı. finali bir filler bölüm gibi çekmek, riskli bir iş gibi gözüküyordu. bu riskli işe girişmek yerine salgının bitmesini veya zayıflamasını bekleyip yıllarca hatırlanacak bir final yapabilerlerdi.

    açıkçası bölümün iyi olacağına dair hiçbir beklentim yoktu ama yine de twitter'da dolaşırken supernatural'ın final bölümünün başladığına dair tweet'i görünce hemen internetten the cw kanalını canlı izlemeye başladım ve ekşi sözlüğe de bu linki attım.

    dizi tam beklediğim gibi başlamıştı. dizinin final bölümü olduğuna dair en ufak bir işaret yoktu. sam ve dean'in geçtiğimiz 326 bölümde çok az gördüğümüz, kardeşlerin her ölümlü gibi yapmış olduğu ama daha önce hepsini bu kadar uzun olarak tek bir bölümde görmediğimiz tüm o gündelik işleri bu bölümde gördük. sam'in kulağında kulaklıkla koşması, pastırma ve yumurta ile iki kızartılmış ekmek yapması, dean'in dişlerini fırçalaması, sam'in duştan çıkması, dean'in odasını toplarken daha çok dağıtması*, sam'in yatağını toplaması, dean'in bulaşıkları yıkaması, sam'in kitap okurken çamaşır makinesinin bitmesini beklemesi gibi filler bölümlerinde görmeye alıştığımız ama hepsini bir bölümde görmeye alışık olmadığımız fakat bir yandan da fırtına öncesi sessizlik sinyalleri veren bir bölüm başlangıcı izledik.

    dean'in bir olay bulduğunu söylemesiyle akron şehrindeki bir turta festivalinde kendimizi bulduk. bu sahne komik olduğu kadar dizinin önceki bölümleriyle devamlılığını sağlayan bir sahneydi zira sam'in castiel'i hatırlatmasına kadar 19. bölümdeki olaylar hiç yaşanmamış gibiydi*. daha sonra supernatural'ın alamet-i farikası olan ve genellikle her filler bölümün başında görmeye alıştığımız "canavar gelir ve tiz sesli bir kadın çığlık atar." içerikli sahneyi gördüm ve filler bölüm izleyeceğime emin oldum. akabinde winchester kardeşlerin son fbi kimlikli görevine ajan singer ve kripke adlarıyla çıktığını gördük. singer ve kripke bildiğiniz gibi dizinin yapımcıları**. bu sahnede dean ve sam'in maskeli failleri tanıdığını ve daha sonraki sahneden bu failleri john winchester'ın çözülememiş işler günlüğünden tanıdıklarını öğrendik. bu arada john winchester'ın çözülememiş işleri bir türlü bitmek bilmiyor. şu siteden baktığımda john winchester'ın günlüğünün 327 bölümün 40'ında gözüktüğünü, 4 kez ise günlükten bahsedildiğini gördüm. yani günlüğün gözüktüğü her bölümde john winchester'ın günlüğünün çözülememiş bir iş için kullanıldığını düşünürsek winchester kardeşlerin çözdüğü 8 vakadan birinin babalarının çözülememiş bir işi olduğu sonucunu çıkarabiliriz*. işin ilginci vakanın da çözülemeyecek bir vaka olmaması. yani gittiler, faillerin fotoğrafını gördüler ve vampirlerin yuvasını şıp diye buldular. john winchester'ın bu vakayı çözerken bir işi çıkmış herhalde.

    daha sonra ise kardeşler, vampir yuvasına baskın yaparlar ve bir vampiri sorgularlar. bu vampiri sorgulama sahnesi ise çok önemli bir sahneymiş gibi dizinin 2 dakikasını alan bir sahne. sahneden çıkarılması gereken sonuçlar kardeşlerin vakayı pek ciddiye almaması ve kardeşlerin işkence ya da hızlı ölüm seçeneğini sunarak vampire yaptığı etik olmayan sorgulamaydı ama bu sonuçlar da dean'in ölmeyi hak ettiği gibi bir sonucu doğurmuyordu. yani kısaca bu kısımda senaristler "elimizde yeterince oyuncu yok, 40 dakikayı dolduracak bir senaryo da yok yani 2 dakika boyunca daha önce 100 kere yazdığımız ya böyle ölürsün ya böyle muhabbetini sizlere izletmek zorundayız. anlayışınız için teşekkürler." demişler.

    akabinde dean'in impala aka the baby'nin arka bagajından silah olarak ninja yıldızı almak istemesi ama sam'in bunu reddetmesine şahit oluyoruz. bari son vakasında dean bunu kullansaydı. bir de bir ara her vakada bomba atar kullanmak istiyordu*. artık 4 kişilik vampir grubu + bir donatı demirine karşı bomba atarla karışık ninja yıldızı ile dalarak ölme riskini minimuma indirebilirdi.

    daha sonra ise bölümün ana düşmanını nihayet gördük. ahşap bir ambardaki donatı demiri. bu düşmana karşı kardeşlerin dikkatli yaklaşması gerekiyordu. onca yıldır böyle bir düşmanla karşı karşıya gelmemişlerdi. bu kadim iş güvenliği yönetmeliklerini delen düşmana karşı kardeşler ilk olarak donatı demirini görmezden gelerek ilginç bir taktik denedi. adeta bu sahnede donatı demiri yok gibi davranıyorlardı. önce donatı demirinin adamları olan 4 vampiri kardeşler alt etmeye çalıştı. kardeşlerden sam bu mücadelede başarılı olsa da yanında ninja yıldızı ve bomba atar olmayan dean bu mücadelede neredeyse knock out oluyordu. daha sonra dean'in bu vampirlerin patronu olduğunu sandığı jenny karakteri çıktı ama jenny patronun kendisi olmadığını söyledi. donatı demirinin harcanabilir bir askeri olan jenny'i sam winchester sarımsaktan diş çeker gibi öldürdü*. donatı demiri buna çok sinirlendi ve bir mücadele esnasında hissettirmeden dean'i bıçakladı. donatı demiri birçok vampirin, kurt adamın, şeytanın, meleğin ve tanrı'nın dahi başaramadığı şeyi başarmıştı. dean winchester'ı öldürmüştü.

    şimdi bu sahneyi böyle anlatınca çok epik göründü, değil mi? donatı demirinin yerine dizideki herhangi bir kötüyü koyun. lucifer'ı, michael'ı, abaddon'u, crowley'i, metatron'u, azazel'i, ruby'i, lilith'i, amara'yı, tanrı'yı... dizinin daha epik hale gelip gelmeyeceği kesin değil ama dizinin finalinin bundan güzel olacağı kesin. yani donatı demiri mi? bu bana biraz chuck'ın 15. sezonun başında dean ile sam için yazdığı berbat sonları, biraz da changing channels bölümünde her gün ölen dean'in ölme şekillerini hatırlattı. hatta bu ikisinden berbat ve alelade bir ölüm olmuş bile olabilir. bakın, dean'in ölmesine hiçbir itirazım yok. dean daha önce birçok kez öldü ve bunun kalıcı olmasına da itirazım yok ama böyle bir ölüme itirazım var. daha önceki entry'lere baktığım kadarıyla ekşi sözlük'te yazarlar tanrı'nın güçleri yok olduğundan dolayı kardeşler üzerinde plot armor dediğimiz senaristlerin ve tanrı'nın koruyucu zırhının süresinin dolduğunu ve bununla birlikte sam ve dean'in salakça bir nedenle bile olsa ölebileceğinden bahsetmiş. iyi de tanrı ölmedi ki! güçleri jack'e transfer oldu. kaldı ki jack de dean ve sam'den nefret etmiyor. hatta onlara kardeşlerin annesini öldürdüğü için borcu var bile denilebilir. o böyle bir plot armor sağlayamıyor mu kardeşlere? yani ben jack olsam ve bu ölüm senaryosunu aklımdan geçirsem "sam ya da dean bunun kadar basit bir olaydan ölecek adamlar değil ki daha annelerini geri bile getirmedim." falan derdim. ayrıca jack yıllarca sam ve dean'in yanında kaldı ve finalden anladığımız kadarıyla jack'in yanında castiel gibi sam ve dean'in böyle ölmesine asla izin vermeyecek bir karakter var. yani özetle bu ölüm şeklini beğenmedim ve dizinin şu anki güç denklemlerinde dahi böyle bir ölüm şeklinin imkansız olduğunu düşünüyorum.

    bir de senaristlerin arama sıralarındaki 105. kişi olan jenny'i oynayan oyuncuyu diziye geri getirerek twist yapmaya çalışmalarına çok güldüm. karakter de anında öldü. john, mary, castiel, crowley, rowena, jack yok, bobby yetmez diyip jenny'i getirerek ve anında öldürerek ne twist yaptınız ama. bravo!

    daha sonra dean'in sam'e kendisini diriltmemesi ile ilgili son bir istekte bulunduğuna şahit olduk. gerekçe olarak bunun her zaman kötü gittiğinden bahsetti ama iyi de sizin yanınızda castiel dışında hiç güçlü bir karakter yer almadı ki! daha önce kesişen yol şeytanı, castiel, michael, azazel, joshua, billy, lucifer sizi ruhsuz, işkence görmüş falan olarak diriltiyorlardı. şimdi yanınızda tanrı'nın ta kendisi var ve dean de boşluk'ta, araf'ta falan değil, jack'in burnunun dibinde yani cennet'te chuck eski paralel evrenleri yok ettiğinden dolayı jack herhalde 7 günlük evren yaratma maratonunun ortasında falandı veya amara jack'e dean'i geri getirirsen koalisyonu bozarım falan dedi.

    bu arada sam'in jack'e dua etmemesi de ilginç. en azından jack'in dean'i cennet'e yollaması için dua falan etseydi iyiydi. bu arada aklıma geldi. hatırlarsanız dizinin finali olması gereken 5. sezon finalinde de kardeşlerden sam ölmüş ve geri döndürülememişti. bunun üzerine dean, lisa isimli biriyle yaşamaya başlamıştı. lisa'nın dean ile finalden sonra bir geleceği olacağı ile ilgili 5. sezondan önceki bölümlerde ipuçları vardı. aynı şekilde bu sezon da eileen karakterinin de sam ile finalden sonra bir geleceği olacağına dair ipuçlarını son sezonda gördük ama dean'in final sonraki hayatına dair tek bir ipucu dahi göremedik. bu da 15. sezon finalinde dean'in öleceğinin önceden planlandığını gösteriyor. yani senaristler büyük olasılıkla pandeminin beraberinde getirdiği imkansızlıklar nedeniyle değil, pandemiden önce yazılan senaryoya göre dean'i öldürmüşler. bununla birlikte 5. sezon finalindeki sezon villain'ı ile mücadelede kendini feda etme sonunu tekrarlamamak adına ise dean'i bir donatı demirine öldürtmüşler. tabii donatı demirini sezon villain'ı olarak düşünmezsek.

    sonraki sahnede sam'in dean'e hunter's funeral yapmasını, sam'in tek ekmek kızartmasını, masaya kazılan castiel, sw, dw, mw ve jack'e bakmasını görüyoruz. bu sahneyi bu masaya kazılan her karakter öldüğünde izlediğime yemin edebilirim*. dean'in çıkarken toplamadığı odayı görünce duygulanmadım dersem yalan olur. sonra dean'in diğer, diğer cep telefonunun çalması sonucu şerif donna'nın arkadaşı olduğunu söyleyen birinin sam'e yeni bir görev verdiğini görürüz. bu sahneyi izlemesek de olurdu ama herhalde daha önce ölen karakterleri jack'in geri döndürdüğünü açıklamak için bu sahneyi koymuşlar. jack diriltmeyi madem bu kadar seviyor, o zaman dean'i de diriltseydi... neyse sustum.

    en son dean'in cennet'e gittiğini öğreniyoruz. cennet'teki trump pardon chuck karşıtı politikaların sonucu olarak duvarların yıkıldığını ve jack'in "it's the heaven you deserve!"* sloganlı seçim kampanyasının başarıya ulaştığını görüyoruz. artık cennet dünya gibi herkesin birbirini duvarlar olmadan görebileceği ama interstellar'daki miller gezegeni gibi zamanın farklı işlediği bir yer olmuş. örneğin dean, carry on wayward son şarkısıyla araba sürmeyi bitirdiği anda kısa süreli sam'siz hayatı da son bulmuş oldu. bu arada dean cennete düştüğü an ilk olarak bobby'i harvelle's roadhouse'da buluyor. harvelle'ler hatırlarsınız ellen ve jo adındaki anne-kız bar işleten iki avcıydı. birkaç sezonluğuna harvelle's roadhouse dean için aynı harflerin adamları sığınağı gibi bir yerdi. jo ile aralarında da önemli bir bağ vardı. büyük ihtimalle jo ve ellen'ı da bu sahnede görecektik ama bu sahneye pandemi izin vermedi. açıkçası jo ve ellen, crowley ve john ile birlikte finalde gözükmesini istediğim karakterlerden biriydi. büyük ihtimalle bu sahnede jo olacaktı ama pandemi buna izin vermedi. daha sonra ise bobby rufus, john ve mary'in cennetlerinin yolunu tarif etti. dean ise ben yolun götürdüğü yere giderim kardeş deyip kendisi gibi sam'in bakımını yapmamasından rahmetli olan impala'ya binip diziyle özdeşleşen carry on myward son parçasını açtı. yolun bitişinde ise dean sam ile karşılaştı, sam'e ölsem de senden kurtulamacağım galiba bakışı attı ve sam ile dean ilk bölümde giydikleri giysilerle uzaklara bakarak diziyi sonlandırdılar.

    bu arada sam'in büyük ihtimalle eileen ile evlendiğini ve dean jr. adlı bir oğulları olduğunu gördük. dean jr. nedense bana yeşilçam'daki binicem üstüne vurucam kırbacı diyen şişko nuri'yi hatırlattı. neyse... bu sahneden sonra sam'in dean jr. ile beyzbol oynamasını, ona ders çalıştırmasını, impala'da oturup ağlamasını gördük. en sonda da avcı dövmeli, dean'in saatini takan dean jr.'ın yanıbaşında oturduğu steve rogers makyajlı sam'in ölüm döşeğindeyken arkada winchester aile portresini gördük ve neoni tarafından söylenen carry on wayward son'un farklı bir versiyonunu duyduk. bana göre sam'in bu makyajlı hallerini hiç göstermelerine gerek yoktu ve bu sahneler olmadan da sam dean'in yanında bitebilirdi ama sahneleri kötü bulmadım. jared padalecki'nin dudağını sıkarak ve hafif kambur yürüyerek yaptığı rolü pek beğenmedim ama o kadar kusur mary oğlunda da olur.

    bu arada dizinin ilk kısmı olan long road home 15 dakikada 1 reklam, ikinci kısmı carry on ise 10 dakikada bir reklama girdi. yani 40 dakikalık 1 diziyi izlemek için 5 reklam izleyerek diziyi 1 saatte bitirdik. türkiye'de böyle bir uygulama olsa halimizi düşünemiyorum. bir de the cw'deki reklamlar türkiye'deki reklamlardan daha da berbat.

    diziyi izlediğim sitedeki chat kısmında dean öldüğü anda isyan eden hayranlar reklam bittiğinde ve hüzünlü sahneler başladığında bir anda taraf değiştirdiler. açıkçası bana göre dean'in öldükten sonraki sahneleri dizinin finalinin berbatlığını biraz olsun hafifletmiş gibi geldi. bu da bana şunu düşündürdü. ya dizi dean'in öldüğü an bitseydi... aynı breaking bad sonu gibi. sevdiği işi yaparken öldü dercesine. breaking bad koşullarında bu mükemmel bir son olsa da supernatural açısından bu, olabilecek en kötü son olurdu. iyi ki senaristler böyle bir son düşünüp finali daha da berbat etmemişler.

    tabii 9 yıldır izlediğim dizinin beni finaliyle daha çok etkilemesini bekliyordum ama buna da şükür. bundan önce daha kötü çok final izledik ama en azından tüm o diğer finallere nazaran bu finalin kötü olmasını bekliyordum. daha iyi bir sonla bitebilir miydi? evet, bitebilirdi. örneğin the sopranos tarzı bir son ile dizi bitebilirdi. bu dizinin genel karakterine de uygundu zira 15 yıldır felsefesi insanları kurtarmak, yaratıkları avlamak olan karakterlerin çıktığı bir av ile dizinin bitmesi diziye yakışabilecek bir olaydı. canavarlar ile dövüş esnasında arkaya eski av bölümlerinden sahneler koyarak sahnenin epikliğini de arttırabilirlerdi. böyle bir bölümü çekmek pandemi koşullarında gayet de kolay olabilirdi. tabii bölümün başlarında saatin çalması ile ordinary life eşliğinde kardeşlerin gündelik işleri yapma sahnesi bana dizinin efsanevi bölümlerinden mystery spot'u da hatırlattı. acaba dean'in ölmesi gabriel/trickster'ın bir işi mi desem de finale doğru hikayenin bu yöne gitmediğini görünce hayal kırıklığına uğradım.

    peki başka nasıl bir final olabilirdi? hatırlarsanız 19. bölümde tanrı sam ve dean ile yumruklaşmıştı. donatı demirinin dean'i öldürdüğü sahneyi çıkarıp dean'in burada öldüğünü düşünelim. evet farkındayım, bu son swan song'a çok benziyor ama 15. sezon 19. bölüm de swan song'a çok benziyor zaten. daha sonra 20. bölümdeki dean sahnelerinin tamamının cennette geçtiğini düşünelim. jack'in dean'i kurtarmasına amara'nın karşı çıkmasını, sam'in rowena'dan, yeni ölüm'den ve son olarak crowley'den yardım istemesini ama bu isteklerin geri çevrilmesini ve çaresizlikten yaşamına mecburen devam etmek zorunda kalan sam'i düşünelim. dean'i harvelle's roadhouse'da karşılayan bobby'nin ise rufus, john ve mary'nin cennetlerini tarif etmek yerine "baban, annen, rufus, ash, charlie, kevin, ellen, jo... seni içeride bekliyorlar evlat." deyip kapıyı açan castiel'in de "sen bu cenneti hak ettin, dean. bu odada olan ve olacak olan bütün insanları önemsemiştin ve tanrı'nın da artık seni önemsemesinin vakti gelip geçiyordu bile." derken içeri giren dean'in sam'i, crowley'i hatta benny'i sığınak'taki masanın yanıbaşında görmesini isterdim. sonra hepsi sofraya oturup kendi sevdiği yiyecekleri yerken dean'in pastırmanın yanında babasıyla içtiği ilk içkiyi babasıyla bir kez daha karşılıklı içmesini isterdim. tatlı olarak da tabii turta olmadan olmaz ve tüm bu sahne akarken de baştan sona carry on wayward son çalmasını isterdim... böyle bir son dizinin hak ettiği son olurdu.
    --- final bölümü spoiler ---

    edit: yazım hataları düzeltildi. oynatma listesi eklendi. inşaat çivisi veya inşaat demiri yazan yerler donatı demiri olarak değiştirildi. bu arada hale bak? eskiden supernatural izledikten sonra "şu latince kelime ne anlama geliyor acaba?" diye google'dan bakarken artık "şu inşaat demirinin gerçek adı ne?" diye google'dan bakıyoruz. neyse... çoğunluğu kutsal kitaplar, mitolojik olaylar ve yerel efsanelerden oluşan supernatural'dan öğrendiğim şeylere donatı demirini de ekleyelim bakalım.
288 entry daha
hesabın var mı? giriş yap