11 entry daha
  • silivri çevre derneği'nin, kırklareli'nin bu kıyısı hakkında yaptığı açıklama, şehrin web sitesinde şöyle yazılmış:

    "sadece türkiye'nin değil, avrupa'nın da en büyük longoz ormanını barındıran kırklareli'nin demirköy ilçesine bağlı, karadeniz kıyısındaki doğa harikası beldesi iğneada, yeni bir tehditle karşı karşıya. iğneada körfezi içinde mevcut bulunan mendireği içine alıp körfezin ortasına kadar ilerleyecek olan bir "kazıklı yanaşma iskelesi" yapılmak istenmekte.

    iğneada'ya yapılması tasarlanan "kazıklı yanaşma iskelesi"ne karşı çıkan yöre halkı ve sivil toplum örgütleri, 3-4 kasım 2007 tarihlerinde, iğneada liman kahvehanesinde, “balığımızı, suyumuzu ve longozumuzu koruyalım” konulu bir tartışma toplantısı düzenledi. bölgemize yapılmak istenilen zehirli ve kimyasal atık bertaraf tesisine karşı mücadele veren silivri çevre derneği de toplantıya, türkiye yeşilleri uluslararası koordinatörü ender eren ve yine türkiye yeşilleri'nden dr. süleyman yıldız ile birlikte katıldı.

    `iğneada doğal ekosistemi koruma ve bölgesel yaşamı destekleme derneği` (ide) ile s.s. limanköy balıkçı kooperatifi başkanlığı işbirliğiyle düzenlenen toplantıya; tema genel müdürü uygar özesmi başkanlık yaptı. toplantıya istanbul üniversitesi uçak ve uzay bilimleri fakültesi öğretim üyesi prof. dr. mikdat kadıoğlu, istanbul üniversitesi ormancılık ekonomisi ana bilim dalı öğretim üyesi doç. dr. kenan ok, istanbul üniversitesi su ürünleri fakültesi dekanı prof. dr. bayram öztürk ve yüzüncü yıl üniversitesi ziraat fakültesi su ürünleri bölümü öğretim üyesi prof. dr. mustafa sarı ile sivil toplum örgütlerinden temsilciler katıldı.

    toplantıya katılan silivri çevre derneği'nin başkanı ali korsan, türkiye cumhuriyeti'nin altına imza koyduğu için yasal sorumluluğu bulunduğu bern sözleşmesi gereğince korunması gereken tehlike altındaki habitatlar bölgesi olan, ayrıca yaban hayatı ve longoz tabiatını koruma sahası ile küresel ölçekte ve avrupa ölçeğinde tehlike altındaki bitki türleri barındırdığı için koruma altında olması gereken bir yere yapılması planlanan "kazıklı yanaşma iskelesi"nin, bölgenin ekosistemini mahvedeceğini belirtti.

    dünyanın ender ekosistemlerinden biri olduğu için korunması amacıyla yıllardır birleşmiş milletler küresel çevre fonu (gef) desteği ile milyonlarca dolarlık bir proje sürdürülürken, iğneada körfezine "kazıklı yanaşma iskelesi" yapılmasının, akıllarda farklı farklı soru işaretleri yarattığını vurgulayan korsan, şöyle dedi: "iğneada körfezine yapılacak iskelenin, vize'nin evrencik köyünde kurulmakta olan çimento fabrikasının ihtiyacı olan ham maddeyi ve yakıt için kullanacağı kömürü boşaltmak ya da imal ettiği çimentoyu ihraç etmek için kullanılacağı söylenmektedir. fakat bu iskelenin, trakya'nın karadeniz kıyısındaki en büyük iskelesi olması sebebiyle, trakya'da yapılmak istenilen zehirli ve kimyasal atık bertaraf tesisi ile de bağlantılı olma ihtimali olabilir. karadeniz'e komşu ülkelerin zehirli ve kimyasal atıkları satın alınıp, bu iskele aracılığıyla türkiye'ye, bölgemize taşınması tasarlanıyor olabilir. bizim buna geçit vermemiz düşünülemez. türkiye'nin herhangi bir yerinin çöplük alanı olarak düşünülmesine bile izin vermeyeceğiz."

    iğneada'ya yapılması tasarlanan "kazıklı yanaşma iskelesi"nin 47 km. boyunda 100 m. eninde bir orman kıyımına yol açacağını hatırlatan silivri çevre derneği başkanı ali korsan, üzerinden iskele geçeceği için batı karadeniz'deki en geniş balık merasına veda edileceğini, yemyeşil olan bölgenin büyük çekmece'nin mimarsinan beldesi gibi çimento tozuna bulanmış gri bir yer olacağını ve çimento fabrikası için iğneada-vize arasında yaşanacak kamyon trafiğinin, yolların fazla rampalı ve virajlı olması nedeniyle trafik kazalarına yol açacağını belirtti. istranca dereleri'nden istanbul'a su getirme projesinin 3. ve 4. ayağı olan rezve ve bulanık deresi projelerinin uygulamaya konulmadan önce mutlaka çevresel etki değerlendirme (çed) çalışması yapılması gerektiğini söyleyen korsan, "kazıklı yanaşma iskelesi"nin de bir oldu bittiye getirilip çed raporu süreci yaşanmadan yapılabileceğine dikkat çekti. bu konuda, bölgedeki sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin takipçi olması gerektiğinin altını çizen korsan, bölgenin, türkiye ve dünya için öneminin unutulmadan çed raporlarının şeffaf, tarafsız ve katılımcı ekiplerle ve denetlenebilir bir anlayışla yapılmasının şart olduğunu vurguladı."

    silivri çevre derneği başkanı ali korsan, türkiye'nin kyoto protokolünü bir an önce imzalayıp uygulamaya geçmesini talep ederek sözlerini bitirdi.

    iki gün süren toplantının sonunda, toplantıya katılan bilim adamları ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri tarafından bir sonuç bildirgesi hazırlanarak kamuoyuna duyuruldu."

    http://forum.kirklareli.net/viewtopic.php?p=36913
215 entry daha
hesabın var mı? giriş yap