yemeksepeti'nin dize getirilmesi

• son zamanlarda içimin yağlarını eriten durum. bu yemeksepeti denen firmaya restoranlar olarak mahkum olduğumuzdan vazgecemiyorduk. getir şu an piyasayı sallamaya başladı. dur dostum, getir reklamcisi değilim. sakin ol. muhtemelen o da ağzımıza sıçacak zirveye geldiğinde ama bu rekabet ortamı esnaflara yaradı resmen.
  
  hiç fikri olmayanlar için birkaç bilgi vermek isterim. yemeksepeti, calistigi restoranlardan sipariş başına %12+kdv komisyon kesen bir firma. bu oranın çok yüksek olması bir yana kapitalizm tarihinde az görülen bir olay yapıyorlardı çok yakın zamana kadar.
  
  ödemelerin %95'ini kapsayan online ödeme siparişlerinin parasını 45 günde bir yatırıyorlardi. yanlış duymadınız 45 gün :) aldıkları komisyon yetmiyormuş gibi bir de milyonlarca liradan para kazanma derdine düşmüşlerdi.
  
  sonra ne oldu?
  getiryemek piyasaya girdi. kimse kullanmiyordu. ardından firma, para yakmaya karar verdi. hayvan gibi kampanya yapmaya başladılar. mesela haftanın 3 günü %50 indirim yapmaya başladılar. bunun %25'ini kendileri, %25'ini restoranlar karşıladı. kullanıcıya yonelik mükemmel bir hamleydi. zaten online ödeme paralarını ertesi gün yatırmaları kalbimizi çaldı restoran sahipleri olarak. bu hafta da ocak sonuna kadar komisyon almayacaklarini acikladiklarinda tamamdır dedim, bunlar zirve olur böyle giderse. çünkü komisyon alınmayınca menüdeki fiyatları da düşüreceğiz bir miktar, bu da kullanıcıya yarayacak.
  
  peki o kapitalizmin vahşi forveti yemeksepeti hangi hamleleri yaptı bunun üzerine?
  kendileri hiçbir şey karşılamamak kaydıyla :) indirim yapan restoranları liste sıralamasının en üstüne yerleştirdi ki herkes indirim yapsın. getir korkusu yaptırdı bunu, hepimiz görüyoruz. sonra ne yaptı geçen gün reklam çıktı bugün komisyon almıyoruz falan :) sonra ne yaptı nevzat bey geçen açıklama yaptı. pandemi'de, restoranlara destek için paraları 15 günde bir yatiracagiz. kardeş hayırdır? bu bir guzellikse, restoranların her şeyi peşin ödeyip 45 gün sıkıntı çektiğini biliyorsan neden o işkenceyi çektirdin yıllarca? ben söyleyeyim tekel olmana guvendin. şimdi getir, tutuşturdu seni. pandemi ayağı çekiyorsun. yemiyoruz.
  
  sıradaki laflarım getir'e.
  
  kardeş ne güzel para yakıyorsunuz. şu yazılıma adam gibi el atın. hata verip duruyor. sipariş anında app'ten atıyor. yorumları kimse göremiyor. puanlarda bir anormallik var.
  
  böyle giderse muhtemelen zirveye geçeceksiniz. en ufak göt baş oynamasında yalan olursunuz haberiniz olsun. müşteri hizmetlerine de bir el atın. bir fiyat değişimi 10 gün sürmez. mantığı yok.
  
  edit: arkadaşlar destek mesajlarınız için teşekkür ederim. birkaç iddiaya cevap vermek istedim.
  
  1- para yakmak falan diyor bu kesin reklamcı, getir'in adamı.
  
  - girişimcilige merakım olduğundan jargona hakimim. adamların yaptıkları olayı isimlendirdim. bununla, piyasadan olmamın ne alakası var? getir'in mükemmel olduğundan bahsetmedim. bir sürü eksiginden bahsettim hatta. burada restoranlara ve müşterilere fayda sağlayan rekabetten bahsettim.
  
  2- komisyon farkını müşteriye sokmayı iyi bilirsin.
  
  -isteyen dm atsın, çaylaklara da açık mesaj kutum. restoranda misafir edip, geçmişe dönük sipariş faturalarini göstereyim. %50 indirim günü en çok giden ürünümü 35 liraya yiyorlar. menü fiyatı 40 lira. %50 indirim olmayan diğer 4 gün ben kendim indirim yapıyorum. 34.90'a yiyorlar. burada gel-al yiyen müşteriler ve telefon müşterileri biraz mağdur oluyor. onlara da paketin yanında hediye gönderiyorum ( kahve, çikolata, sufle ) ki getir ve yemeksepetini aradan çıkartayim. dediğiniz çakallıgi birçok restoran yapıyor bu konuda hakkınız var ama yapmayan da var bilin istedim.
  
  3- kredi kartları 45 günde yatıyor başlığı açan arkadaş çok cahil.
  
  - ne yani nevzat bey 15 günde bir vericem deyince bir anda 15 güne mi düşürdü kredi kartı şirketleri gün sayısını? yoksa nevzat bey bize borç veriyor da ben sonra mastercard'la helallesirim mi diyor. komik olmayın.