894 entry daha
  • kurgusal bir dizi değil de belgesel tadında kendini izlettiren her sahnesi her detayı her bölümü düşünülerek ve özenle yapıldığı hissedilen muhteşem bir dizidir kendisi.

    söylediğim gibi, her bölümü birbirinden güzel ancak 'fagan' isminde 4. sezon 5. bölümü vardır ki bizim gibi demokrasiden uzak ülkelerin uzun uzun düşünmesi gerekiyor üstüne.

    bölüm 1982 yılında buckingham sarayına, kraliçenin odasına kadar sızan michael fagan'ı anlatıyor. üstelik 1 değil, 2 kere sızan bir ingiliz vatandaşı. bundan sonrası spoiler olabilir.

    --- spoiler ---

    bölümde dikkat çeken pek çok şey var ancak ben günümüzde bize çok tanıdık gelebilecek şeyleri kısa kısa anlatmak istiyorum.

    arjantin devleti, britanya topraklarına bağlı olan falklands adalarına arjantin bayrağı çekiyor iç siyasete oynamak isteyen popülist bir cuntacı liderin kararıyla. bir diğer popülist lider olan ingiliz başbakan margaret thatcher birleşik krallığın aynı sertlikte tepki vermesi gerektiğini düşünerek kendi partisini de karşısına alıp görkemli bir askeri güç ile bu 'işgal'e karşı koyuyor.

    savaşın getirdiği maddi yıkım halkta net bir şekilde hissedilirken işsizlik 2 katından daha yüksek seviyeye geliyor ve burada kahramanımız fagan'ın hayatının maddi nedenlerle alt üst oluşunu izliyoruz. derdini kimseye anlatamayan fagan milletvekiline gidiyor.

    milletvekilinin bu kadar ulaşılabilir olması bizim gibi demokrasiden uzak ülkeler için şaşırtıcı, ancak sanayi devrimiyle birlikte kapsayıcı siyasi kurumlar inşa eden ingiltere için normal, burası çok etkileyici. daha etkileyici olan kısım ise fagan'ın milletvekili odasına girdikten sonraki diyalogta. fagan savaşın maddi yıkımdan başka birşey getirmediğini milletvekiline anlatırken duvardaki başbakan resmi dikkatini çekiyor ve milletvekiline "burası türkiye veya ırak değil o resim neden orada" minvalinde bir soru yöneltiyor. milletvekili de duvardaki kişinin patronu olduğunu söyleyince fagan muhteşem cevabı yapıştırıyor, "senin patronun halk, yani benim".

    bunun üzerine fagan kraliçeyle görüşmek istiyor ancak bunun pek mümkün olmadığını bildiği için gizli olarak buckingham sarayına giriyor. ilk girişinde kraliçeye rastlayamayan fagan, 2. girişinde kraliçeyi yatağında yakalıyor ve buradan sonra daha etkileyici diyaloglar gelişiyor.

    o zamana kadar halktan kopuk, sadece bürokrasinin izin verdiği ölçüde yapay bir şekilde halkla görüşen kraliçe karşısında halktan birini görüyor. daha önceki görüşmelerin aksine kurgusal olmayan tamamen gerçek bir görüşme başlıyor. burada fagan bizim de şu anda aşina olduğumuz gibi, sarayda yaşayıp halktan haberi olmadığını yüzüne çarpıyor kraliçenin, ve sorunlarını anlatıyor. kraliçe, sarayın özel mülkiyet olduğunu ve girerek suç işlediğini söylüyor fagan'a. fagan'ın buradaki cevabı, demokratik bir toplumun ortalama vatandaşının olması gerektiği biçimde; mülkün devlet mülkü olduğunu, özel mülk olmadığını ve hırsızlık yapmadığı, zarar vermediği sürece bir suç işlemediğini söylüyor kraliçeye. görüşmesini yapıp saraydan polisle birlikte ayılıyor.

    --- spoiler ---

    evet, buraya kadar demokrasi kültürü gibi muhteşem bir kavramın bundan 40 sene önce ingiltere'de ne kadar sıradan birşey olduğunu görüyoruz. gerçi magna carta'dan beri adım adım şu anki demokrasilerine ulaştıkları ortada, onlar için çok daha eski kavram bunlar. ama dikkat çekici olan, michael fagan gibi ortalama bir vatandaşın demokrasi kültürünü nasıl içselleştirdiği, hak ve sorumluluklarının bilincinde olduğu, devletin ve hatta monarşinin bile asli görevinin kendisine hizmet olduğunun farkında olması.

    ihtiyacımız olan şey tam olarak michael fagan'ların sayısının artması. yoksa her saray, her monarşi tabiatları gereği lüksü sever, mutlak güç ister ve halktan kopmaya eğilimlidirler. ülkenin ve insanların iyiliği için değil zorunda bırakıldıkları için güçlerinden feragat ederler. ancak fagan gibiler sadece bugün değil, dün değil, yüzyıllardır güç sahiplerine gerçekleri yüzlerine vurarak bugünkü ingiltereyi, kapsayıcı siyasal ve ekonomik kurumları yarattılar.

    çok etkileyiciydi.
669 entry daha
hesabın var mı? giriş yap