şükela:  tümü | bugün
6 entry daha
  • güvenli bir sürüş denildiği anda insanın aklına ister istemez trafik kurallarına uymak, emniyet kemerini takmak, takip mesafesi gibi uyulması gereken kurallar geliyor. fakat bunlar güvenli sürüş teknikleri değil, uyulması zorunlu olan kurallardır. peki, güvenli sürüş dediğimiz zaman neler yapmalıyız kısaca anlatayım. temelinde benim yazmış olduklarım teknik değil, önlem denilebilir. teknik, kullanım tarzı ile alakalı olduğu için yanlış anlaşılma olabilir. kurallar, önlemler ve teknik diye ayıralım biz.

    mesafe fark etmez, bir şekilde direksiyona geçip bir yerlere gitmeniz gerekiyor ise, yapmanız gerekenler otomobilinize binmeden başlıyor.

    - aracınızın yanına geldiğinizde kesinlikle lastikleri hiç olmazsa gözle bir kontrol edin. lastik havalarınızın azalmış ya da tamamen patlamış olduğunu anlayabilirsiniz. bu sizin 10 saniyenizi alacaktır. bu kontrol esnasında kapıların da tam anlamıyla kapalı olduğunu yine gözle kontrol edin. en son inen kişi kapıyı tam kapatmamış olabilir.

    - çoğumuz yapmasak da, motor kaputunu açıp hem yağ hem de su seviyesine bakmanız, sizi sürüş esnasında psikolojik olarak rahatlatır. gece boyu bir arıza sebebiyle motorunuz yağı ya da suyu boşaltmış olabilir. bunun bir artısı da; kış mevsiminde ısınmak için motor kaputunun içerisine giren sokak hayvanlarının korkup kaçmasını sağlamaktır. yollarda gördüğümüz ölmüş kedilerin çoğu, ağır vasıta ya da otomobillerin motor bölmesinden düşerek ölen hayvanlardır. çalışma esnasında kayışların arasına giren bir hayvan, kayışların tamamen parçalanmasına sebep olur ve tamirci çağırmanız gerekir. vicdanen de çok rahatsız olursunuz.

    - koltuğa oturduğunuz zaman ve eğer ki sizden önce bir başkası otomobili kullandıysa koltuk, aynalar ve direksiyonu kendinize göre ayarlayın. bunu sürüş esnasında kesinlikle yapmayın. yapmanız gerekirse kesinlikle durun. emniyet kemerini takıp aracınızı çalıştırın.

    sürat
    yolda gördüğünüz levhalar keyfi olarak konulmuyor. bir okul ya da park yanından geçerken hızınızı olabildiğince düşürün. mahalle aralarında bulunan kesişme noktalarında durup ilk solu sonra sağı kontrol edip geçin. öyle yollar var ki, her iki araç da yol benim mantığıyla geliyor ve bu tür yerlerde maddi hasarlı çok fazla kaza meydana geliyor.

    ağır vasıtalar
    hem sürüş esnasında hemde trafik lambalarında beklerken ağır vasıtaların dibine girmeyin. bir otobüs ya da tır, bazen sizin otomobilinizden daha iyi frenleme yapabilir. ağır vasıta sürücüsü önünde oluşan bir tehlikeyi gördüğü an rotarder denen sistemi kullanır ve bu sistem ilk yavaşlamada fren lambalarını yakmaz. onun yavaşladığını anlamayan siz normal süratle devam ederken, ağır vasıtanın sürücüsü frene bir basar rotarder ile karışık, zınk diye durur ve arkasından girersiniz.
    bu araçlar dönüş yaparken daha geniş bir alana ihtiyaç duyar ve arka tarafına soldan ya da sağdan çok yaklaşırsanız, dönüş esnasında tamponu size sürter. özellikle tır ve kamyonların ön sağ tarafına kesinlikle yaklaşmayın, sürücü orada sizi görmez. aslında görmesi için dizayn edilen aynaları vardır fakat pek kullanmazlar. ayrıca yol kenarında duran otobüs gibi bir taşıtın sol tarafından tam gaz geçmeye kalkmayın. otobüsten inen kişi ön taraftan aniden yola çıkabilir.

    yola fırlayan sokak hayvanları
    bu sadece hayvan değil, kontrolsüz bir şekilde çıkan her şey. önünüzde giden araçtan düşen bir cisim, rüzgarla yola sürüklenen çöp bidonu vb gibi şeyler. hız kurallarına ve takip mesafesine uyuyorsanız yüksek ihtimalle bu tehlikeyi bertaraf edersiniz. fakat, yüksek süratle gidiyorsanız ve önünüze bir şey çıktıysa, yapabileceğiniz tek şey tüm gücünüzle frene basmak olacaktır. örneğin bir köpeğin yola çıkması sebebiyle sizin hem frene basıp hem direksiyonu sağa ya da sola kırmanız, canınızı tehlikeye atar ve büyük oranda savrulur takla atarsınız. böyle bir durumla karşılaşırsanız kesinlikle direksiyonu sağa ya da sola çevirmeyin. aracınızda esp sistemi varsa, düşük hızlarda sizi kurtarır ve belirli bir manevra yapmanıza izin verebilir. ama hızınız yüksekse, asla direksiyonu çevirmeyin. üzgünüm ama yapacak pek bir şey yok.

    böcekler
    evet böcek. sürüş esnasında gösterge üzerinden size bakan ya da cam kenarından yukarıya çıkan bir örümcek, hamam böceği ya da arı. evde bile gördüğünüz zaman diğer odalara kaçıyorsunuz, sürüş esnasında size doğru geldiğini düşünmek bile istemezsiniz. aracınızı terk ederken sunroof ve camları kapatın, bu tür olaylarla karşılaştıysanız yani araç içerisinde örümcek ağı falan gördüyseniz, uygun bir ilaçlama tekniğiyle bu sorundan kurtulabilirsiniz. ayrıca yolda giderken elinizi camdan çıkarıp sallamayın, arı çarpıp sokabilir.

    agresiflik
    trafikte kimseyle münakaşaya girmeyin. haklı bile olsanız elinizi kaldırıp özür dileyin ve devam edin. karşıdaki adam silahlı olabilir, malum ülkemizde herkes kral olduğu için, hatırı sayılır bir arkadaşını arayıp plakanıza ceza yazdırabilir, durduk yere bir kavga sonucunda gününüz berbat olabilir ve moral bozukluğunu günlerce üzerinizden atamazsınız.
    biri sizden yol istiyorsa verin gitsin, hatalı araç kullanıyor diye üzerine kırmaya ve korna çalıp el kol hareketi yapmaya kalkmayın, o an kötü bir haber almış ve morali bozuk olabilir. iner ve tüm hırsını sizden çıkarır.
    bir şeye çok sinirlendiyseniz hırsınızı arabadan ya da başkalarından çıkarmayın. kenara çekip durun ve arabadan inip biraz yürüyün. bir süre sonra gayet sakin bir şekilde yolunuza devam edersiniz. hatta bir markete girip kendinize çikolata alın. çok iyi geliyor.

    uykusuzluk
    uykunuz geldiyse tek çözümü kenara çekip uyumaktır. kahve ya da enerji içecekleri sizi kurtarmaz. daha direksiyonda uyumanın ne olduğunu bilmeyen arkadaşlar için anlatayım; bakın uyuma öyle gözlerinizi kapatıp horlayarak uyuma şeklinde olmuyor. her şey anlık olarak başlıyor ve gözünüz açık bir şekilde halüsinasyon görmeye başlıyorsunuz. yol kenarında beliren insanlar, dinozorlar, tazmanya canavarı falan :) hiç olmayan ama oluyormuş gibi görünen şeyler. bunlar tamamen gözünüz açık ve yolu görüyorken olan şeyler. ben bir keresinde direksiyonda uyumuş ve sanki duran bir tıra arkadan vuruyormuş gibi rüya görüp sert bir şekilde frene basmıştım ve öylece kalakaldım dakikalarca.
    hızınız yavaş yavaş düşmeye, anlamsız şekilde fren yapmaya, derin derin nefes almaya, kafanızı sağa sola yatırmaya başlarsanız bilin ki uykunuz geliyordur ve acil kenara çekip yarım saat bile olsa uyuyun. yanınızda olan birisi sizinle konuşuyorsa yine uyuyabilirsiniz. yani konuşurken saçmalayıp uyuma moduna geçebilirsiniz. şakaya gelmez. uykusuz yola çıkmayın.

    alkol ve sigara
    bazı insanlar alkollü halde çok güzel araba sürerler, hatta dört dörtlük aracını park edip evlerine çıkarlar. bundan cesaret alan şahıs, nasıl olsa geliyorum eve diye tekrar alkollü şekilde araç kullanır. "zavvadak dayı" vardı bir ara meşhur olmuştu. link evine gidip yatır olacağdı, yeşil yanıyordu ve kurallara uygun gidiyordu. ne oldu peki? kırmızı ışıkta geçen alkolsüz bir sürücü ona çarptı ve suçlu direkt olarak kendisi oldu. alkollü bir şekilde kazaya karışırsanız, haklı da olsanız haksızsınız. can kaybıyla sonuçlanan bir kazada bile tamamen haklı olsanız bile cinayetten yargılanıyorsunuz. orta refüjde tel ve üst geçit olan bir yerde bir arkadaşım alkollü şekilde birine vurmuş ve ölümüne sebep olmuştu. alkol olmasa akşam evdeydi ama hakim şunu söylemişti; "alkollü olmasaydın belki reflekslerin daha iyi çalışacak ve frene daha erken basıp onu kurtarabilecektin". doğal olarak içeri attılar. taksi paranız yok ve alkollü bir şekilde araç kullanmanız gerekiyor ise arayın polisi. anlatın durumunuzu ve inanın geliyorlar, hem sizi hem aracınızı eve kadar götürüyorlar. utanıyor ve arayamazsanız yatın arabada.

    sigara zaten yasaklandı ama hâlâ içenler var. sigaranın yanlışlıkla üstünüze düşmesi, dudağınızda tutarken dumanın gözünüze gelip anlık görüş kaybı gibi durumların yaşanmaması için, sürüş esnasında sigara içmeyin. zaten aracın içerisinde oluşturduğu pis koku gerçekten çekilmiyor. yüksek süratle giderken hayal edin bakalım sigaranın bacaklarınızın arasına düştüğünü. çok ölen oldu çok..

    koltuk altına konulan eşyalar
    bazılarımız çantasını, içtiği kola kutusunu, yangın tüpünü ya da farklı bir şeyi koltuğun altına koyuyor. acil bir durum oldu ve frene bir bastınız ama yok bir şey, pedal ileri gitmiyor. bir saniyenin önemli olduğu anda fren yok. koyduğunuz her neyse yuvarlanıp pedal altına girebilir. böyle bir durumla karşılaşmamak için lütfen koltuk altına hiç bir şey koymayın, altı lastikli ve kaymayan bir paspas takımı seçin aracınıza uygun. petrollerden gelişigüzel paspas alıp sermeyin tabana.

    güvenlik
    otomobilinize bindiğiniz zaman kapıları kilitleyin ve camlarınızı tam olarak açmayın. arka koltukta çocuk var ise çocuk kilidini devreye alın. elektronik çocuk kilidi yok ise, en eski arabalarda bile bulunan, arka kapıyı açınca göreceğiniz bir anahtar vardır. onu ittirerek / çevirerek çocuk kilidini devreye alabilirsiniz. bu sayede kapılar ve bazı modellerde camlar içeriden kontrol edilemez.

    mümkün olduğunca seyir halinde iç kabin lambalarını yakmayın. lambaların açık olması, görüş mesafesini düşürür.

    torpido üzerine telefon tutucu gibi şeyleri monte etmeyin. bir kaza esnasında hava yastıkları açılırsa, o telefon size gelip çarpar.

    kesinlikle ön koltuğa çocuk almayın ve kucağınızda bebek ile seyahat etmeyin. bebekle seyahat edecekseniz arka koltukta oturun.

    teknik donanım
    otomobilinizin farlarının, sinyallerin, sileceklerin, kaloriferin çalıştığına emin olun yola çıkmadan önce. silecek suyu deponuz dolu olsun ve her kış mevsimine girerken silecek lastiklerini değiştirin.
    kış mevsiminde iseniz, zincir ve takoz mutlaka bulundurun bagajınızda. ayrıca yedek lastiğin kullanıma hazır olduğunu kontrol edin ya da ettirin.
    ilk yardım çantası, birkaç el aleti, 5 litrelik su ve yangın tüpü mutlaka bagajınızda dursun.

    ve en önemlisi; sevgili hanımlar, lütfen topuklu ayakkabı ile araba sürmeyin. biz şahsen denedik, valla kaldırıma çıkıyorduk. siz nasıl beceriyorsunuz hayret ediyorum gerçekten. (bunun hikayesini sonra yazacağım :))

    detaylı bilgi için #121627668
hesabın var mı? giriş yap