72 entry daha
  • bu dizi bize çok yabancı bi şey sunuyor farkında değiliz.o şey şudur ki, biz herhangi bi dizi ya da filmde baş karakteri mutlaka öykünülecek bi karakter olarak betimleriz. dizinin ya da filmin başrol oyuncusu pek çok yönden üstün niteliklere sahip - zaafları olsa bile - bi insandır illa ki.

    misal yeşilçam pek çok mafya filmi çekti. bunlarda başrol oyuncuları uyuşturucu ticaretine karşı olan, başka yollardan para kazanan mafya babalarıydı. kurtlar vadisi örneğine hiç girmeyeceğim, baş karakteri idealize etmenin bokunu çıkardıklarını söylemekle yetineceğim sadece. işte sopranos’da bu yok, bunun ne kadar istisnai bi durum olduğunun bilmem farkında mıyız?

    tony soprano illa ki bütün resmedilen mafya aleminin en beğenilesi karakteridir burası kesin. az buçuk mürekkep de yalamıştır, zekidir falan ama oraya kadar. dizinin soprano’yu idealize etmek ne kelime, yerin dibine batırdığı anlar gırla yaşanmaktadır.

    soprano zekidir dedik ama doktor melfi’nin bazı laflarına “ingilizce konuş anlamıyorum” dediği anlar, melfi’nin kendisini tekrar ifade etmek zorunda kaldığı bölümler sürekli yaşanmaktadır. polat’ın mahkeme heyetine ders verdiği andan farklıdır yani.. off değinmeyecektim, tamam sustum.

    soprano’ya döneceğim ama diğerlerinden üstünkörü bi bahsedelim. paulie misal tam bi makyavelisttir. zaten makyavelli’yi övmekte, sun tzu’nun bi nevi makyavelli olduğunu demektedir. ahlaki yönden çok zayıf bi karakterdir. insan öldürmekten, bunu kendi çıkarı için yapmaktan hiç vicdan azabı yaşamayan biridir.

    chris moltisanti ise bildiğin salak gibi resmedilmektedir. bütün dizi boyunca bi sinema filmine senaryo yazma amacındadır ve bu hikaye boyunca sürekli aşağılanmıştır. grameri kötüdür, zekası kıttır. senaryo toplantısı bölümünü seyredin. orta zekalı bi senaristin etrafına toplanan mafya üyeleri anlatılan hikayeyi öküzün trene baktığı gibi dinlemektedirler. senaryo hikayesi chris’indir ve çıkara çıkara saçma sapan bi hikaye çıkarmış, bi de onu çok matah bi şeymiş gibi övmektedir.

    ama en belirgin örneği en sona sakladım. soprano eve geldiğinde kızı meadow’un erkek arkadaşını görür. çocuğun ebeveynlerinden biri zencidir ve bu yüzden çocuğu evden kovar. dizi boyunca gerek soprano gerek diğer mafya üyeleri zencilere mulignan, bi nevi karafatma, der dururlar. dizideki mafya üyelerinin ve soprano’nun ırkçı, çağdışı bakış açısı en ufak bi makyaj çalışmasına gitmeden tüm çıplaklığıyla sunulur.

    hatta meadow ve soprano bu yüzden çok atışırlar. aralarındaki bi tartışmayı kürtleri sevmemek başlığına yazacaktım ama o başlıkta çok fazla entry’m var diye vaz geçmiş bugüne saklamıştım. şimdi aklımda kalan şekliyle şu minvalde bi konuşmaydı:

    - sen bi ırkçısın baba.
    - o zaman bana söyle bakalım, neden sokakta paranı çaldırdığında çalan kişinin bi karafatma olma olasılığı iki kat daha fazladır ha?
    - baba, suç işleme ırksal değil, ekonomik bi konudur ve bu ülkede de afrikalı amerikalılar ekonomik olarak aşağı durumdadırlar
    - e güzel, arabandaki teybi karafatmalardan biri çaldığında sevinirsin o zaman.

    işin ilginci şu ki, soprano zencilerle iş yapmaktan geri kalmamaktadır. ne kötü bi davranış, ne aşağılama sergilemektedir. hatta bi bölümde karşılaştığı savaş gazisi zenci yaşlıya çok içten bi saygı da duyar. bunları niye yazıyorum. çünkü dizinin senaristleri soprano’nun kızının sevgilisine mulignan deyip evden kovduğu bölümü diziye hiç koymayabilirlerdi de. yani bu insanların ırkçı fikirleri olduğunu meadow zenci bi çocukla sevgili olmasa hiç bilmeyecektik.

    bunun ne kadar cesurca bi tavır olduğunu yazarak yeterince ifade edemiyorum. sırf bi nigger lafıyla yeri göğü birbirine katan amerikan zencilerinin rencide olmalarını falan siklemeden, dizinin karakterlerine zencilere karafatma dedirten, bu karakterlerin öykünülecek, harikulade insanlar değil, yeri geldi mi son derece bayağı insanlar olduklarını göstermek, hem de bi amerikan kanalında bunu yapmak kaç babayiğidin harcıdır.

    kurtlar vadisi işte bu yüzden sopranos’un tırnağı bile olamaz, türk senaristlerinin de yabancı meslektaşlarının yanında esameleri daha on yıllarca da bu yüzden okunamaz.
1836 entry daha
hesabın var mı? giriş yap