20 entry daha
  • emile zola'nın, kıran, döken, parçalayan, vicdansızlaşan ve katleden, kolaylıkla kötülük makinesine dönüşebilen insan ile özdeşleştirdiği paris - le havre hattında yolcu taşıyan karanlık ve büyük bir treni, gizli ana karakter olarak sayfalarına yerleştirdiği muhteşem eseri.

    öyle ya, kitabın şu son cümlelerinde geçen yazarın trenle ilgili olan ifadeleri, bir insanı nasıl da andırıyor;

    "yolda ezip geçtiği kurbanların ne önemi vardı? ne olursa olsun geleceğe doğru gitmiyor muydu bu tren? ne olurdu sanki biraz kan dökülse? sahipsiz, karanlıkta, ölümden kaçan kör ve sağır bir hayvan gibi; topun ağzına gönderilen bu kurbanlık koyunlarla, yorgunluktan ve sarhoşluktan serseme dönmüş, şarkı söyleyen bu askerlerle tıklım tıklım dolu bir halde durmadan ilerliyordu."
11 entry daha
hesabın var mı? giriş yap