viyana'da türk kadınına heykelli hakaret
-
öncelikle hakaret değil yorumdur.
ne yapacaktı heykeltraş kalkıp çarşaflı bir kadın mı yapacaktı? ya da tamamen çıplak başı da açık bir kadın mı yapacaktı? hadi yaptı diyelim bu heykeller ne anlatacaktı? sanatçının kaygısı, yorumu, anlatmak istediği ne olacaktı?
bu heykel sadece heykel olsun diye yapılmamış, bir şey anlatmaya çalışıyor. herkes anlıyor ne anlatmaya çalıştığını aslında ama işine gelmeyenler hakaret diye değerlendiriyorlar.
bu heykel bana "bilinçsiz inancı" anlatıyor. müslümanım deyip dininin kitabı olan kuran-ı kerimi bir kez bile okumamış insanları, neye inandığını bilmeyenleri, inandıkları şeyin neyi gerektirdiğini bilmeyen kafasına göre uygulayanları, kendi vücudundan, çıplaklığından, doğrularından, dininden ve hatta sığındığı, sevdiği, varlığı için şükrettiği allahından korkanları hatırlatıyor.
bu heykeli gazetedeki taraflı yazının yanında değil de sokakta yürürken yolda görseydik çok daha anlamlı yorumlar yapabilirdik.
sanatın yorumu sanatsevere aittir, gazeteye değil.
bırakın sanat konuşsun,
herkes susuyor,
bırakın sanat bari konuşsun.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap