1 entry daha
  • kesif soğan, peynir, ale ve irlandalı kokusudur mcsorley. ilk 5 dakika kokuya dayanabilirseniz, artık saatlerce oturabilirsiniz. zaman tüneli gibi yer. talaşlı zemin, harbiden yanan sobadır. iyice eskimiş, tahta masa sandalyelerdir.
    116'ncı yaşını kutladığı 1970 yılında ünlü feminist hareket national organization for women üyeleri ortalıgı velveleye verip mahkeme kararıyla giresiye kadar, new york'un tek "man only" mekanı olarak kalmış ki bunun izini bugün tuvaletlerin yapısında hala görmek mümkün. duvarlarında "we were here before you were born" ya da "be good or be gone" uyarı levhaları var. 1970 mahkeme kararına kadar ise barın mottosu, "good ale, raw onions and no ladies." şeklindeymiş.
    1939 yılında sahibi daniel o'connell öldüğünde bar da kızı dorothy o'connell kirwan'a kalmış. erkek barının kadın patronun eline kalması müşterileri kıllandırmışsa da, dorothy hanım, babasına verdiği sözü tutarak barın politikasına asla karışmamış, 1970 yılında mahkeme zoruyla bar kadın müşterilere de kapısını açasıya kadar 31 yıl sadece pazar akşamları bar kapandıktan sonra hesabı almak içiin girmiş mekana.

    bizim redwheelbarrow'un liseden edebiyat öğretmeni e.e. cummings "sitting in mcsorley's" adlı manzum eserinde, "şeytan kucağı" dediği bu yeri anlatır ki, dışarda kar yağarken, sıcaklık vericidir,

    i was sitting in mcsorley's.
    outside it was new york and beautifully snowing.
    ...
    gone darkness it was so near to me,
    i ask of shadow won't you have a drink?
    ...

    http://www.mcsorleysnewyork.com/
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap