• 10.12.2007 tarihinde erciyes üniversitesi sabancı kültür sitesinde konferans veren emekli ve gazi üsteğmen.
    konferansında nelerden bahsetmedi ki. keşke konferansı tüm türkiye'de canlı olarak yayınlanabilseydi. genel hatlarıyla terör sorunuydu konusu. konferansta neler konuştu abdullah ağar?
    türkiye terör sorununu niçin çözemedi? çünkü türkiye terör ile değil terörist ile mücaadele ediyor 23 yıldır. isim vermekten şiddetle kaçınsa da anlaşılıyor cümlelerinden kimleri kastettiği. devam edelim;
    terörün arkasında koca bir avrupa var, amerika var, komşularımız var ve sen gidiyorsun terörü besleyen adamdan istihbarat desteği alıyorsun. olacak iş değildir bu.
    bir ülkenin vatandaşları masanın üzerindeki demir tozları gibidir. gizli güçler ise masanın altındaki mıknatıslar. her mıknatıs masa altından kendi etrafına belli gurupları toplamış durumda. bir grup laiklik ve atatürkçülük kisvesi altında müslümanlığa sataşmakta, bir grup müslümanlığı kullanıp dini istismar etmekte,askere düşman olmakta, bir grup ise milliyetçiyim diyerek kafa tasçılığı yapmaktadır. burada gerçek atatürkçüleri, müslümanları ve milliyetçileri tenzih ederim. onların başımın üzerinde yeri vardır.
    iki komandom dağda tartışıyorlardı. komandolar tartışmamalı. bizde öyle bir adet yoktur. çağırdım yanıma niçin tartışıyorsunuz dedim. önce sessiz kaldılar sonra içinden biri;
    komutanım bu çocuk hristiyanlarda cennete gidecek dedi.
    onu nereden çıkardın dedim askere. bilmem ne lahikasında yazıyor dedi. ( söz konusu lahika said-i nursi denilen kişiye ait. muhtemelen emirdağ lahikası 1950 li yıllarda yazılmış). böyle bir şey kabul edilemez. neyse konumuzu dağıtmayalım. sevgili gençler medeniyetller ittifakı ve dinler arası diyalog hristiyanlığın ta kendisidir. müslümanları hristiyanların kucağına atmışlar. ne demek yahu hristiyanlarda cennete gidecek. peygamberimizin sahabesi savaşta ölünce sahabeler gelir ve birisinin şehit olduğunu söyler. peygamberimiz: o bağı bahçesi için savaştı onun için şehit değildir der. buradan anlayabiliriz çarpıklığı.
    bu ülkenin çocukları her türlü zorluğun üstesinden gelecektir. bir dünya gelse üzerine yine galip gelecektir. şöyle ki: amerika vietnamda bir gerillaya karşı sekiz askerini kaybetti. bizim güneydoğuda 69 teröristin imha edilmesine karşı 1 askerimiz şehit düştü. yani amerika'dan en az beş yüz kat üstün bir başarı.
    bizim bir askerimiz vardı. 1.55 cm 50 kg. saddamın gaz bombalarıyla peşmergeleri sınıra yığdığı sırada biz onları bekletip ülkemize almıyoruz. bunların içinde rangerlerden tutun, envaye çeşit ajana kadar her şey var. bir komutan bu askerimize görev verir. sınırda iki ağaç arasından kimseyi geçirme der. asker beklerken 8 kişilik ranger timi gelir. silahların ellerinde oyuncak gibi kaldığı 1.90 lık adamlar. o küçük askerin o rangerlerı nasıl sıraya dizdiğini görürseniz anlayabilirsiniz türk askerinin gücünü.
    büyük ortadoğu projesinin merkezindeki ülke türkiyedir. amerika başta yer altı kaynaklarımıza, petrolümüze, suyumuza göz dikmiştir. madenlerden toryum, bor gibi çok değerli olanlar bizim topraklarımızda çokça vardır. ayrıca izmir, istanbul, trabzon, mersin gibi illerde hristiyanların önemli dini sembolleri vardır. onların inandıkları kitapta tanrı'nın onlara vaadettiği toprakları vereceği yazılıdır. onlar buna inanırlar. buralara üşüşmelerinin bir sebebi de budur.
    ben türküm, müslümanım bununlada gurur duyuyorum; fakat şu bileğimi kesseniz bileğimden kürt kanı akar. kürt benim kardeşimdir. dini bir, kültürü bir... bizler buralarda kaynaştık. nuhun gemisinden beraber indik biz bu kardeşlerimizle.
    kuzey ırak'a girme konusuna gelince. sen gidip avrupadan izin alıyorsun. ne olur avrupadan izin alırsan? adam kapının arkasından kıs kıs güler sana. izin aldın gittin. 1000 terörist öldürürsün ama diplomatik olarak kazanılacak başarılara gölge düşürürsün. eğer sen izin almadan baskı yaparak bir teröristi ele geçirebilseydin bu senin dış siyasetinin bekasını sağlardı.
    sevgili gençler biz bayrağı sizlere devretmek üzereyiz. örfünüze, adetinize, bayrağınıza, namusunuza sahip çıkın. dünyayı kontrol altına almak isteyen güçler bu toprakları kontrol etmelidir önce. sizi kontrol etmek için çalışmaktalar. bu da şuna benziyor. biz bir ağacız. yeşerirken budarlar, kururken sularlar.

    duygu dolu anların yaşandığı bir konferanstı. aklımda kaldığınca bende kalan cümleleri ekşi ailesi ile paylaştım. sabancı kültür sitesi kimleri görmediki. süleyman demireller, erdal inönüler, turgut özakmanlar, nihat gençler, yavuz ertürk paşalar ve daha nice iyi veya kötü düşünce adamı. fakat hiçbirisi bu günkü kadar şey bırakamamıştı genç zihinlere. mesut yar, ali atıf bir, süleyman demirel vb. kişilerin konferansına katılan protokol, özellikle rektör cengiz utaş böylesine değerli paşanın konferansında yoktu. hadi çok işi vardı. ya yardımcısı? ya dekanlar? allah'tan bir kaç profesör gelmişti plaket vermek için. öğrenciler ise tam kadro salonda bu manzarayı izledi.
213 entry daha
hesabın var mı? giriş yap