5366 entry daha
  • yıllar sonra izlediğim bir türk dizisi. neyse ki bu sefer karmaşık ilişki yumaklarını, şiddete özendirmeyi, bayat şive mizahını veya yöresel kültür aşılamalarını konu almıyor. psikoloji temalı bir dizide terapi etkisi olması beklenirken aksine sürekli bir kaos ortamı yaratılarak insanların zaten sallantıda olan psikolojisi daha da bozulma amacı güdülüyor bu yapımda. dizinin ilk yarısı böyle harala gürele, bunalım ile geçerken ikinci yarıda gazı alıyorlar. ya romantik şeyler oluyor ya da işte ders verici, sakin, rahatlatıcı sahneler geçiyor.

    yalnız ve yalnız dizinin sanat yönetmeni amber derya doğan dekor tasarım şefi murat güney ve görüntü yönetmeni tolga çetin için ayrı bir parantez açmak zaruridir. nasıl sahneler çekiyorsunuz öyle? o nasıl ustalık, nasıl açı yakalama, nasıl lens seçimi, nasıl ışıklandırma? yemin ediyorum ronaldo, messi, pele, zidane, maradona gibi bir seviyede iş yapıyor bu isimler. dünya standartlarında muhteşem çekimler yapılıyor, şehr-i istanbul'un tüm ihtişamını gözler önüne seriyorlar, kapalı alanlarda da keza aynı derece ustalık isteyen çekimleri var ki bu işlerden anlamam sadece izleyici olarak yorumluyorum.

    tabii dizinin yönetmeni çağrı vila lostuvalı ve çok sevdiğim bazı müziklerinin bestecisi alp yenier'in de kredilerini vermek lazım. tebrik ediyorum. oyunculuklar da gayet iyi. elbet daha iyisi olabilir ama bunaltıcı senaryoya, kurguya rağmen diziyi izlenebilir kılan faktörler bunlar.

    naçizane puanlamam

    sahne/set/manzara: 10
    müzikler: 9 (bazı seçilen şarkıları beğenmiyorum, enstrümental olmayanları)
    oyunculuklar: 8.5
    kurgu/senaryo: 6.5
    genel: 8
3408 entry daha
hesabın var mı? giriş yap