1 entry daha
  • onur akın'ın "yüreğe aracısız, dolaysız, direk, vizesiz giren bir mesaj" dediği türkülerden biri.

    "ey hayat,sen şavkı sularda bir dolunaysın
    aslında yokum ben bu oyunda
    ömrüm beni yok saysın

    yaşam bir ıstaka
    gelir vurur ömrümün çoşkusuna
    hani tutulur dilin
    konuşamazsın

    tırmandıkça yücelir dağlar

    sen mahlupsun sen ıssız
    ve kalbimde kuşların gömütlüğü
    tutunamazsın...

    eloğlu sevdalardan dem tutar
    aşk büyütür yıldızlardan
    yasak senin düşlerin
    dokunamazsın

    birini sevmişsindir geçen yıllarda
    açık gibi bir yara gibidir hala
    hala çok özlersin onu
    ağlayamazsın

    yolunda köprüler çürür
    sesin,sessizlik sanki bir uğultuda
    savurur hayat kül eyler seni
    doğrulamazsın!

    yapayanlız bir ünlemsim
    dünyayı ıslatan şu yağmurlarda
    herşey çeker ve iter
    anlatamazsın

    yaşam bir ıstaka
    gelir vurur işte ömrünün çoşkusuna
    sesinde çığlıklar boğulur ama
    bağıramazsın...

    sonra vakit erişir,toprak gülümser sana
    upuzun bir ömrün ortasında
    ne hayata ne ölüme
    yakışamazsın!

    yazdırmalısın mezar taşına:
    ey hayat,sen şavkı sularda bir dolunaysın
    aslında hiç olmadım ben bu oyunda
    ömrüm beni yok saysın..."

    diyen yılmaz odabaşı şiirinin onur akın tarafından müthiş bir ezgiyle seslendirilmiş hali. birçok farklı ruh halinde farklı tatlar verse de girişteki "ey hayat" nidası vurur dokunur bitaraflara herdaim.
21 entry daha
hesabın var mı? giriş yap