31 entry daha
  • heathrow ya da stansted; hatırlamıyorum.

    british airways istanbul-londra. sarhoşum, uçakta hostese şirinlik yapıp kendimi mini-şaraba boğdurmuşum. tam yan sırada iki gömlek ceket eleman oturuyor, biri nezle, hapşırıyor hep burnunu siliyor falan, gıcık gıcık bakıyorlar, çözemiyorum; pek de iplemiyorum, birazdan da sızıyorum. bir ara yarı uyur halde kulağıma ne çalındıysa belli oluyor ki bunlar şakirt, pek güzide bir cemaatimizden kardeşler; şaraba, küpeye falan kıllanmışlar, cibiliyetsizce atıp tutuyorlar şahsım hakkında: yok bu götten de veriyordur, yok bunun karısı da herkese kuyruk sallıyordur aman da aman. ulan kemeri söküp uçsam inince tutuklanırız, siktiret uyu sen. iniyoruz zaten birazdan, hop pasaport, hop ingiliz gıcık polis.

    polis: ne amaçla geldiniz?
    os: turistik.
    polis: nerede kalacaksınız?
    os: x hotel
    polis: buyrun iyi tatiller.
    os: bir şey söyleyebilir miyim?
    polis: ?
    os: sırada bekleyen iki ceketli türk var, iki-üç sıra arkada...
    polis: evet?
    os: uçakta 10 dakikada bir sırayla tuvalete gidiyorlardı devamlı. sürekli burunlarını siliyorlar hatta bakın.
    polis: hmm, buyrun siz geçin. -dübilidübili hışırhışır (telsiz).

    ben yürüyorum sakin sakin bavul bantına doğru, yanımdan k-9 çomarlı iki polis hızla terse doğru geçerek bankoya gidiyor.

    bavulum hemen gelse diyorum, bu müslümanlardan hançer çıkmasın diyorum. bavulum bayağı bir gelmiyor, ama hacılar da bayağı bir gelmiyor. bavul hançerden keskinmiş diyorum, gülümseyerek iğrenç sikko sikko yağan londra yağmuruna çıkıyorum.
852 entry daha
hesabın var mı? giriş yap